"Aşk benim için sevdiğine kavuşmak için elinden gelenin en iyisini yapmak demekmiş, öyleyse artık sana kavuşabildim mi hyung?"
#1 on Taejun 🤧
[finished]
O an Taehyun'u sakinleştirmek için baya uğraşmıştık. Teselli etmeyi denedik, oyun oynadık, en sevdiği filmleri açtık, hatta asker uğurlamalarındaki gibi onu havaya kaldırıp bir şekilde mutlu etmeye dahi çalıştık.
Bunu başaramayınca artık yanına çökmüş ve ona sarılarak ağlamaya başlamıştım. Bir saat boyunca neredeyse yan yana ağlaşmıştık. Soobin Hyung artık bundan bıkmış olmalıydı ki bize bakıp "Burada bebek gibi ağlayacak mısınız yoksa Yeonjun hyung'u nasıl kurtaracağımız konusunda bir plan mı yapacağız?" diye sordu ve bu andan itibaren hepimiz ciddileşmiştik.
Kimseden ses çıkmıyordu. Ben diğerlerine bakarken Taehyun ve Soobin hyung yere, Kai de bana bakıyordu. Sonra Soobin Hyung bana döndü ve "Taehyun'un bahsettiği o kitap hakkında bir bilgin var mı?" diye sordu. Evet, Yeonjun hyung ölmeden önce görmüştüm ama tekrardan nerede ve ne zaman çıkacağını bilmiyordum.
Bir süre etrafa göz gezdirirken "kitabın nasıl çıktığını biliyorum ama nerede ve ne zaman çıkacağı belirsiz" diyerek anlatmaya başlamıştım.
"Yeonjun hyung ölmeden önce bulduğumda bir ormanda bulmuştum kitabın bulunduğu yeri. Şimdi ne zaman çıkacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Belki şimdi de çıkabilir, belki yarın, ya da belki birkaç yıl sonra"
Son sözümü söyledikten sonra uzun bir süre düşünmeye başlamıştım. Aslında şimdi de bakmak için çok geç değildi bence. Bu yüzden Kai'ye baktım ve "Bana yardımcı olmak ister misin" diye sordum ona. Büyük bir mutlulukla onayladığında rahatlamıştım baya. En azından yalnız başıma aramama gerek kalmayacaktı.
Birkaç dakika sonra Kai ile birlikte evden ayrılıp dolaşmaya başladık. Aklımda olan tüm yerleri onunla beraber dolaşmak istiyordum. En azından işimizin kısa sürmesini istiyordum ama bulamazsak bu baya uzun sürebilirdi. Belki aynı yerde çıkar diye ormana gittik, şehir merkezine baktık ama daha gider gitmez alakasız bir yer olacağını düşünüp vazgeçtik, en son artık tam pes edecekken terk edilmiş sahile gittik.
Gider gitmez o kütüphane tam karşımızda duruyordu. İlk başta yanlış görüyorum diye düşünüp gözlerimi birkaç kez açıp kapadım. Kendime tokat dahi atmıştım ama bu gördüğümün gerçek olduğunu anlamam 5 dakikamı almıştı.
Kai'nin elini tutup koşarak içeriye girdik ve o kitabı aramaya başladık. Kütüphane baya büyüktü, bu yüzden aradığımız şeyi bırak, biz bile kaybolabilirdik.
Çok vaktimizin olmadığını söyleyerek Kai'ye baktım ve aynı anda içeriye girdik. İkiye ayrılmıştık girdiğimizde, ben sağa, o da sola doğru gitti. Büyük bir özenle bakmaya başladım her yere. Sonunda yukarıda bir yerlerde o kitabı bulmuştum. Aşağıya indim ve Kai'nin yanına gidip ona kitabı bulduğumu söyledim. İçine biraz bakmaya başladık. Gitmeden önce en azından bu kitap hakkında biraz bilgi sahibi olmamız lazımdı sonuçta. Kitabın içinde her türlü büyü ve iksirin yapımı vardı. Sonunda ihtiyacımız olan o iksirin tarifini buldum ve kitabın arasına küçük bir kağıt parçası koyup kütüphaneden dışarı çıktık.
Ikimiz de haya mutluyduk, artık bu konuda 1-0 öndeydik. Çabuk da hareket edersek eğer Yeonjun hyung düşündüğümüzden daha kısa bir sürede hayata geri dönebilirdi.
Hemen Taehyun'un evine gittik ve odaya doğru tam ilerleyecekken bir şeyin beni engellediğini hissettim. Kıskançlık mıydı yoksa kötü bir durumun hissi miydi hiç anlamamıştım ama bir anda geri adım attığımda Kai bana baktı ve bir sorun olup olmadığını sordu.
İçeride bir şey vardı, onu da bulmam gerekiyordu ama nasıl yapacaktım? Bu şey sanki aramızı bozuyor ve içimizden birini de öldürüyordu. Ama içeriye her türlü gireceğimin farkındaydım ve içeriye girip kitabı bulduklarımızı söyledim. O garip his beni rahat hiç bırakmıyordu. Baktığımda sanki Soobin Hyung'da bir sorun var gibiydi. Yanına gidip iyi olup olmadığını sordum ona.
Bir cevap vermeden Taehyun'a sarıldı hemen. Çok garipti o an. Normalde bize hiç soğuk davranmazdı. Geldiğimiz andan beri Taehyun'a karşı normalinden fazla ilgili, bize karşı da baya soğuktu. Bu beni baya üzmüştü. Soobin Hyung'u çocukluğumdan beri tanıyordum ve hep benimle bir abi gibi ilgilenmişti. Şimdi ise bunun olması sadece üzülmeme sebep oluyordu.
Elimde bir menekşe vardı. Bunu çıkmadan önce Yeonjun hyung'un yanından almıştım. Kopardığımdan beri hiç solmuyordu. Ona bakarken eve doğru yürüyordum bir yandan da. Arkamdan kimin geçtiğini dahi bilmiyordum. O ara tam üstüme doğru araba gelecekken Kai gelip arkamdan tuttu beni.
Şaşkındım baya, üstümden araba geçtiğinin dahi farkında değildim. Ve Kai'nin beni takip ettiğinden dahi haberim yoktu. Kendime geldikten sonra Kai bana bakıp neden bir anda evden ayrıldığımı sordu. Ona "her şey ortada değil mi zaten, Soobin Hyung'da bir sorun var ve bu iyice üzüyor beni" dedim ve ağlamaya başladım. Bana sarıldı bir süre ve sadece iç çekti.
Sonra beni yerden kaldırdı ve evine götürdü. Onun da evi baya büyüktü ve içeriye girdiğimizde ablası Lea bizi karşılamıştı. Hemen odaya geçtik ve uzun bir süre düşünmeye başladım. Aklım hem Yeonjun hyung'daydı, hem de Soobin Hyung'un neden böyle yaptığında.
Tam düşüncelere dalmışken Kai bana tekrardan evden neden erken ayrıldığımı sordu. Bu sefer de ona "Soobin Hyung'da bir sorun var ve bu moralimi bozdu baya. Bir yanda Yeonjun hyung, bir yanda o, artık iyice kafam karışık Hyuka. Ne yapacağım bilmiyorum" demiştim.
Bana tekrardan sarıldı ve "Merak etme hyung, hepsi sırayla geçecek. Ama biraz beklememiz ve belirli konularda emek vermemiz lazım bunun için" diyip beni sakinleştirmeye çalıştı. Az da olsa rahatlamıştım ama hala düşüncelere kapılmadan duramıyordum. Kai tekrardan bana bakıp "istersen birkaç gün boyunca yanımda kal, sana destek olurum hem" dediğinde onun bu teklifini hemen kabul ettim. Kai sonuçta bana iyi gelen insanlardan yalnızca biriydi.
Önceden Yeonjun hyung da bana iyi geliyordu ama o öldüğü için artık ona gidemiyordum. Gittiğimde de gözümde yaşlarla geri dönüyordum. Ama her şeyin yolunda olduğundan nasıl emin olabilirdim ki?
Sonunda yeni bölümü paylaşabildim. Normalde bunu defterde yazmıştım ama bir anda değiştirerek yazdığım için beni baya zorlayan bölümlerden yalnızca birisi oldu. Onun dışında fic 100 okunmayı geçmiş ve 50 oya ulaşmış. Hepinize çok çok teşekkür ederim 🥺💝. Umarım gelecek bölümleri de severek okumaya devam edersiniz <33
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.