Promets-moi que tout ira bien.

2.6K 237 314
                                    

13 Ağustos 2021


The Neighbourhood - Let it go.

Üzerimde hissettiğim ağırlık ile gözlerimi aralamıştım. Dün Felix'in sorusu ile afallamış, ciddi olup olmadığını sorgulamıştım. Ardından yatağımda karşılıklı bir biçimde oturarak yüzünün her bir ayrıntısını hafızama kazımaya başlamıştm. Cidden yapmıştım, yıllardır istediğim şeyi yapabilmiştim. Kulağa biraz komik geldiğinin farkındayım ama güzel hissettirmişti. Özellikle de Felix'in kulaklarımı dolduran kahkahaları.

Hatırladığım kadarıyla 100 küsür çil saymıştım, devam etmek istiyordum ama kapanan göz kapaklarım yüzünden net bir sayı hatırlayamıyordum. Karşımda gülümseyerek bakışlarını üzerimde gezdiren Felix bile uykumun kaçmasına neden olmamıştı. Sonrasında sanırım uyumuştum?

Ayılmak için bir kaç kere gözlerimi krpmıştım, fakat üzerimde hissettiğim ağırlık kafamı karıştırmıştı. Göz ucuyla üzerime baktığımda Felix'in boynuma sarılmış kolu yüzünden saçlarımda hissettiğim elleri ve boynuma sokulmuş burnunu görmeyi beklemiyordum. Üstelik benim elimde onun bel oyuntusundaydı. Açıkçası nasıl bu hale gelmiştik bilmiyordum ama rahatsız değildim.

Onu bir daha böyle yakından göremeyeceğim ortadaydı. Bu yüzden bu anın tadını mı çıkartmalıydım? Felix resmen benim kollarım da yatıyordu!  Ama Hyunjin o seni arkadaşı olarak grüyor, kendi hislerin yüzünden, bilinçsizce yaptığı şeylere anlam yüklemen onu rahatsız etmez mi? Durumdan faydalanmak gibi olmaz mıydı?

Boynumda hissettiğim nefes sayısı yavaş yavaş azalırken Felix'in uyandığını anlamıştım. Ne yapmalıyım? Kaçamam, ya da koşsam mı? Ama olmaz, dur hayır şey gözlerimi yumayım, sonuçta bende uyuyorum değil mi? Kafan hiç çalışmıyor gerçekten Hyunjin.

Boynumdan uzaklaşan yüz, bir kaç saniye aramıza mesafe koymuş ardından tekrar aynı pozisyonu almıştı. Henüz ayılamadığı içindi bu sanırım, başka neyden olacaktı ki?

Bir süre sonra Felix tamamen uyanmış ve dirseklerinden yardım alarak yüz üstü bir konum almıştı, yatakta. Kıpırdayışından bunu tahmin edebilmiştim. Uyusam da (!) gözümün üzerinde duran saç tellerim beni bir hayli rahatsız etmişti. Bunu düşünürken bir el yardımıyla saçım yüzümden çekilmiş ve nazik hareketler ile saçlarım okşanmaya başlamıştı. Kesinlikle başka bir şey dilemeliydim.

Çekingen bir şekilde saçlarım okşanmaya devam etti, bunu neden yapıyordu ki? Kendimi kandırmama neden izin veriyordu? "Sanırım kalkmam gerekiyor öyle değil mi?" Sanki çok mutlu gibi söylemişti bunu, bugün fazla tuhaftı.

Gözlerimi aralamak istiyordum artık, bu yüzden muhteşem rol yeteneklerimi kullandım. "FELIX, sen neden benim yatağımdasın?" yorganı üzerime çekerek konuşmuştum. Resmen oyuncu olmak için doğmuşum. Sanırım bir eli yüzüme yakın bir şekilde havadayken uyanmamı beklemiyordu. Ağzında bir şeyler gevelemesi bu yüzdendi. "Uyurgezer olmuşum galiba Hyunjin, sonra sende beni buraya yatırmışsın ille de yat Felix diye, evet tamamen o yüzden buradayım."

Gerçek sebebini merak ediyordum ama buna inanmış gibi yapmak şuanlık daha kolay gelmişti. "O zaman kalk artık, dersin de başlar yakında." Kafa sallayarak yataktan çıkmak için hareketlenmişti ki kafasını yukarıya çarptı. Kabul etmeliyim bu çok komikti. "Gülme, senin yüzünden kafam kırıldı,  yedik sanki yatağını. Zaten düzkontak ile çalışıyordu." Kafasını tutarak oflamaya devam ediyordu, kendimi tutmaya çalışsamda durduramıyordum.

372 | hyunlix.Where stories live. Discover now