0.33

576 52 24
                                    

"hala buradayken... Sarıl."

M"Akami!" Koşarak yanına, yatağa gidip hızlıca onu kollarımın arasına aldım. Kafamı da kafasına koymuş, önce saçlarından öptüm. Sonra da kokusunu içime çektim.

Canım acıyordu ona böyle davrandığım için.

Yüzünü avuçlarımın içine aldım ve o güzel, parlayan gözlerinin içine baktım. Ellerime gelen ıslaklık ile ağladığını anlamış ama bir şey yapmamıştım. Akami başkalarının yanında ağlamayacak biriydi. Benim bile.

Sakince göz yaşlarını sildim ve alnını alnıma yasladım.

M"özür dilerim, Aiko'm. Fazla üstüne geldim. Kafam yerinde değil. Özür dilerim. Sana bir şey olacağını düşündüm. Çok korktum. Verdiğim sözleri tutamayacağımdan korktum. Şimdi, sana yeni bir söz vereceğim." Gözlerini açtı ve bana bakmaya başladı. Gözümden akan ve akmak için hazırlanan yaşları tutmadım. Akışına bırakarak cümleme devam ettim.

M"Sana hep sonuna kadar beraberiz tarzı cümleler söyler, sonuna kadar yanındayım derdim. Sonuna kadar değil, sonsuza kadar yanında olacağım. Aiko. Hep benim miniğim olarak kalacaksın..." Gözümün hemen altında hissettiğim yumuşak ve biraz soğuk bir el ile gözlerim anında açılmıştı. Göz yaşlarımı siliyordu...

Ona zarar veren herkesi öldür.

Öldüreceğim.

Onu senden almaya çalışan herkesi öldür.

Öldüreceğim.

Onunla olan herkesi öldür.

Öldüreceğim.

A"manjiro... Teşekkür ederim... Bir de..." Elleri gözlerimin üstündeyken eli de yavaşça yanağım ve boynumun arasına gelmişti. Saniyeler içinde dudağımda hissettiğim sıcaklık ile ne olduğunu şaşırmıştım. 5-6 saniye sonra geri ayrıldığında gözümden elini hala çekmemişti.

"A-aiko..?"

A"kızardım." Hafifçe gülümserken gözlerimdeki elini tuttum ve yavaşça indirdim. Karşımda gördüğüm şey ile ise kahkaha atmamak için zor durdum. Gülmem geçtiğinde ise fark etmeden Aiko'nun güzelliğine odaklanmıştım. Elimi yavaşça önüne gelen saçlarına attım ve saçları arkasına attım. O da kafasını yavaşça bana döndürdüğünde onu izliyordum. Pembe yanakları, solgun dudakları, dolu gözleri ve yine pembe burnu ile tam bir tablo gibiydi.

Sarılması için kollarımı iki yana açtığımda hemen sarılmıştı.

"Seni çok özledim. Aiko'm." Aiko'm dediğimde... Neden titredi?

"Ben de seni özledim manjiro... Ama... Aiko'm demesen olur mu?"

"Neden? Ne oldu?"

"Ben... Bir şey gördüm ama rüya da değildi... Orada... T-taciz ediliyordum. Ve en son lafı şey oluyordu... 'iyi uykular Aiko'm.'..." gözlerim tamamen açılmıştı. Akami'ye bakıyordum o ise yere bakıyordu.

A"öyle bir şey olursa... Beni bırakmazsın, değil mi?"

"Bırakmam. Seni asla bırakmayacağım. Ne olursa olsun!"

A"benden iğrenmeyecek misin..?"

"Tabiki de hayır. Saçmalama, seni her halinle seviyorum ve seveceğim de. Önemli olan senin isteğin. Diğerleri umrumda değil. Ancak öyle bir şey olursa, o insanı doğduğuna pişman ederim." Akami derin bir nefes aldı ve sıkıca sarıldı.

A"teşekkürler, mikey."

"Beraber uyuyalım mi?" Akami gülümseyip yatakta duvar tarafına geçip kollarını açtı. Yorulmuştum... Kendimi onun kollarına bırakıp başımı göğsüne yasladim. Bu sırada Akami de saçlarımı okşuyordu.

1/Manjiro Sano x Readerजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें