Bölüm 11 " Kurtuluş"

1.6K 165 231
                                    

Neden geldiğimi biliyor musunuz? Tabiki yeni bölümü bekleyen sizler için geldim, geçen bölümde bir bölüm daha gelebilir demiştim, zaten yarım bir bölüm yazmıştım, devamını da tamamladıktan sonra atayım dedim, geri dönmüş sayılmıyorum maalesef sadece bir bölüm daha atmak istediğim için geldim, isteyenler vardı çünkü.

Neyse uzatmayayım umarım bu bölümü beğenirsiniz, bu bölümü de atıp gidiyorum, ama bir ay sonra gelip bir bölüm daha atarım yada iki bölüm birden atarım o zamana kadar kendinize iyi bakın...

~İyi okumalar~

******

Yazardan ~

"Baba yalvarırım yardım et bana, onu kurtarmama izin ver lütfen, beni öldür ama onu kurtar, ben senin oğlunum beni böyle yüz üstü bırakma ne olur, ben sana çok güvendim güvenimi yerle bir etme baba beni bir kerede olsa seviyorsan sevdiğim adamı kurtarırsın"

"Tommy seni seviyorum, bunu bilmeni istiyorum, git burdan sana zarar vermek istemiyorum " Thomas duyduğu sesle kafasını sevdiği adama çevirip, dalgalanmış olan kokulu saçları öpmüştü, Zedd ise daha fazla kendini tutamayacağını bildiği için, Thomasın gitmesi için ikna ediyordu ama hiç bir faydası olmuyordu.

"Seni bırakırsam ölürüm ben lütfen gitme benden Zedd seni çok seviyorum" Thomas gözlerinden yaşlar aka aka sevdiği adamı izliyordu, bir süre sonra duyduğu heliktopter sesi ile Thomas tedirgince havaya bakıyordu, çünkü helikopter üstlerine doğru geliyordu, Thomas gürültüden dolayı kulaklarını kapatırken Zedd ise parlak gözler ile gök yüzünü izliyordu, fazla zamanı kalmamıştı.

Heliktopter 5 dakika sonra olduğu yerde dururken, Thomas şaşkınlık içinde kalmıştı, helikopterin neden geldiğini ve üstünde durduğunu algılamaya çalışıyordu, bir süre çalılıklardan gelen sesten dolayı elinde duran silahı, kaptığı gibi o yöne doğru tutmuştu, tedirgin ve korku içinde olanları beklerken duyduğu kalın sesi ile öylece kalakalmıştı.

"Elinde ki silahı bırak sizi kurtarmaya geldik" Thomas duyduklarından sonra elindeki silahı yavaşca yere bırakmıştı, bunu gören siyah asker üniformalı insanlar çalılıklardan çıkıp, onların yanlarına doğru adımlamışlardı.

"O dönüşmek üzere, enjekteyi ver bana " zedd'in yanında duran asker, ayaktaki adama seslendikten sonra, enjekteyi hızla alıp, yerde dönüşmek üzere olan bedene enjekte etmişti. Bu süreçte Thomas gözleri dolu şekilde zedd'i izlerken askerler ise tepkisizce bekliyorlardı.

"Buradan gidiyoruz hazır olun" önde çömelen adam, hızla ayağa kalkıp, ilk önce Thoması sonra da zedd'i almaları için emir vermişti, Thomas ise şaşkınlıkla bakıyordu onlara.

"Bırakın beni nereye götürüyorsun bizi, hey size diyorum " thomas hem onlarla konuşup hemde onlardan kurtulmaya çalışıyordu, ama hiç bir tepki almayınca sessiz kalmakla yetinmişti ama arada arkasına bakıp zedd'inde gelip gelmediğine bakıyordu.

"Babana gidiyoruz" Thomas'ın duyduğu son şey ise bu olmuştu gerisi karanlıktan ibaretti.

*****
~1 hafta sonra~

Jiminden;

( Altaki diyaloğu yazmıyacaktım kitabı saçma hale getirir diye, ama aklıma koymuştum, o yüzden de fazla tepki vermeyin olur mu 😅😅)

"Jiminim nereye gidersin"

"Elinin körüne giderim hoseok ben sabahları nereye giderim, tuvalete giderim tabi." Hoseoka verdiğim cevapla dudaklarını, kıvırıp eliyle git git yapmıştı, bu haline göz devirip yeni uyandığım sıcacık yatağımdan kalkıp, ayaklanmıştım etrafıma göz gezdirdiğimde, gözüme direk jungkook çarpmıştı, bir kaç gündür uyuyamayıp üstüne üstlük yemekte yemediği için bitkin duruyordu, göz altları şişmiş, kaslı olan vücudu resmen erişmişti, annesinin yaptıklarını onu bitirmişti resmen, böyle bir insan nasıl olabilirdi ya, kendi kanından birini kendi oğlunu nasıl böyle bir oyuna sokabilmişti ki aklım almıyordu.

51. Bölge // TaekookWhere stories live. Discover now