SEVGİ PAYLAŞTIKÇA GÜZEL / B×B×B

Bölüm 9

Sonunda oturup yazabildim yeni bölümü be!

İyi okumalar hayaletlerim ^ , ^

♡♡♡♡

Timuçin ile bahçede tam iki saat oturmuştuk. Birbirimizi tanımaya yönelik konuşmalar geçmişti aramızda. Mesela en sevdiği aktivitenin kitap okumak olduğunu, en sevdiği yemeğin mantı olduğunu hatta en iğrendiği hayvanın hamam böceği olduğunu bile öğrenmiştim.

Aslan'ın nelerden hoşlandığını da sormuştum tabii ki. Onu sorduğumda gözlerinin içi parlamıştı. Aslan'ın en sevdiği aktivitenin yüzmek, en sevdiği yemeğin dolma ve sarma olduğunu öğrenmiştim. En çok gülmüş olduğum bilgi ise Aslan'ın kedilerden korktuğuydu.

Kediden korkan bir Aslan.

Şimdi ise saat öğlen 12'ye geliyordu. Timuçin duş alacağını söyleyip odasına çıkmıştı. Ben ise elimdeki kumanda ile kanalları dolaşıyordum.
Kanallarda Esrarengiz Kasaba dizisine denk geldiğimde durdum.

En sevdiğim dizilerdendi. İzlemeye başladım. Bill'in, Mabel'ı o dev pembe topa hapsettiği kıyamet bölümüydü. Ne kadar izlesem de asla vazgeçemiyordum bu diziden.

Diziye dalmış izlerken arkamdan gelen ses ile irkildim.

"Doruk!"

Omzumun üzerinden adımı kulağımın dibinde bağıran Timuçin'e ters ters baktım.

"Ne var?"

Ters tepkime karşılık dudak büktü.

"Kaba şey seni. Aman neyse! Hadi gel kek yapalım."

Kek dediğinde canım çekmişti. Kafa sallayıp ayağa kalktım. Mutfağa ilerlerken onu takip ettim. Koca mutfağa girip kapıya asılı önlüklerden bieini bana uzattı. İçerideki yaşlı kadın, "Timuçin oğlum, ne istemiştiniz?" Diye sordu.

"Abla biz kek yapacağız Doruk ile, sadece malzemelerin yerini göstersen yeter." Dedi Timuçin. Kadın kafa sallayıp malzemelerin hepsini tezgaha koydu.

Timuçin ellerini birbirine vurup bana döndü.

"Hadi bakalım! Doruk, yumurtalar ile şekeri çırpar mısın?"

Kafamı sallayarak bir kabın içine yumurtaları kırdım. İçine de söylediği miktarda şeker katıp karıştırmaya başladım. Ben karıştırırken Timuçin kabın içine malzemeleri katıyordu.

En son kıvama gelen karışımı şekilli kalıba koydu. Fırına attığı kek ile ellerini beline koyup kalçasını salladı.

"Güzel olur mu sence?"

Bana dönüp sorduğu soruya kafamı salladım.

Benim sihirli parmaklarım da değmişti bir kere.

"Olur tabii ki. Neyse kek pişene kadar film izleyelim mi?"

Timuçin bir süre düşündü.

"Şeyi izleyelim o halde. Iron Man!"

Hevesle bağırdığında Demir Adam'ı beş kere izlemiş olsam bile kafa salladım.

Elimi tutup beni salona çekiştirmeye başladı. Mutfaktan çıkmadan önce kadına, "Abla kek piştiğinde çıkarır mısın?" Dlye sordu. Kadının cevabını beklemeden mutfaktan çıktık.

Salona girdik. Timuçin açık büyük ekrandan google'a girdi. Filmi açıp büyük koltukta dibime oturdu. Aslında rahatsız değildim. Hatta bana yaklaştığında kalbim çok hızlı atıyordu. Aynı Aslan'da olduğu gibi.

"Bak bak! Şu karizmaya bak be! Doruk, Tony Strak karakterini seviyor musun?"

Timuçin gözlerini büyük ekrandan ayırmadan konuştu.