GÜL AHKERİ

15. Bölüm "Işıkları Söndürseler Bile."

Merhaba! Instagram hesabıma gelin, orada sohbet ediyoruz! Kullanıcı adım siladamlaakcicek

Keyifli okumalar.

Güllerimizi bırakalım mı? 🥀

Sınır! Yine 3 ya da 4K!

Bölüm Şarkıları;

Monster High - Monster High Fright Song

Xtv/ Alexander Rybak - Зафиналили

Teoman - Uykusuz Her Gece

maNga - Işıkları Söndürseler Bile

O beni izledi, ben onun sigara içişini ve beni tüketişini.

15. Bölüm
"Işıkları Söndürseler Bile."

🌜

Dinçer'in sinirle sarsılan yüzünü öyle büyük bir kasvet sardı ki, şimgi güneşi sığdırdığı iki gözü şimşek çakacaktı.

Kıvanç'ın arkasındayken, tek adımda Kıvanç'ı yakasından tuttu ve kendine doğru çekerek yüzüne burnunu kıracak sertlikte kafa attı. "Lan orospu oğlu!" diye hırladı, nefreti göğsünde körüklenirken. "Neden kızın kolunu tutup onu rahatsız ediyorsun?" Kıvanç, Dinçer'den aldığı darbeyle geriye savrulurken Dinçer dişlerini sıktı. "Kimi sevmeyecekmiş? Neyden bahsediyorsun pezevenk!" Kıvanç yere düşerken onu tuttu ve hiddetle bağırdı. "Bu kızın," dedi beni işaret ederek. "O sikik ilaçlara mahkum olmasının sebebi sen miydin?" Kıvanç cevap vermeyince Dinçer gözü dönmüşçesine Kıvanç'ın kafasını arkasındaki duvara vurdu. "Öldürürüm seni," diye hırladı öfkeyle. "Cevap ver lan bana."

Duymamıştı.

Tecavüz kısmını duymamıştı.

Kıvanç burnundan akan kanı kolunun tersiyle sildiğinde, sarsak adımlarını dengede tuttu ve Dinçer'e yumruk salladı, Dinçer dilini ağzının içerisinde kışkırtıcı bir şekilde yuvarlayıp, Kıvanç'ın ona kaldırdığı elini geriye büktü ve kaldırıma vurdu. Kıvanç acıyla bağırınca Dinçer'in öfkesi şakaklarından süzülen ter damlası gibi akarken bana döndü. "Ne oluyor burada?" diye bağırdı sinirle. "Bu orospu evladı neyden bahsediyor?"

Titreyen ellerimi yumruk yapıp sakinleşmeye çalışırken, acım göğsümde kelebeklenen bir kanatlıydı şimdi. Kıvanç kırık eliyle, büyük bir hırsla Dinçer'e yaklaşacakken, "Dinçer," diye zorlukla konuştum kısık bir sesle, Kıvanç Dinçer'in kafasına iki elinden destek alarak vurdu. Dinçer ani sarsıntıyla öne eğilirken, darbe almamış gibi boynunu kütletti ve yüzünde ölümün tehditi yer alırken, arkasına bile dönmeden tekmesiyle Kıvanç'ı yere devirdi. "Dinçer dur," dedim nefes nefese, zihnimin içerisindeki anıların kanları her konuşmamda kelimelerime devrilirken konuşmak benim için bir adam öldürmekten farksızdı.

"Yapabildiğin bu kadarı mı komiser?" diye tısladı Kıvanç dişlerinin arasından, burnundan süzülen kanları önemsemeden sırıttı. "Ne oldu, yoksa sevgilini korkutmamak için mi bu kadar sakin davranıyorsun?" Bunu söyledikten sonra suratındaki sırıtış kayboldu. "Sevgilin," dedi nefretle. Yeşil gözleri Dinçer'in öfke kusan gözlerinde durdu. "Bir zamanlar benimdi."

Acıyla dişlerimi sıktığımda benden bir malmışım gibi bahsettiği için, şu yaralı ellerimle yüzüne sert bir tokat daha atmak istedim. Fakat Dinçer benden önce davrandı ve bacağıyla, Kıvanç'ın kanlı yüzüne vurdu. "Lan seni öldürürüm oğlum!" dedi dehşetle. Çok korkutucuydu. Çok kötü derecede korkutucuydu. "Benim sevgilimden bir malmış gibi bahsettiğin o ağzını sikerim senin."