how to win a guy in 10 days ° hyunlix

[Day 10] Part. 2

selamlar arkadaşlar!!!

bölüm sonu notunu okuyun lütfen mwah

Felix yanıldığını kolay kolay kabul edecek biri değildi. Hoşlanmadığı bir şeyi ilk seferinde reddedince bunun geri dönüşü çok çok zor olabiliyordu. Ama böyle geri dönüşler nadiren de olsa olduğunda dönüşü oldukça dramatik oluyordu.

Daha salonun dıştan görünüşü bile ağzının 2 karış açılmasına sebep olmuşken bütün geceyi burada geçireceği düşüncesi vücudunun hareketlenmesine sebep oluyordu. Vücudundaki değişiklik çevresine mutlaka yansırdı.

Hyunjin'in elini sıkıca tutup –neredeyse– koşar adımlarla merdivenleri tırmanmaya başladı. Basamakların yarısı aşıldığında ve Felix'in bedenine birden zuhur eden adrenalin azaldığında çekiştirdiği çocuğun gitgide ağırlaştını hissetti. Vücudunun daha büyük olmasından daha ağır olduğunu biliyordu ama Hyunjin ona zorluk çıkarmamak için o gerilme mesafesini hep gevşek tutardı. Bu sefer nefes nefeseydi.

Felix yüzünü ona döndüğünde Hyunjin ona gülümsedi. Altında bir anlam aramak istemese de bu gülümseme ona rahatlık getirmedi. Fazla zorakiydi ve neredeyse kendisini yabancı hissetmesine neden oldu. Hyunjin'in ayakları geri geri gidiyor gibiydi.

"Bir sorun mu var?" dedi Felix. Elleri hâlâ iç içeydi.

Hyunjin gözlerini ondan kaçırıp merdiven üzerindeki halıya baktı. Çok lüks bir halı değildi ama amacına hizmet ediyordu. Hyunjin sessizliğe büründüğünde Felix devam etmesi için kolunu hafifçe çekip Hyunjin'in dikkatini üzerine aldı.

"Felix sence de başka yere gitsek olmaz mı?"

"Hyunjin buraya gelmek isteyen sendin." dedi kısa boylu olan. Yüz ifadesi şaşkın ya da kızgın değildi, sadece kafası karışmış gibiydi. "Neden şimdi geri dönmek istiyorsun anlamadım."

"Seni zorla getiriyor gibi hissettim sadece. Bu gece mutsuz olmanı istemiyorum."

"Mutsuz olursam herkesi mutsuz ederim diye mi?"

"Bunu demek istemedim—"

"Hyunjin," dedi Felix elini tekrar sıkarken. Gözlerinin içine oldukça emin bir şekilde bakıyordu. "buraya gelmek istediğim için geldim ve seninle olduğum için mutluyum. Bu konuda anlaşalım tamam mı?"

Hyunjin gözlerini hızlıca kaçırıp ayaklarına indirdi. Uzatmanın hiçbir anlamı yoktu ne kadar hızlı başlarlarsa gece o kadar çabuk biterdi. Başını sallayıp küçük bir şekilde gülümsedi.

"Tamam hadi gidelim. Jeongin ve Jisung bizi bekliyor. Bize yer tutmalarını söylemiştim." Bu sefer öne geçip Felix'in elinden sıkıca tuttu. Felix onun ikisine öncülük etmesinden zevk aldığını hissetti.

İçeriye girdiklerinde gece daha yeni başlamıştı. Ortamdaki hareketli müzik yavaş dansa daha çok uzakta olduklarını göz kırpıyordu. Yavaş dans düşüncesi Felix'i heyecanlandırdı. Belki o esnada itiraf edebilirdi.

"Giriş bileklikleriniz bu tarafta." ikisi de başını sesin olduğu tarafa çevirdi. Bundan haberleri yoktu.

"Anlamadım?"

"Sadece bu okulun öğrencisi olduğunuzu göstermek için. Biliyorsunuz böyle balolara çok fazla reşit olmayan liseli öğrenci girmeye çalışıyor. Bir bakıma bunu engellemeye çalışıyoruz." diye açıkladı standın başındaki kız. Felix başını sallayıp elini 2 adet almak için uzattı. "Bunları balo sonunda teslim ederseniz çok memnun oluruz. Okul bunun için ayrı bir bütçe ayırmıyor bu yüzden tekrar tekrar kullanmak zorunda bırakılıyoruz."