Sentiments cachés.

2.3K 187 180
                                    

Beach weather - Sex, drugs, etc.

Kafam çok karışıktı, bu cümleyi son zamanlarda zihnimde oldukça tekrar ediyordum gerçi. Ama hâlâ içime sinen bir yanıt bulamıyordum. Olmasını umduğunuz şeylerin art arda gerçekleşmesi çok tuhaf bir durumdu.
Dışarıdan bakılınca "istediğin bu değil miydi zaten?" diyebileceğiniz durumların sonuçlarını düşünmek veyahut istediğiniz aşamaya gelebilmenize olmayan inancınız göz önüne alınınca emin olduğunuz ne varsa artık emin olmadığınız konumuna gelmiş demektir.

Nasıl davranmalıyım, ne hissetmeliyim? Bilmiyorum. Her şey tepetaklak olmuş gibi hissediyorum yeniden, sanırım her daim emin olduğum tek konu bu. Bir gün düşündüğüm ve karar kıldığım olayların sonuçlarını aslında hiç düşünmemişim gibi geliyor. Bencilce geliyor davranışlarım.

Geri dönemimizin ardından saatin çokta geç olmamasını fırsat bilmiş ve yurdun yakınlarında hava almaya, doğrusu bu bahaneye sığınarak düşüncelerim ile yüzleşmeye gelmiştim. Bugün buradan bir sonuç ile çıkmadan dönemezdim. Çevrede tek tük insan vardı, muhtemelen onlarında zihinlerini rahatsız eden bir kaç sıkıntısı vardı. Ya da buna yoruyordum.

"Ne oldu? Seni kurtarmaya gelmeyeceğim dedim diye kendin mi geliyordun yoksa? Ya çok duygulandım ama şimdi." Rahatlatmaya çalışan o gülüşü ile yanıma oturmuştu dizimi patpatlama eşliğinde. Minho Hyung hep böyleydi, sürekli olarak birbirimiz ile uğraşırdık. Çoğu zaman duygusuz gibi davranırdık, birbirimiz ile ilgili her konuda dalga geçebilecek potansiyeldeydik. Bunun yanında birbirimizi çok iyi bilirdik, bir durum olduğunda konuşmadan anlayabilirdik hislerimizi. Tıpkı şuan olduğu gibi.

"Changbin Hyung'u bekliyordum atla aşağıya tutarım seni demişti ama gelen giden yok diye ağlıyordum sen geldin."

"Dur o zaman video çekeyim yarın gruba atarım birde orada gülerim." Usta bir fotoğrafçı edasıyla telefonunu yakınlaştırıp uzaklaştırıyordu yüzüme. Gülüşlerimiz eşliğinde durdurabilmiştim sonunda. Onda da bir şeyler vardı. Hissedebiliyordum.

"Ee, ağlak çocuk gözyaşların bittiyse anlat bakalım ne karıştırdı kafanı böyle?" Gözlerimin içine oldukça ilgi ve beklenti dolu bakıyordu. Bu haline gülümsemeden duramamıştım, varlığı için teşekkür etmek istedim o an.

"Hislerim hyung. Tuhaf hissediyorum, her an bir şey olacakmış ve bu duygu yok olacakmış diye korkuyorum. Tuhaflığıma sarılmak ve ondan da kopmamak istiyorum, sanki o da giderse elimde sarılabileceğim bir şey kalmaz gibi. Ah, pek fazla açıklayıcı olmuyorum üzgünüm. Biliyorsun, Felix'e olan hislerimi yani. Aslında kafamda bitirmeye çalışmıştım, sürekli olarak inkar edip kendimi inandırmıştım ya da öyle olduğunu sanmıştım. Ama onu tekrar görmem, tekrar konuşabilmemiz bu hisleri gün yüzüne çıkardı. Ne kadar inkar etsemde Felix benim için sandığımdan daha da önem arz ediyor."
İster istemez iç çekmek için durmuştum.

"Ve şuan Hyung, sanki onun da hisleri daha farklı gibi geliyor. Bilmiyorum belkide ben yanlış algılıyorumdur ama yine de mutlu olmadan duramıyorum. Bir yandan ana odaklanıp bunun tadını çıkartmam gerektiğini düşünüyorum. Ama sonrasında sanki hep bir şeyler için vicdan azabı çekiyorum. Geçmişi aştım diyemem ama bu konuda düşündüğüm şeyler arasında oldukça geri planda. Bir yanım onun bize söylemediği şeyler olduğunu bu yüzden ağzından çıkacak her söz ile bu durumun biteceğini ve her şeyin iyi olacağını söylüyor. Bunu kafamda defalarca tekrarladım ve sonucunda onunla özel şeyler yapabildik. Herhangi bir yaşantı ile kıyaslayamayacağım kadar zihnimde yer edinen ve düşündükçe mutlu eden bir anı oldu."

"Ama" diyerek lafa girdi karşımda duran beden. "Her ne kadar istediğin bu olsada suçluluk duygusu çekiyorsun. Jisung'u düşünüyorsun, ben mutluyken o benim yüzümden üzgün diye düşünüyorsun, ya bir daha eskisi gibi olamazsak onunla diye düşünerek korkuyorsun. İnan bana Hyunjin bu duygunun geçmiş ile ilgisi yok. Bu düşünce seni bencil hissettiriyor halbuki ne kadarda doğal görünüyor. Mutlu olmak öyle hissetmek herkes kadar seninde hakkın, ama sen üzüntü hariç bir duygu hissetmekten korkuyorsun. Sürekli kafanı yoruyorsun, bana bak halledeceğiz tamam mı? Eskisi gibi olur mu bilmiyorum ama gerekirse daha iyisini yapacağız. Tıpkı ilk gün gibi buluşmadık mı tekrar? Ansızın karşılaştık yine, neden tekrar iyi olmayalım ki?"

372 | hyunlix.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin