0.28

666 50 107
                                    

2 ay önce

"kazuko-sama kazutora hanemiya ve manjiro sano'nun yerini bulduk."

"peki. söyle motoru hazırlasınlar. 5 dakikaya aşağıdayım."

"emredersiniz Kazuko-sama." odama gidip telefonumu aldım ve aşağı inmeye başladım. şirketten çıkarken yine birilerinin olay çıkardığını fark etmiştim. yanlarına yürüdüm ve olayı izlemeye başladım.

x"Dinleyin beni! hepimiz bir olursak kazuko denen kadını yerle bir edebiliriz! bu hepimiz için daha iyi!!! haksız mıyım? mirio? akari?"

a"evet. kadın yemeğini veriyor suyunu veriyor. daha ne istiyorsun?!"

x"köpek değilim ben!" bu kadarını dinlemem bile yetmişti.

k"evet öylesin." arkasından geçip kafasına namluyu dayadığımda susmuştu.

k"bir sorun mu vardı?"

a"Kazuko-sama!"

k"akari? bir şey mi diyecektin?"

x"öldürsene! yapabiliyorsan ya-" lafını bölen şey patlayan beyni olmuştu. vücuduna 3 el daha ateş edip akari'ye döndüm.

k"söyle, buraları temizlesinler."

a"emredersiniz efendim." eğilip gitti.

cidden.. ahh... ne zahmetli iş. her gün birini öldürmek çok sıkıcı. her neyse. odaklanmam gereken başka şeyler vardı. manjiro'nun yanına gidecektim.

TİMESKİP

binadan içeri girdiğimde anında etrafım çevrelenmişti.

k"daha iyi bir karşılama bekliyordum. mikey!"

s"akami?"

ran"sen... yaşıyor musun?"

k"üzgünüm çocuklar. mikey nerede?"

x"Onunla konuşmayın! o bir canavar!!!" sanzu adamın kafasına ateş ederken hala bana bakıyordu.

s"neden geldin?"

a"manjiro ile konuşmam gerek."

rindou"seni isteyeceğini sanmıyo-"

ran"her neyse. gel." ran'ı takip ettim. kisaki ve hanma'dan sonra ikisi ile tanışmıştım. ran ile bir ara çıkıyorduk. en son daha fazla yapamayacağımıza karar verip dostça ayrılmıştık. hala bana karşı bir şeyler hissettiği belliydi. bu beni üzüyordu demek isterdim ama umrumda değil açıkçası.

r"mikey! misafirin var."

m"ne saçmalıyorsun, ran?"

a"çıkabilirsin ran."

r"dikkat et." ran odadan çıktığında yürüdüm ve manjiro'nun oturduğu yerin karşısına geçtim. oturmadan sormuştum.

a"oturabilirim, değil mi karanlık kral?"

m"saçmalama."

a"her neyse."

m"çok durdun, git artık."

a"konuşmaya geldim mikey, bu kadar kasma."

m"ben istemiyorum." ceketimden bir sigara çıkartıp yaktığımda beni izliyordu.

a"sıkmadı mı artık?"

m"ne?"

a"şu yaptığın rol. sıkmadı mı diyorum."

m"ne rolü? rol falan yapmıyorum."

a"benden nefret etmiyorsun, ama öyle davranıyorsun."

m"saçmalama."

a"hadi konuşalım, manjiro. neden?"

m"ne demeye çalışıyorsun?! açık konuş Ai- Akami!"

a"neden diyorum manjiro. neden beni sildin? neden Takemicchi'ye benden daha çok değer verdin? seni anlamadım mı? yanında olmadım mı?" histerik bir kahkaha atıp sigaranın külünü masaya attırdım.

m"Akami git."

a"kendine bile itiraf etmedin mi yoksa daha? karanlık dürtüler? peki baji? kazutora? diğerleri? beni o kadar sevdiğini söylüyordun. neden kaybettik manjiro? neden o? neden ben değilim? neden?"

m"Git."

a"herkesi yüzüstü bıraktın. herkesi başından attın. baji öldü. kisaki öldü. ben öldüm?"

m"Akami."

a"baji'yi öldürenler nerede şuan mikey? sana olan aşkım nerede peki? sen neredesin?"

m"..." beyaz saçlarının arasından bana baktığını hissediyordum.

a"beni öldürmek mi istiyorsun? gel ve yap. tüm her şeyi beraber mahvettik. fark ettin değil mi?"

m"sus artık."

a"tch. cidden... boş bir insanın tekisin. hatta artık insan bile değilsin mikey."

m"sus..." manjiro yerinden kalktı ve üstüme yürümeye başladı. gram hareket etmiyordum. yüz ifadem de değişmemişti. omzumdan ittirdiğinde kalktığım sandalyeye geri oturmuştum. ona izin veriyordum. bana bir şey yapması mümkün değildi.

gömleğimden tutup havaya kaldırdı ve zemine sert olmaya sadece çalışarak attığında hala yüz ifadem aynıydı. üstüme geldiğinde yumruğunu havaya kaldırmıştı. tutup ona baktım. beni öldürecekti, çünkü acı çekiyordu.

a"acınası haldesin manjiro." yumrukları gevşedi. dik durmaktan vazgeçip kafasını aşağı indirdi. kolları kendi yanına inmişti.

m"aiko... gomenne." her şeyi bekliyordum ama yüzümdeki bu damlayi beklemiyordum. ağlıyor muydu o? ne kadar saçma... ağlıyordu.

a"manjiro. kalk." dediğimi yapıp ayağa kalktı kafası hala yere bakıyordu. resmen eski manjirodan iz yoktu.

m"bonten... senin."

a"ne dedin?"

m"bonteni sana veriyorum." kapıdan kaçacak iken kolundan tutup çekmiştim.

a"sen de bonten'desin. artık benimlesin."

m"lütfen... beni rahat bırak. bu acıdan kurtarın beni." boynuna sertçe vurduğumda bayılmıştı.

a"özür dilerim. manjiro, seni eski haline döndüreceğim."

şimdiki zaman

"gir."

ran"kazuko-san, beni çağırmış- takemicchi? chifuyu?"

"onları ben getirttim. mikey iyi mi?"

r"evet. hayati bir tehlikesi yok."

t"hey hey hey! mikey'e ne yaptınız?!!"

c"takemicchi!" elime geçen ilk şeyi kafasına fırlattım.

a"sesini alçalt aptal herif. ve sen bana hesap soracak güçte değilsin."

c"akami-"

a"chifuyu. baji öldü. ve bunun için kendimi suçlamıyorum ama, özür dilerim."

c"bu konuyu açma."

a"herneyse. 2 aydır manjiro'yu hayatta tutmaya çalışıyoruz. eğer yaşarsa, sizinle görüşeceğim. diğerlerine söyleyin, yakında onlar da buraya gelebilir." bu açıkça bir tehdit, bir istekti. bir emirdi. hepsiyle eskisi gibi olmak isterdim. ciddi anlamda. ama artık olmaz. her şey bitti. chifuyu ile takemicchi çıktığında kendimi koltuğa bıraktım ve biramdan biraz içip kafamı arkaya attım. sinir bozucu.

r"akami, fazla takmıyor musun?"

a"mikey'i bir şekilde döndürmem lazım... ama aklıma hiç bir şey gelmiyor! cidden... ne zahmetli iş..."

r"anlıyorum... iyi ol yeter."

a"denerim." ran gelip sarıldığında ona karşılık vermiştim.

r"teşekkürler."

a"teşekkürler."

yorum sınırı :40

1/Manjiro Sano x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin