51. Bölge // Taekook

Bölüm 12 "Kurtuluş planı"

Uzun aradan sonra ben geldim, inanın gelmeyecektim ama sonra düşündüm bunlar yeni bölüm bekliyordur diye, bu yüzden hemen yazıp atayım dedim bende, bölüm nasıl oldu hiç bilmiyorum aklımda kalanlarla yazdım umarım  beğenirsiniz..

Bu bölümü atıp yine gideceğim maalesef, bakalım kimler hâlâ burada  😁😁

Bu bölümde bolca yorum istiyorum yeni bölüm gelme şerefine hadi bakalım* fighting *

~İyi okumalar ~

******

Kapı sonuna kadar açıldıktan sonra, yoongi arabaya atlayıp hızlı şekilde ormandan çıkmıştık, ama karşılaştığımız koskaca çöl ile, önümüzde silahla bekleyen adamlar yüzünden pekte mutlu olduğumuz söylenemezdi.

"Yoongi sıçtık galiba" seokjinin konuşmasından sonra, şok içinde onlara bakıyorduk ne yani bunlar onların adamları değil miydi.

"Alın bunları hemen" kafamıza dayatılan silahlar ile, ellerimiz havada kalmış şekilde korku içinde etrafa bakıyorduk, yine kurtulamamıştık ne yazık ki.

Ellerimiz kelepçeli şekilde, hiç bilmediğimiz içi labaratuvar olan bir alana götürülmüştük, kimin götürdüğünü tahmin edebiliyorduk ama nasıl kurtulamadık diye de sitem edip duruyorduk, yanımda benimle ilerleyen dalgın hoseok'a kaymıştı bakışlarım korkuyordu ben ve diğerleri gibi, ne olacağını bilmiyorduk,  ne yapacaklarını yada ne istediklerini.

Yoongi ve ekibini de bizden ayırmışlardı, onlar için kötü bir şeyin olacağını düşünmek kafayı yememi sağlıyordu umarım onlara bir şey yapmazlardı.

"Oo sonunda teşrif edebildiniz bakıyorum" önümüze çıkan 40'lı yaşlarda bir adam yüzünden korkmadan edememiştim, sinsi sinsi gelip yanımızda belirmesi aptalcaydı, dövmek istediği gelmişti bir anda.

"Sende kimsin?" Arkada sinirle konuşan taehyung'a karşı gülerek yanıtlamıştı sorusunu.

"Ben conroy hector bay haroldun ezeli düşmanı, sizleri son anda bulup kaçırmış olmasaydım şuan benimle değil sizi öldürmeye çalışan adamın önünde duruyor olurdunuz bana minnet duymanız lazım şuan sizin " ufak kahkahasından sonra, söylediklerinin doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna karar verememiştim, artık kimseye güvenmek isteyeceğimi sanmıyordum, çünkü kendi annem bile beni sırtımdan vurarken başkasına nasıl güvene bilirdim ki.

"Ellerimizi neden kelepçeledin o zaman dalga mı geçiyorsun bizimle " jimin dalga geçer gibi konuştuktan sonra conroy adamlarına işaret edip kelepçelerimizi çıkartmıştı.

"Bakın bunu yapmam normal tamam mı eğer bunu yapmasaydım belkide kaçıyor olabilirdiniz sadece tedbir amaçlı yapıldı o yüzden korkulacak hiçbir şey yok" bu adamın söyledikleri neden hoşuma gitmiyor du ki hem bizim adamlara ne yapmıştı ki.

"Hey yoongi ve ekibini nereye götürdünüz onlara bir şey yaparsanız işler kötüye gider söyleyeyim" dişlerimi sıkıp sinirle konuştuktan sonra bana güven verici gülümsemesini sunmuştu.

"Onların bay harold için çalıştıklarını bildiğim için bir süreliğine bizden uzakta olacaklar merak etme onları bence" bu adam şaka gibiydi resmen, sinirlerimi feci şekilde bozmuştu, önüne bir adım atıp yakasını tuttuğumda adamları direk üstüme yürümüşlerdi, conroy ise eliyle dur işareti yapmıştı.

"Bana bak ne boksun bilmiyorum ama bizi ve diğerlerini bırak yoksa senin için hiç iyi olmaz" conroy dediklerime kahkaha attıktan sonra ellerimi hızla kendinde uzaklaştırmıştı.