Bobo

2.1K 197 99
                                    

Sen Ona bakarsın ve O sana çoktan bakıyordur.

°
"Bu arada Arya seni çok özlemiş."

Bir şey dememi beklemeden dersliğe girmişti. Elimdeki atkıya tekrardan baktım ve yürümeye başladım. Arya beni özlemişti demek, yani bunu Eylül'e mi demişti?

Bu aralar yoğun olduğumdan yanına gidememiştim ki. Bende onu çok özlemiştim. Telefonumu çıkarıp hemen Meriç'e mesaj yazdım.

Siz-Selamün aleyküm Meriç, akşam müsaitseniz Arya'yı görmeye gelecektim.

Meriç- Ve aleyküm selam Fatih. Ben bir Kübra' ya sorayım, dönerim sana.

Siz-Tamam kardeşim.

2 dakika sonra

Meriç- Müsaitiz kardeşim,buyur gel. İnan çok mutlu oluruz, en çokta Arya tabi :)

Siz- Tamam kardeşim akşam görüşürüz inşAllah. Yalnız Arya'ya söylemeyin, sürpriz yapmak istiyorum.

Meriç- Tamam kardeşim, Allah'a emanet ol, görüşürüz inşallah.

Siz- Görüşürüz.

Telefonu cebime koyup yürümeye devam ettim aynı zamanda da Arya'ya ne hediye alsam diye düşünüyordum.

Derslerim bittikten sonra bir kaç saatimi de kütüphanede kitap okuyarak geçirdim ve fakülteden çıktım. Ablama, akşam Meriç'e gideceğime dair mesaj atmış ve arabaya binmiştim. Öncelikle hediye işini halletmeliydim.
.

..

Oyuncak mağazasına gelmiştim, hızla girip bakındım. Çok fazla şey vardı, kararsız kalınmayacak gibi de değildi. Biraz daha göz gezdirmiş ve peluş tavşan ve ayıcık arasında kalmıştım.

"Sizce 4 yaşındaki bir çocuk, bunun hangisiyle daha çok bağ kurar?"

"En çok o elinizdeki ayıcıkla."

Başımı sallayıp peluş tavşanı yerine koydum ve ayıcığı almaya karar verdim, inşallah severdi. Ayıcığı alıp çıktım ve birkaç işimi daha halledip pastaneye geçtim. Arya için minik uğur böcekli bir yaş pasta ve ekler almıştım. Bir şeyler daha alıp pastaneden çıktım ve arabama binip Meriç'in evinin yolunu tuttum.

...

Yan koltuktaki poşetleri ve ayıcığı alarak arabadan indim ve evin önüne geçip zile basıp beklemeye başladım.

"B-Bera?" Eylül yanıma gelip bi süre bana bakmış ve önüne dönmüştü. Az önce Bera mı demişti? Şaşkınlığımla ona bakıp kalmıştım, bana ikinci ismimle seslenen bir dedem vardı, şimdi de Eylül.

"Fatih'cim!" Arya'nın sesiyle ona dönüp gülümsedim ve elimdeki poşeti bırakıp eğildim. Arya kollarını boynuma dolayıp sımsıkı sarıldı.

"Seni çok özledim Fatih'cim."

"Bende seni çok özledim fıstığım."

Geri çekilip Arya'nın yanağını okşadım ve ayıcığı uzattım.

"Fatih'cim, bu benim mi?"

Başımı sallayıp gülümsedim" Senin fıstığım."

Ayıcığa sımsıkı sarılmış ve elimi tutmuştu. "Hadi içeyi geçelim Fatih'cim."

kahverengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin