Bölüm 4

2.6K 150 53
                                    

Okulu seviyorum ama sevmiyorum. Bu nasıl bir karmaşa böyle?

❥︎❥︎❥︎❥︎

Salonda geçen konuşmadan sonra Aslan adamları ile evden çıktı. Çıkmadan önce Timuçin'i öperken bana 'Eğer ona bir şey yapmaya kalkışırsan aileni ve seni dünyadan silerim.' Dedi.

Çok korktum ya!

Timuçin'i daha sonra hiç görmedim. Bende odada oturmaktan sıkılarak evi dolaşma kararı aldım. Bununla ilgili bir yasak söylememişlerdi.

Tek tek tüm odalara girdim ve karıştırdım. Biraz dağılmıştı ama evde toplayacak kişi ben olmadıkça bir sorun göremiyordum. En üst kata çıktığımda burada sadece üç kapı vardı.

İlk kapı banyoya açılıyordu. İkinci kapıyı açtığımda kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Burası bir bebek odasıydı. Mavi duvarlar küçük yıldızlarla süslenmiş, odanın ortasında bir beşik, küçük mavi dolaplar ve küçük bir oyun alanı.

Garip ve merak uyandırıcıydı. Öncelikle kaldığım oda da kadın kıyafetleri vardı. Ve şimdi en üst katta bir bebek odası var.

Kafamda sorularla bir diğer kapıyı açtım. Kafamı odaya sokup etrafa bir göz attım. Yatağın üstünde uyuyan Timuçin ile bedenimi odaya soktum. Yaklaştıkça Timuçin'in yanında uzanmış kıpırdayan bebek görüş açıma girdi. Aha! Bebek odasının sırrı çözüldü.

Peki, bebek kimindi?

Bebeğe usulca yaklaştım. Simsiyah gözleri ile bana bakmaya başlamıştı bebek. Gülümseyip parmağımı ona uzattım. Küçük elleri ile parmağımı tutup sıkmaya başladı. Çıkardığı değişik ama tatlı sesler ile 'Gel beni ye!' Diye bağırıyordu adeta.

"Hey, naber bebe?"

Fısıltı ile çıkardığım sesime gülerek karşılık verdi. Gülümseyip parmağımı oynattım. Tuttuğu parmağımı bıraktı. Küçük tombik ellerini bana doğru uzattı. Gülerek kafamı olumsuzca salladım. Sanki anlayacakmış gibi konuşmaya başladım onunla.

"Hayır, minik. Ben bebe taşıyamam. Düşürürüm elimden vallaha."

"Taşımayı öğretiyim mi?"

Bir anda gelen ses ile yerimde sıçradım. Timuçin uykulu bir şekilde güldü.

"Sen uyumuyor muydun ya?"

Timuçin yatakta oturur hale gelerek yanındaki bebeği kucağına aldı.

"Uyuyordum. Sen kapıyı açtığında uyandım."

"Neden uyuyor taklidi yaptın?"

Bebeği kucağında mıncırdarken kafasını kaldırıp baktı bana.

"Bebeğe bir şey yapacak mısın diye bekledim. Ama aksine onunla o anlamasa bile konuştun ve zarar verecek bir şey yapmadın."

"Ya yapsaydım?"

"Aslan seni çiğ çiğ yerdi."

Çocuk-adamı haklı bularak bebeğe baktım. Bebek birden sanki hissetmiş gibi gözlerini bana dikince yerimde kıpırdandım.

Bu bebe neden bana dik dik bakıyordu?

"Peki, bebek kimin?"

Timuçin'in gözlerinden geçen hüzün ile ağzıma çarpmak istedim.

"Bunu sana söylemek bana kalmaz. Aslan'a sor."

O adam da bana inat etmek için söylemezdi ki! Aslında şöyle bir bakınca bu bebe Aslan ile çok benziyordu. Aynı burun, aynı göz şekli ve hatta aynı dik bakışlar!

SEVGİ PAYLAŞTIKÇA GÜZEL / B×B×BWhere stories live. Discover now