4.4

488 55 62
                                    


~Düzenlendi~

Bölüm düzenlemesini final olduktan sonra yapıcam.
Şaka maka finale bir bölüm kaldı🥺🥺

❗️Bölüm ne zaman yüklenir bilmiyorum ama İstanbul da olan patlama yüzünden İnternet erişimimiz çok az o yüzden ne zaman bölüm attığımla ilgili bir fikrim yok ama şunu bilin Pazar günü saat beş buçuktan beri deniyorum.❗️

★★★★★★★★

"Pizza o zaman?"

Seokjin oppanın isyan dolu sesi Jisoo unniyi dahada mutlu etmişe benziyordu.

"Çok klasik olmaz"

Büyük bir hata yapıp iki grup olarak iki günlüğüne birlikte tatil yapmaya karar vermiştik. Daha doğrusu ben Jungkook ve Jimin hariç kalanlar kararlaştırmış bizim ise sabah buraya gelirken haberimiz olmuştu.

"Tanrı aşkına hani her şeyi yiyebiliyordun? Ne saydıysam olmaz dedin"

"Deniz ürünleri ve sakatat hariç her şeyi yerim dedim senin saydıkların yok ahtapot bacağı yok balık gözü yok domuz bilmem neysi. Ben bunları nasıl yiyebilirim?"

"Ahhhh!"

Seokjin kafasını geriye atıp bağırdığında kendimizi tutamayarak güldük.

"Ayrıca Lisa Budist yani et yiyemez fazla"

Birden hepsi bana döndüğünde kaşlarımı kaldırarak sırıttım.

"Kendin yemediğin için beni bahane edemezsin. İnek eti yada tavuk yediğimi biliyorsun"

Namjoon oppa sıkılmış olacak ki ellerini birbirine vurup ayağa kalkıp horoz gibi birbirlerine diklenen ikilinin arasına girip gülümsedi.

"Herkes tavuk seviyor soju da alırız yanına ve olur biter"

Bakışlar Jisoo unniye döndüğünde hafifçe kafasını salladı.

Jimin sipariş vermek için telefonla bahçeye çıktığında Chaeyoung da arkasından gitti.

"Şuna bak. Sanki birbirlerinin kuyrukları"

"Sevgilin yok diye kıskanma unni"

"Ölmek istemiyorsan sus"

Ortama birden bir sessizlik çöktüğünde Taehyungla bakışlarımız buluştu. Jisoo unni sap takılmak istemiyorum diyip beni yanına almış Taehyungu da karşı koltuğa kovmuştu.

Göz kırpıp gülümsediğinde dudaklarımı büzüp omuz silktim.

Jennie unninin telefonu birden çaldığında irkilerek arayan isme baktım.

Yang başkanın kardeşinin adı ekranda belirdiğinde gerginlikle boğazımı temizledim. Jennie unni Jungkookla didişen Jisooyu dürttüğünde telefonu uzattı.

"Bana niye veriyorsun?"

Bir şey demeden sadece baktığında Jisoo kaşlarını çatıp kim olduğuna bakmadan aramayı yanıtladı.

"Efendim?"

Karşıdan cevap almış olacak ki sinirle yerinden kalkıp merdivenlere doğru yürüdü. Bir iki basamak çıkmışken geri dönüp masanın üzerindeki benim telefonumu da alıp yukarıya çıktı.

"Benimkini ne diye aldı şimdi?"

"Sinirlenince ne kadar korkutucu duruyor ya"

Jennie gülümseyip hala bahçede olan Chaeyounga baktı.

AMOR | TAELICEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin