FİNAL "Bitmiş olan hayaller"

1.1K 87 179
                                    

Korkmayın çocuklar sizi kurtarmaya geldik, hızlı bir şekilde bizi takip edin burdan çıkalım artık" hepsi öndeki konuşan adama heyecanlı şekilde baktıktan sonra, bizi takip etmeye başlamışlardı, önden silahlı şekilde ilerliyorduk önümüze çıkan tek tük düşmanları ise vuruyorduk. Sonunda çıkışa vardığımızda önümüze birden çıkan annem ile harold ile şok içinde kalmıştık.

Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken, annem belindeki silahı çıkartıp harolda karşı tutmuştu, ben ise şaşkınlık içinde anneme bakıyordum, yoksa annem bize ihanet etmemiş miydi?

"Jungkook hemen bağışıklıkarı alıp gidin burdan bu son şansımız" gözlerim hafiften dolduğunda herkese komut verip ilerlemeleri gerektiğini söylemiştim. Ardından anneme baktığımda gülümseyerek bana bakıyordu, ona güvenmek istiyorum.

"Sürtük karı, seni kendi ellerimle öldüreceğim bana ihanet etmek neymiş anlayacaksın" harold küfür ederek söylediğinde, sinirle yanına gidecekken taehyung beni durdurup, zamanı değil dediğinde, dişlerimi sıkıp kafamı tamam anlamında sallayıp, insanlara komut vermeye devam etmiştim, harolp pisliği ölecekti.

"Yerinde olsam o pis ağzını açmazdım" bu sefer annem ona karşılık verdikten sonra, koluna ateş ettiginde, harold acı şekilde yere düşüp küfür etmeye başlamıştı, bu durum çok ama çok hoşuma gitmişti.

Fazla oyalanmayarak, herkesi helikopteri bindirdikten sonra, lancy gitmemi söylemişti ben ise onu burda bırakmak istemiyordum.

"Taehyung, annemi burda bırakamam" taehyung beni helikoptere bindirmeye çalışırken söylemiştim, o ise sinirle bana bakıyordu.

"Hiç bir yere gitmiyorsun, jungkook" belimden tutup içeriye doğru iterken tekrardan durdurmuştum onu, o bizi kurtarmıştı onu öylece bırakmak istemiyordum bunu yapamazdım o benim annemdi sonuçta, eğer ihanet etmeye devam etseydi gerçekten onu kendi ellerimle öldürürdüm.

"Taehyung lütfen onu burda bırakmak istemiyorum o da bizi bırakmadı" taehyung sonunda ofladığında, kabul edeceği kanaat getirmiştim, ve öylede olmuştu.

"Tamam onu ordan kurtaracağız ama bu sefer sen değil ben yapacağım eğer itiraz edersen, onu burda bırakıp gideriz" bu sefer ben ofladığımda, kaşlarını çatıp bana bakmıştı, kafamı sinirle sallayıp tamam dedikten sonra hekiptere binmiştik, o ise keskin dile beni uyarıp gitmişti.

-Taehyung'tan-

Elindeki silah ile tekrardan geldikleri yere geri dönmüştüm, bunu sadece jungkook kendini tehlikeye atmasın diye yapıyordum, onun nasıl bir deli cesareti olduğunu biliyordum bu yüzden de hemen atılmıştım en azından içim rahat bir şekilde olacaktı. Yoksa içim içimi yerdi büyük ihtimal.

Kendi kendime konuştuktan sonra, yerde yatan bedeni gördüğümde hızla oraya koşmuştum, lancy kafasından sıkılmış halde yerde ölü şekilde yatıyordu, dişlerimi sıkıp küfür etmiştim, tam kalkıp helikoptere doğru dönecekken, rodneyin kafama silah tutması ile küfür savurmuştum, bu piç hala ölmemiş miydi?.

"Ooo bakıyorum da burda kimler varmış, yürü bakalım " tuttuğu silah ile kafama yön verdikten sonra, sinirle onu takip etmiştim, şerefsiz heriften bir türlü kurtulamıyorduk.

Beni tuttukları binaya sürüklediğinde, arkadan büyük bir gürültü kopmuştu, bakışlarımı direk arkaya yönelttiğimde şuan bulunduğumuz bölgenin binaları adeta nükleer bomba atıyorlarmış gibi patlıyordu, korku içinde jungkookların olduğu bölgeye baktım, bir an önce gitmeleri lazımdı, eğer gitmeseler buradan kurtulmaları zor olacaktı, jungkook lütfen gitmiş ol.

51. Bölge // TaekookWhere stories live. Discover now