Hwang Family [Hyunlix]

15. Bölüm

Yazarın Anlatımı

Felix gözlerini açtığında, gelen acıyla yüzünü buruşturmuştu. Gözleri deli gibi yanıyordu. Görmese bile şiştiğine adı gibi emindi.

Derin nefes alarak yerinden doğruldu. Yanındaki boşluk onu huzursuz etmişti. Evet, alfasına çok öfkeliydi ama onun sıcaklığı en güvenli bölgesiydi.

Karnını tutarak banyoya ilerledi. Aynada kendine baktı ve bingo! Gözleri aynı kurbağa gözüne benziyordu. Derin bir nefes almış ve ardından yüzünü yıkamıştı.

Hyunjin nerdeydi acaba? bunu düşünmeden edemiyordu.

Dudak büzerek banyodan çıktı ve aşağı indi. Alfasını görmüştü. Koltukta oturmuş, belirli bir noktaya bakıyordu.

Ondan çekiniyordu şu an, ondan başkası bedenine dokunmuştu. Alfasının kıyamadığı bedene, başkası dokunmuş ve kirletmişti. Ama bir yandan öfkeliydi. Telefonu açmaması umrunda değildi. Ama mühür yeri? Bu mühür boşuna mı verilmişti? Mühür birbirlerini hissetmek için değil miydi?

Omeganın gözleri doldu, kafasını yukarı kaldırmış ve derin bir nefes almış ardından mutfağa ilerlemişti.

Dolabı açmış bakınmıştı. Süt görünce bile midesi bulandığı için, bir kaç meyve çıkarmıştı. Çilek, muz ve elma. Hepsini güzelce yıkadıktan sonra, soyup bir kâsenin içine dilimlemişti. Biraz üzerine bal gezdirdikten sonra diliyle dudaklarını yalamış ve afiyetle yemişti.

Felix her zaman şeker yerdi. Şekere bayılırdı. Küçüklüğünden beri hemde.

Tabağı bitirdikten sonra, sudan geçirerek makinaya koymuştu. Bir bardak suyunu da alıp salona ilerlemişti. Hyunjin'e bakmadan koltuğun ucuna oturmuş ve televizyonu açmıştı. Hyunjin'in ona baktığını biliyordu ve bu onu geriyordu.

"Bir şeyler yedin mi?" demişti eşi durgun sesiyle.

Felix eşine kısaca bakıp televizyona geri döndü. "Yedim."

Hyunjin gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Eşi eğer ona kızgınsa, kesinlikle gönlünü almak çok zordu.

Flashback

"Sana inanmıyorum!"

Felix sinirli bir şekilde eve girip ayakkabılarını çıkardı. Sevgiliside arkasından geliyordu.

"Bebeğim özür dilerim. Bak, ben yanlış anladım. Yani-" Felix sevgilisine döndü ve ona dolu gözlerle ona baktı.

"Ya! Sen benimle dalga mı geçiyorsun Hyunjin?! Bu kıskançlık nereye kadar? Ben sana aşığım. Sana mühürlüyüm. Seninle sevgiliyim. Gördüğün bir şeyden dolayı, bana çok ağır konuştun." Felix'in sonda sesi kısılmıştı. Sevgilisine çok kırgındı. Bir de yakında evleneceklerdi!

"Felix-"

"Hyunjin! Sus. Şu an da konuşmak falan istemiyorum. Hem de hiç!" Felix sinirle odasına gitti ve kapıyı çarptı.

Evet, bazen kıskanılmayı seviyordu. Ama bu kadar ağır ve kırıcı laflar onun kalbini çok kırmıştı.

Hyunjin hep böyledi. Sinirli olduğu zaman karşısındakine kırıcı laflar söylerdi.

Duş alacak hali bile yoktu. Alfasının uzun tişörtlerinden birini üzerine geçirip direk yatağa yattı. Sonuçta bugün onunla yatmayacaktı. En azından kokusu yanında olsun. Alfasının yastığına sarıldı ve gözlerini kapattı.