3.3

603 59 48
                                    


~Düzenlendi~

AY İKİ GÜNDÜR ALDIĞIMIZ MOMENTLAR NE ÖYLE???????
Buraya video da atamıyorum el_primer_amor adında Twitter hesabım var gelin orada konuşalım...

☆☆☆☆☆☆

"Ay Lisa çok güzel oldu saçların"

Jisoo unni kısa gri saçlarımı parmaklarının arasına alıp hayranlıkla baktığında ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu tekrar anladım.

Dolu gözlerimi Jisooya çevirdiğimde kırmızı saçları ve açık teniyle resmen kutusundan yeni çıkmış porselen bir bebeğe benziyordu.

Jennie unni ise saçımı kesicem dediğinde kırıklarını alıp bırakacağını düşünmemiştim.

"Yalan söyleme ya! Şu hale bak! Ne hale geldi saçlarım!"

Jennie unni telefonunu koltuğa atıp yanıma geldi. Etrafımda bir tur atıp saçlarımı iyice inceledikten sonra heyecanla gülümsedi.

"Acaba Taehyung ne tepki verecek saçlarına!"

Ellerini birbirine çırpıp yerinde zıplaması beni dahada sinirlendirirken dolan gözlerimi kısıp yüzüne baktım.

Birden yerinde durup ciddileşerek Jisoo unniyi iteleyip koluma girdi.

"Sen gerçekten sevmedin mi saçlarını?"

Kafamı iki yana sallayıp akan burnumu çektim.

"Ya böyle yapma ben çok sevdim gerçekten çok yakışmış"

Chaeyoungun dudaklarını büzüp çocuk gibi konuşması beni biraz olsun ikna ederken Jennie unni hevesle kafasını salladı.

"Ama şu hale bak! Sizin saçlarınız ne diye uzun da benimki kısa?"

"Bu mu yani sorun?"

"Bu değil ama o da var"

"Neyse hiç olmazsa direk o gün kesmedin bak üç günde saçlarınla vedalaştın"

Jisoo unni o gün Bangtan üyeleri gittikten sonra telefonunu elinden bir saniye olsun düşürmemişti ama az çok kiminle mesajlaştığını tahmin edebiliyordum. Üç gün boyunca sarı ve kalçalarıma gelen saçlarıma özenle bakmış keseceğim aklıma geldikçe ağlamıştım.

Solumda duran Jisoo ve sağımda duran Jennieyi iteleyip koltukta ki ceketimi aldım.

"Nereye?"

"Evime. Luca ve Leo için mama almam lazım"

Ayakkabılarımı giyip evden çıktığımda şirket çalışanı hemen arabadan inip arka kapıyı açtığında kendi arabamla gideceğimi söyleyip yanından ayrıldım.

Aslında araba sürecek halim yoktu ama sevmiyordum o adamı. Her seferinde eve diyip şirkete götürüyordu beni.

Arabaya binip yurdun garajından çıktığımda her zamanki sessiz ve boş yola girip telefonu arabaya bağlayıp yeni çıkacak albümü açıp eşlik ede ede veterinere geldim.

Arka koltukta ki maske kutusundan bir maske alıp arabadan inip kalabalık caddeye girdim.

Böyle kalabalık ortamlar her zaman ürkmemi sağlamıştı çünkü işim yüzünden ya çok takıntılı hayranlarım olurdu yada benden nefret eden ve bunu takıntı haline getiren antilerim olurdu.

Veteriner kliniğine girip sessizce kasada çalışan kıza yaklaştım.

"Pardon"

Genç kız kafasını kaldırıp yerinden kalkarak saygıyla selam verdi.

AMOR | TAELICEWhere stories live. Discover now