49. BÖLÜM KUMSAL

174 168 0
                                    

Herkese merhaba. Finale son 1 bölüm kala, içimdeki buruklukla paylaşıyorum yeni bölümü ama yine de mutluyum. Çünkü Deniz ve Ayris de mutlular. 🥰
O zaman iyi okumalar diliyorum bebeklerim. 🌙
Lütfen bölümü oynamayı unutmayalım... 🌺

🐚🐚🐚

Bir gün tesadüfen tanışmıştık Denizle. Biz tesadüf diyorduk ama kederdi aslında her şey. Daha biz doğmadan yaşamamız gereken alın yazımızdı ve yaşıyorduk yazılanları. Acı çekerek, yalnız kalarak, gözyaşı dökerek, gülerek, mutlu olarak, kavuşarak… Hissedebileceğimiz her şeyi hissediyorduk yazılanları yaşarken. Şikayet edemiyorduk, çünkü biliyorduk karanlıkların sonu elbet aydınlıktı… 

Biz bir gece ansızın girmiştik o karanlığa. Gece siyahtı ama bizimle beraber kapkara olmuştu. Yıldızlar kaybolmuştu mesela, gökteki ay kararmıştı gecenin siyahlığında. Biz de o karanlığa hapsolmuştuk. Yaşamıştık ama ölüydük aslında, nefes alıyorduk ama kalbimiz atmıyordu aslında… 

Bir şekilde tutunmuştuk hayata. Belki hayal olacaktı her şey belki de gerçek… Bilmeden devam ettik yolumuza, bilmeden geçtik yolları. Görmeden çevreyi, konuşmadan kimseyle. Sadece yürüdük, el ele yürüdük. Karanlıktı ya hani her yer, önümüzdeki uçurumu da görememiştik biz. Düşmüştük içine; paramparça olmuştuk, kanamıştık, acımıştık… Pes etmemiştik. Biz ayrılmıştık ama kadere isyan etmemiştik, boyun eğmiştik sadece. Yaşamıştık önümüzdeki ayrı geçen günleri. Ve yine kavuşmuştuk bir gece, ayrıldığımız o gece gibi. Bu sefer hüzünlü değildik, kalbimiz kırık değildi bu sefer. Zaferimize az kalmıştı, biz o zafere giden yolda el ele ilerliyorduk artık. Bu sefer ne karanlıktı yolumuz ne de çeşitli engeller vardı. Sadece biz vardık, ve hep biz olacaktık… 

Denizle evlenmiştik artık. O hayalini kurduğumuz birliktelik gerçekti artık. Biz hayallerde yaşamıyorduk artık, biz gerçeğe dönmüştük. Hayallerdeki gibi, olması gerektiği gibi… 

Her şey bir rüyaydı sanki. Uyanmaktan korktuğum büyük bir rüyada gibiydim. Ama biliyordum, Deniz yanımdayken hiçbir şey rüya değildi. O bana gerçekliği gösteriyordu. Anlatıyordu bana artık gerçek olduğumuzu, artık karı koca olduğumuzu… 

Herkesin bir hayali vardır ya hani gerçekleşmesini çok istediği… Benim hayalim Denizle birlikte olmaktı. Olmuştuk, biz artık birdik; iki ayrı bedendik ama aynı ruhta toplanmıştı ruhlarımız. Ayrılmamak üzere… 

Onun kollarında olmak, burnumda onun kokusuyla uyanmak yeni bir güne… Hayallerim bir bir gerçek oluyordu. Ne kadar mutluydum bir bilseniz… Bu an çok güzeldi, çok özeldi. Asla bitmesini istemediğim bir andı… 

Gözlerimi açtığımda Deniz bana bakıyordu mavi gözleriyle. Başım göğsüne yaslı dururken biraz daha sandım göğsüne. O an Deniz'in gülümsediğini duydum. 

"Sen neden kaçıyorsun Ayris? " Deniz tatlı bir ses tonuyla söylediğinde dindiğim göğsünden bakmaya çalıştım. 

"Senden." dedim bende cilveli bir ses tonuyla. 

"Neden? " Deniz gülümsediğinde alay edercesine baktı. 

"Çünkü beni yiyecekmiş gibi bakıyorsun. " Sözlerimle büyük bir kahkaha attığında yüzüme baktı. 

"Zaten seni yiyeceğim. " Deniz beni kucağından yatağa bıraktığında küçük bir çığlık attım. Üstüme doğru geldiğinde gülerek ona bakıyordum. "Çok tatlı görünüyorsun, seni yemeden nasıl dururum?"

Deniz duraklarıma doğru bir hamle yaptı. İkimiz de ciddileştiğimizde Deniz dudağımın kenarına küçük bir buse kondurdu. 

"Gerçekten çok güzelsin Ayris, güzelliğin aklımı başımdan alıyor. " Deniz'in sözleriyle elimi kaldırıp yanağına koyduğumda fısıldadım. 

SİYAH MEZARWhere stories live. Discover now