Kayıp bir kadın

70 4 0
                                    

2 hafta sonra

İki kolundan da gayet nazik bir şekilde tutmuş ,onu yeni doktorunun odasına götürüyorlardı.  Üstü başı gayet temiz ve ensesine kadar gelen kısacık saçları taranmış, ilaçları verilmiş ve tıpkı normal bir hastaymış gibi ona özen gösterilmişti.

Ve Beliz bunun farkında bile değildi.  Seninle birebir ilgilenecek bir doktor getirdik, onunla tanışmak ister misin diye sormuş, fikrini bile almışlardı.
Herşey gayet normaldi  ,hatta fazla normal .

Odanın kapısını çalan hasta bakıcı, içeriden gir komutunu alınca kapıyı açıp Beliz'i içeri yönlendirdi .

Sırtını duvarı boydan boya çeviren cama yaslamış, elleri ceplerinde ,başını hafif öne eğmiş ve koyu kahve gözleri ile boşluğa bakarken çalan kapıya gir komutunu vermesi üzerine kapı açılmış ve bütün dikkatini kısık bakan gözleri ile gelen yeni hastasına vermiş yeni bir doktor.

Bakışları gözlemci ve fazla sertti .
Soğuk ve mesafeli ...

İçeri giren kısacık saçlı ve üstünde pijaması olan ,gayet sakin görünen ama parmakları ile oynadığı için gergin olduğu ve utandığı belli olan kadına uzun uzun baktı doktor.
Ona böyle detaylı ve soğuk bakan doktorundan çekinerek doktor masasının yanındaki tekli koltuğa oturdu Beliz. Ve beklemeye başladı.

Hastasının oturması üzerine ellerini ceplerinden çıkartıp ağır adımlara koltuğuna değil tam Beliz'in karşındaki tekli koltuğa oturup geriye yaslandı. İyice yayılıp incelemeye devam etti doktor , gözlemci bakışları ortamı iyice geriyor ve ona sert bir imaj veriyordu .

Ne kadından ne doktordan ses çıkmayınca hasta bakıcılar iyi günler dileyip odadan çıktılar .

Hasta bakıcılar odadan çıkınca doktor öne doğru doğrulup elini uzattı ve ,"Ben Şafak," dedi .

Ona uzatılan eli tutup sakin bir ses tonu ile,"Ben de Beliz, memnun oldum " dedi .

Ona daha yumuşak bakmaya çalıştığı belliydi, ama çekik gözleri dikkat çekiyordu. Bu adamın ses tonu görüntüsü kadar sert ve soğuk değildi. Ona elini uzatmıştı, başlangıç için gayet ılımlı sayılırdı.

"Nasılsın Beliz, günlerin nasıl geçiyor?"

Nasıl olduğunu ve günlerinin nasıl geçtiğini Efsun ona anlatmıştı ama Şafak bunu Beliz'den de duymak istiyordu .

"İyiyim, " dedi Beliz, kendi bile inanmıyormuş gibi tereddüt ile .

"Günlerim aynı geçiyor..."

Kısa bir sessizlikten sonra şüpheci bir tavır ve ses tonu ile,
" Sanki ,sanki sürekli dejavu yaşıyor gibiyim . Herşey çok sistematik. Yani herşey bir sıra ile aksamadan ilerliyor ve hiç değişmiyor " dedi Beliz.

En azdinan bunun farkında olması iyi diye düşündü doktor Şafak . Demek ki Efsun'un dediği kadar kendini kaybetmiş bir hasta değildi . Hayatının sistematik olduğunu düşünmesi bile bu hayatın içinde Ona ait bir şey olmadığını anladığı anlamına geliyordu. Bu başlangıç için önemli ve güzel birşeydi.

"Sanki bir robot gibi mi ?"

Doktorunun bu sorusu üzerine şaşkınlık ile ona bakakaldı Beliz.

Beliz'in bu şaşkın ve tatlı yüz ifadesi görüp gülmeye başladı doktor Şafak. Gözleri iyice kısılmış ve omuzuna dökülen siyah dağınık saçları ile fazla uyumlu olmuştu . İnce dudaklarına eşlik eden hafif kirli sakalı ve yüzü ile orantılı burnu ile hiç de fena sayımızdı bu adam.

"Robot mu?" diye kısık ses ile kendi kendine sordu Beliz.

Cidden hayatı programlanmış bir robot gibi mi yaşıyordu?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 29, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ODA:18 Where stories live. Discover now