2.8

652 64 17
                                    


~Düzenlendi~

Çalan kapı ziliyle salonun ortasında dolanmayı bırakıp saçımda olan havluyu yere atarak sinirle gidip kapıyı açtım.

Taehyung kapının yan tarafına yaşlanmış yorgun gözleriyle bana bakıyordu.

"Gel içeri gel"

Sinirle kolunu tutup salona kadar sürüklediğimde kolunu elimden kurtarıp saçlarını dağıttı.

"Sorun ne?"

İnanamaz bir ifadeyle yüzüne baktığımda gözlerini devirip kendini koltuğa attı.

"Sorun mu ne? Sence sorun ne Taehyung?!"

"Tüm tören boyunca Hanbinin sana olan o bakışları"

Hayretle yüzüne bakarken kendini geriye atıp daha çok yayıldı.

"Sen gerçekten ciddi misin?"

"Benim şu an olan sorunum o"

Sakin kalmaya çalışsamda karşımda umursamazca oturması sinirlerimi mahvediyordu.

"Şirkete göre sorun farklı ki geldiğimden beri bana edilen hakaretler içerisinden biri bile Hanbin yüzünden değildi!"

Sinirle bağırıp dolan gözlerimi kırpıştırdığımda gerilen yüzüyle ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Ne şirketi?"

"Ödül töreninde yaptıkların yüzünden geldiğimden beri yemediğim azar duymadığım hakaret kalmadı ve en kötüsü ilişkimiz olduğunu artık biliyorlar"

"Lalisa hala neden o şirkettesin?"

Sinirden gülerek kafamı iki yana salladığımda sıkışan kalbimle zorlukla yutkundum.

Kollarımı ona sarıp kafamı boynuna koyduğumda beklemeden elleri belimi buldu.

"Bu gün her şey üst üste geldi"

Yüzümü boynuna gömdüğüm için boğuk çıkan sesim derin bir nefes almasına neden oldu.

"Ne oldu güzelim"

"Sabah dispatch şirkete seninle olan resimlerimizi göndermiş Lee son anda çalışanların eline geçmesini engelledi. Üstüne bileğimi tekrar burktum ve acıyor. En kötüsü babam rahatsızlanmış ve bana ne olduğunu söylemiyorlar daha deminde şirketten duymadığım şey kalmadı. Yoruldum artık"

Sonlara doğu sesimi ben bile duyamazken Taehyung duymuş olacak ki kollarını dahada sıkılaştırıp saçlarıma burnunu sürtüp nefesini çekti.

"Yarın işin var mı?"

Kafamı olumsuz anlamda sallamamla benden ayrılıp elimi tutarak kapıya çekiştirdi.

"Gidelim gel"

"Nereye gidiyoruz?"

Gülerek bana döndüğünde nemli saçlarımı fark etmiş olacak ki kaşlarını çatarak ellerimizi ayırmadan bu sefer yatak odasına girdi.

"Ama önce saçlarını kurutalım"

Odada olan banyonun aynasının önünde durup sonunda elimi bıraktığında ağrısı artan bileğime bakıp tüm yükümü diğer ayağıma verdim.

Taehyung dolabın içinden aldığı saç kurutma makinesini fişe takıp geri bana döndüğünde gözleri acıdan dolayı buruşturduğum yüzümde bir süre gezip dudaklarını yaladı.

Ellerini belime koyup bedenimi havaya kaldırıp lavaboya oturttuğunda uzaklaşmaması için omuzlarını tuttum.

Makineyi çalıştırıp nazikçe saçlarımı kurulamaya başladığında dikkatlice yüzünü inceledim.

AMOR | TAELICEWhere stories live. Discover now