51. Bölge // Taekook

Bölüm 15 " Hain"

Bölüm için bolca yorum istiyorum sizlerden 💜❤️ elinizden feldiğince kitap hakkında yorum yaparsanız çok sevinirim 🍁🍁

~ İyi okumalar 🌺

**

"Ellerinizi yukarı kaldırın yoksa ölürsünüz" etrafımıza toplanan silahlı bir kaç kişi ile olduğumuz yerde öylece kalakalmıştık, sırada bunlar mı vardı cidden, bu şaka olmalıydı kesinlikle...

****
"Hoşgeldiniz malikanemize iyiliğiniz için sakın sağa sola kaçmaya yeltenmeyin! yoksa sonunuz için ben sorumlu olmam bilmiş olun "

30'lu yaşlardaki adam ve yanındaki kadın erkek karışımı gurubu ile biraz önce çölün ortasında bizi amansız bir şekilde yakalayıp, gitmek istediğimiz o ışık saçan yere getirmişti bizi, şimdi ise bir şeyler zırvalayıp duruyordu, bizi ne için aldıklarını bile bilmiyorduk ya da kimin adamı oldukları belli bile değildi, ve biz yine bilinmeyen çukurun içine girmiş bulunmaktayız.

"Lisa ışıkları aç " grup lideri bizim gibi Koreli olan kıza itafen konuştuktan sonra, kız bize bakıp sırıtmıştı neden böyle tepki verdiğini anlamasamda bu işin sonunda kötü bir şeylerin olacağını düşünüyordum ve öylede olmuştu.

"Ananı sikeyim " hoseok gördüğü görüntü ile bağırırken, bizde korku içinde birbirimize yanaşmıştık, bunlarda neyin nesiydi böyle ve neden bağlanmışlardı ki.

"Öleceğiz galiba " jimin kulağıma doğru fısıldayıp daha çok yanaşırken bakışlarım taehyunga kaymıştı, sinirli duruyordu ve hiç korkmuşa benzemiyordu sanki sürekli karşılaştığı bir şeymiş gibiydi.

"Sakin olun çocuklar onlar bağlılar size zarar vereceğini sanmıyorum tabi onlara yaklaşmadığınız sürece."

"Kimsiniz siz ve bizden ne istiyorsununuz"  artık saçmalıklarına daha fazla katlanmamak adına konuşmuştum, ama beni takmayarak adamlarına emir verip yukarıya doğru çıkarmışlardı bizi, en azından burada bağlı zombiler yoktu rahat olabilirdik.

"Pişt beni dinleyin burdan acil şekilde kurtulmamız lazım yoksa bu deliler bizi çiğ çiğ onlara yem edecek" hoseok fısıltı şekilde konuştuktan sonra, tedirgince etrafına bakmaya başlamıştı, ve bu dediğinde çok haklıydı burdan gitmemiz lazımdı onlar tarafından öldürülmeden hemde.

"Ne konuşuyorsunuz aranızda yoksa kaçma gibi planlarınız falan mı var" Lisa denilen kız bizi duymuş olmalı ki bu soruyu yöneltmişti bize, ve sürekli neden gözü benim üzerimdeydi ki sanki her şeyi ben yapmışım gibi bakıp duruyordu.

"Olsa sana mı söyleyeceğiz sanıyorsun aptal " hoseok kızın üstüne giderken, onu uyarmıştım, şimdilik onların dikine gitmeseydik iyiydi nede olsa birazdan öteceklerdi her şeyi.

"Jungkook sana verdiğim çakı hala sende duruyor mu " taehyung kısık sesle bana seslendiğinde, direk bakışlarımı onunla birleştirmiştim, neden sürekli onunla bakıştığımı bilmiyordum ama bu istemsizce hoşuma gitmeye başlamıştı.

"E-evet arka cebimde ona ulaşabilir misin" sorduğum soru ile bakışlarını arka cebime yöneltip, düşünür gibi yaptıktan sonra beni onaylamıştı.

"Bunu yapabilirim " sırıtıp göz kırptıktan sonra önüne dönmüştü, az önce ne olmuştu öyle alt tarafı çakıyı alacaktı, sanki başka bir şey yapacakmış gibi bir tepki vermişti.

"Minho onları böyle tutamayız biliyorsun bir şeyler yapmamız lazım " sonunda adamın ismini öğrendiğim için derin bir nefes almıştım, ona kalsa hiç söylemeyecek gibiydi tabi o söylememişti bile.