11. Bölüm

1K 379 144
                                    

İyi okumalar <3

Gece saat 2.30'da anca uyumuştum ve sabah saat 6.30'da Hakan'ın beni aramasıyla uyandım. Ben ne kadar meşgule atsamda o aramaya devam etti. En sonunda Eceminde telefon sesine uyanmaması için gözümü ovuşturarak sinirle telefonu açtım

''Ne var ya sabahın köründe ne arıyorsun? Daha dün akşam beraberdik çok mu özledin beni?'' Benim uykulu sesimin aksine o çok enerjikti ve gülerek cevapladı

''Aynen özlemimden ölüyorum resmen. Kızım saçmalama bugün çekimler var hadi kalk kapıdayım seni almaya geldim.''

''Ne çekimleri ya?''

''Metin Bey'in mesajlarını görmedin mi yoksa?'' Telefonu akşamdan beri hiç elime almadığım için hemen mesajlara baktım ve saat 8.30'da dağ evinde olmam gerektiği yazıyordu. Banu da orada olacağı için o da bir sürü mesaj atmıştı. Oflayarak telefonu kulağıma koydum ve omzumda bir el hissettim. Korkarak arkama döndüm

''Ne oluyor lan!'' Ecem uykulu uykulu bakarken Hakan cevap verdi

''Ne ne oluyor be?''

''Sana demedim Hakan azıcık sus ya.''

''Ya Ezgi kapındayım bekliyorum diyorum. Hadi hazırlan ve gel.'' Koşarak cama baktım ve beni görünce aşağı gel işareti yaptı. Yanında yakışıklı bir çocuk daha vardı

''Peki madem çok ısrar ettin giyinip geleyim.''

''Ne ısrarı Ez-'' derken cümlesini tamamlamasına izin vermeyerek telefonu yüzüne kapattım. Arkamı döndüğümde Ecem çoktan kıyafetini değiştirmiş saçlarını tarıyordu

''Anlaşılan sözlün seni çok özlemiş.'' Ben söylediklerine göz devirirken lafı değiştirdim

''Dağ evinde olacak çekimler bugünmüş o da beni almaya gelmiş. Sen niye hazırlanıyorsun?''

''Sözlün beni de evime bırakıversin bir zahmet 2 gündür burada kalıyorum.'' Kafamı tamam dercesine salladım ve tuvalete gidip elimi yüzümü de yıkadıktan sonra odama gittim. Üstüme direkt mavi bir tulum giydim ve saçımı da tepeden ev topuzu yapıp perçemlerimi öne saldıktan sonra hafif bir makyaj yaptım. Ecem de benimle beraber makyaj yaptı. Tüm işimi 20 dakikada hallettikten sonra beyaz sporlarımı giydim ve beyaz zincirli çantamı taktım. Ecem de çantasıyla beraber tanışma ve sözde giydiği elbiselerin poşetlerini alınca dışarı çıktık.

Hakan dua edercesine elini yüzüne sürdü ve konuştu

''Hele şükür Ezgi saat 7.00 oldu. Ben seni 6.30'da aradım.''

''Sabahın köründe bu kadar hızlı hazırlandığıma dua et sen. 10 dakika telefonda konuşmuşuz toplam 20 dakikada hazırlandım.'' Hakan dalga geçercesine kafasını sallayarak lafı değiştirdi

''Sende mi bizimle geleceksin Ecem?'' Ecem hayır dercesine kafasını salladı ve cevapladı

''Hazır gidiyorken beni de bırakabilirsiniz diye düşündüm.''

Hakan nazik bir şekilde kafasını salladı ve bagaja Ecemin poşetlerini koydu. Yanındaki çocuk öylece bakıyordu

''Yanındaki arkadaşınla bizi tanıştırmayacak mısın Hakan?''

''Tabii ki tanıştırayım. Kendisi en yakın arkadaşım Oğuz. Metin Beyle o da çok samimi olduğu için gelmek istedi. Hemde sözlümle tanışmak istedi.'' Oğuz o sırada elini uzattı

''Memnun oldum Ezgi.'' Hakan sözlüm deyince tereddüt edercesine bende elimi uzatıp memnun oldum dedim ve Hakan bakış atmamla gülümsedi. O sırada Oğuz Ecemle de tanışıp elini uzatıyordu.

Ummadık Bir Anda  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin