!!Güncellenen Duyuru!!!
Kitaba başlayan veya başlamış olan arkadaşlar. Ben begenmesem bile birinin yaptigi yemegi yedikten sonra "eline sağlik" diyen biriyim. Bir bölümü 1000 kisi okuyup 100 kisi oy veriyorsa bu haksizliktir. Buraya son yayimladigim bölümden geliyorum ve 10 da 1'i oy vermis. Oy ile destegini gostermeyip üstune bolum istemek saygisizliktir. Bu cümlelerim okuyup begendigi halde oy vermeyen,unutan ve yeni bölum isteyenler icindir.!!!
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.Multi de Vincent Walker var.Ayrıca aşağıya bir adet Beril bırakıyorum...Yine de karakterleri nasıl istiyorsanız öyle hayal edebilirsiniz.İyi okumalar...
Duvarın üzerine konmuş , koca bir sinekle bakışıyorduk. Beni tedirgin ediyordu .Ne ben onları ne de onlar beni severdi. Zayıf anımı buldukları an da direk kanımı emen bu canileri nasıl sevebilirdim ki? Sinek demişken acaba saçlarımda bir değişiklik falan mı yapsam? Hmm...şöyle bir bakınca tırnaklarımla da ilgilenebilirim. Ya da...en iyisi antreman yapmak mıydı?
"Hey! Hey! Beril! " bana seslenen ağabeyimin sesi ile ona boş boş baktım.
"Allah'ım kafayı yersem eğer sorumlusu SENSİN!" tıslamıştı. Oflayıp Dante' nin çalışma masasının üzerinde duran kurabiye tabağından çikolata parçacıklı olanı alıp kemirmeye başladım. Ona alttan alttan bakarken Emir ve Bruno sırıtıyor, Emily bana üzgün bakışlar atıyor, Deniz uyuyor-evet yanlış okumadınız uyuyordu. O her zaman uyuyan sadist herifin tekidir. Dante ise masasının koltuğundan ağabeyime dik dik bakıyordu.
"Beni hiç dinlemedin değil mi?" tıslamaya devam etti
"Yoo...dinledim de ikinci kelimenden sonra masal gibi geldi. O yüzden ben de zamanımı boşa harcamamak adına önemli bir kaç şey düşünüyordum." Sinek, saç ve antreman tabi ki önemli konulardı."Hem bak Deniz bile uyuyor" dudak büktüm.
Deniz gözlerini açmadan homurdanınca dilimi şaşkınlıkla ısırıp 'ya sabır' diyen ağabeyime baktım. Emily cam kenarında elinde dosyalar ile duruyordu, şık siyah deri koltuğun bir ucunda Emir bir ucunda Bruno ikilisi otururken ağabeyim ayakta deli divane dolanmayı seçmişti.
Deniz ise her zamanki gibi köşeye çekilip duvara yaslanmış uyuyor görünürken bende Dante'nin masasının önünde ki sandalyelerden birinde oturuyordum.
"SANA AJAN OLDUĞUNU BELLİ ETME DEDİM!"
"ORTALIĞI KARIŞTIRMA DEDİM!"
"DİKKAT ÇEKME DEDİM!"
"DAĞITTIĞINI TOPLAMAKTAN BIKTIK DEDİM! PEKİ SONUÇ?" her kelimenin üstüne basarak homurdanan ve odanın bir ucundan diğerine geçip duran ağabeyimi gözlerimle takip ederken üçüncü kurabiyeyi almış yiyordum. Sinirliydi ve kimse karışmak istemiyordu. Gerçi Dante'nin ağabeyime saldırmamak için koltuğun kenarlarını sıktığını fark etmiştim ama odaya girmeden ona şantaj yapmış, aramıza girmemesini sert bir dille ifade etmiştim. Çünkü kendisi yeni tanıştığımız bir insandı ve aile kavgamıza kimse karışamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ GÜZEL(tamamlandı)
General FictionBeril AYAZ...Türkiye'nin en büyük gizli servisin de çalışan,bir çok başarıya imza atan ve haksızlığa tahammül edemeyen baş belası bir ajan... Dante DE LUCA ...Eski İtalyan Mafya lideri yaşadığı olaylar sonucu 8 yaşındaki yeğeni için yasadışı işleri...