chapter 1

208 24 3
                                    


Doyoung bardağın dibine bakarken gülümsüyordu. Güneş bardağın altındaki portakal rengindeki viskiyi aydınlatırken yansımalar teninde turuncumsu üçgenler oluşturuyordu. Müstakbel kayınvalidesinin bitmek bilmeyen sözlerine karşılık umursamazca başını sallıyordu. Söylediklerinden tek bir şey bile dikkatini çekmemişti bir de üstüne almamıştı. Bir yudum daha almak içim elini kaldırdığında boş bir kahkaha savurmuştu salonda herkesle beraber. Kristal bardağın desenine bakarken desenin içinde sanki tanıdık bir yüzü anımsıyormuş gibiydi. Sadece bu his bile monokrom dünyasını aniden yeniden canlandırmaya yetmişti.

Bacakları aralanmış, bir eli cebinde otururken kibarca ayağa kalkarak tek taraflı konuşmadan kendinin mazur görülmesini isteyerek izin istedi. Nişanlısının babası ondan akıl yürütmesi istendiğinde ve bir de sorusunu yönelttiğinde, bakışlarını odanın içindeki manzaraya sabitleyerek neredeyse konuyla alakasız ve tutarsız bir yanıt vermişti.

İçinde bulunduğu ortam genel olarak hayal kırıklığına uğramış ve yenilmiş hissetmesine neden olduğu için ona yöneltilen hiçbir soruya yanıt verecek sabrı kendisinde bulamıyordu. Oturduğu yerden doğrulduktan sonra ahşap oyma sehpanın üzerine elindeki viski bardağını çarparak, kısa bir baş sallamasıyla odanın hafif aralık kapısını biraz daha aralayarak odadan ayrıldı.

bu kurgunun konusunda dokuz-on bölümlük kısa bir kurgu yazmayı uzun zamandır istiyordum. sonunda bitirip düzenleyip yayınladım. umarım hoşunuza gider, keyifle okursunuz.

lover in the graveyard + dojaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin