1.5

954 61 184
                                    


~Düzenlendi~

Yeni kitabımıda yayınladım. Okumak isterseniz profilime bakabilirsiniz....

°°°°°°

"Ya oradan öyle çıkılırmı ama ya!"

Chaeyoungun çığlık attıktan sonra bağırarak konuşmasıyla Jennie unni kafasını olumlu anlamda sallayarak koluma daha çok sarıldı.

Yurtta oturmuş televizyondan açtığımız bir korku filmini izliyorduk.
Daha doğrusu izlemeye çalışıyorduk.

Jennie ve Rosé bu havada üzerlerine aldıkları battaniyelere kendileri girdikleri yetmiyormuş gibi bizi de sokmuşlardı.

Televizyonun üzerinde duran klima en sonda çalışırken bizim burada battaniyenin altında yan yana oturmuş sıcaktan bunalıyor olmamız da ayrı bir komikti.

Daha fazla bu sıcağa dayanamayarak çıkmaya çalıştığımda sağımda oturan Jennie unni ekranda içine şeytan girmiş rahibeyi görmesiyle çığlık atarak bana sarıldığında az önce kalktığım yere tekrar düştüm.

(Korku filmi seven varsa bahsettiğim filmin adı "The Nun" izlemenizi tavsiye ediyorum)

Jisoo unni gülmeye başladığında bu vurdumduymazlığına gözlerimi devirerek Jennie den uzaklaşmaya çalıştım.

Filmin daha başlarında olduğumuz düşünülürse imkanı yok bitiremezdik ve ben burada sıcaktan buhar olup havaya dönüşürdüm.

Çalan kapıyla Jisoo unni filmi durdurunca battaniyeyi üzerimden atıp derince nefes aldım.

"Lisa kalk kapıya bak"

Jennie ve Roséye söylenmek için açtığım ağzımı kapatarak ters bir şekilde Jisooya baktım.

"Niye ben? Hayır en başta da sen oturuyorsun kalkıp açsana"

Jisoo konuşmamı bitirmemle büyüttüğü gözleriyle şaşkınca bana baktı.

"Ne yani? Ben kapıya daha yakın oturuyorum ve sende daha uzak oturuyorsun diye ben mi kalkıp açayım?"

"Evet"

Telefonunu alıp önüne döndüğünde mırıldandı.

"Sen en küçük olansın o yüzden ayak işlerini yapmak zorundasın"

Kapı bir kere daha çalıp kimse tepki vermeyince kollarımı göğsümde bağlayıp kıstığım gözlerimle onlara baktım.

"Açmıyorum"

Jisoo unni kafasını hızla çevirip tek kaşını kaldırarak sinirle bana baktığında yerimden kalkıp hızla kapıya yürüdüm.

Böyle bakınca gerçekten korkutucu oluyordu ve benim yaptığım inat hiçbir işe yaramıyordu.

Kapının önüne söylenerek gelip kim olduğuna bakmadan açtığımda karşımda gördüğüm Taehyungla büyüttüğüm gözlerimle ona baktım.

"Sen ne yapıyorsun burada?"

Sesimi kısarak konuştuğumda dikleşip biraz yaklaştı.

Neredeyse üç haftadır bizim Korede başlayan konserlerimiz ve onların çıkaracağı yeni şarkı çalışmaları yüzünden görüşemiyorduk ve onu tahmin edemeyeceğim kadar özlemiştim.

"Lisa kim gelmiş"

Jisoo unninin içeriden bana bağırmasıyla gözlerimi dahada büyütüp Taehyungu kapının biraz gerisine iteledim.

"Bir şeyler sipariş vermiştim de onlar geldi geliyorum şimdi"

Bir şeyler mırıldandığında anlamasam da onu takmayıp kapıyı çok az açık bırakarak dışarı çıkıp Taehyungu kendimle beraber evin yan tarafına çektim.

AMOR | TAELICEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin