chapter 7

60 17 2
                                    

  
      Jaehyun, Doyoung'un bakışları karşısında dudağını ısırmakla yetinmişti. Kasabadaki tüm arkadaşlarının ona yüksek sosyeteden uzak durmasını söylediğini, Doyoung'un ona sadece bela ve zorluk getireceğini söylediklerini defalarca hatırlatıyordu beyni şuan ona. Hatta kasabada bazıları onun etrafta olmaması gereken kötü bir insan olduğunu söyleyecek kadar bile ileri gitmişlerdi. Jaehyun'u daha düşük gelirli bir aileye sahip olma suçundan dolayı er ya da geç mezara sürükleyecek, içine kapanık, zengin bir çocuk olarak biliniyordu Doyoung kasabada. Yine de Jaehyun, kalınlaşmış akıl merceği ile parçalanmış o gözlere bakmaktan kendisini alamıyordu, içinde bulundukları durum daha ne kadar kötüye gidebilirdi ki? İhlalleri kesinlikle onu incitmişti ama Jaehyun, Doyoung'un üzerinde de kendisinden kaynaklanan bir çok yaranın izini görebiliyordu.

Lanetlendiklerinden şüpheleniyordu. Bir aileyi geçindirecek ve çocuklarını kendilerinden daha yüksek bir sınıfa çıkmaları için teşvik edecek düzgün beyler olarak büyümek için geldikleri dünyanın tüm bu toplum normları onları yeterince incinmişti bundan daha kötü bir şeye maruz kalamazlardı artık.

Jaehyun hiçbir zaman kızlara ilgi duymamıştı. Bir şey olursa, onlardan uzak durmayı tercih ederdi.  Aslında, herkesten uzak durmayı tercih ederdi. Tutkulu bir kinle insanlardan nefret ediyordu. İnsanlar bencildiler, sadece parayı ve hayatlarının o pislik toplayan fabrika işçileriyle kıyaslandığında ne kadar lüks ve abartılı olduğunu umursarlardı. Doyoung'un içinde bulunduğu dünya böyleydi. İlk önce merdivenin dibinde bir paçavra olduğu için ve ikinci olarak sevdiği cinsiyet yüzünden günahkar olan bir adam olduğu için aşağılık sayılıyordu.

Jaehyun'un hayatını her zaman nasıl yaşadığına karşı çıkarak, düşüncesizce Doyoung'u kendisine çekti ve küçük bir öpücük verdi. Doyoung'da karşılık verince öpüşmeleri daha da pürüzlü bir hal almıştı. Her ikisinin duyduguğu acı anlıkta olsa her ikisininde tüm endişelerini bastırmıştı. Bu defa farklıydı, bu defa daha çaresizlerdi, daha tutkululardı, şuan için ne kadar yakın olsalarda bu öpücük bir yol ayrımında birbilerine verdikleri bir tür vedaydı sanki.

Jaehyun içinde bulundukları anı düzgün ve tutkulu bir şekilde tamamlamak istiyordu. Eğer bu şekilde ve şimdi giderse, arkasında onu seven bir sevgilinin onunla olmak için mücadele ettiğini gösteren güçlü bir bağ bıraktığını bilerek mutlu bir şekilde ölebilirdi. Jaehyun tüm düşüncelerin içinde boğulup giderken evren Doyoung'a ulaşmaya çalışıyordu. Sessiz bir mesaj Jaehyun'un, Doyoung'un isteyebileceği ve sahip olabileceği en iyi kişi olduğunu iletmeye çalışıyordu Doyoung'a. Yazlarının sonsuza dek kendi içinde kilitli tutmak zorunda kalacağı uzak bir hüzünle renkleneceğine dair sessiz bir mesaj veriyordu evren Doyoung'a.

lover in the graveyard + dojaeTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon