[Day 1] Part.2

2.7K 315 229
                                    

Felix bankonun başından ayrılmadan önce Hyunjin'e el salladı. Hyunjin'in de onun el sallamasına karşılık verince gülümseyip arka tarafa geçti. Önlüğünü çıkarıp çantasını ve hırkasını aldı.

"Hoş biri değil mi?" gözlerini devirip Minho'ya baktı.

"Daha tanışalı 2 saat falan oldu. Nasıl biri olduğunu göreceğiz." çantasını sırtına geçirip hırkasını da koluna yerleştirdi. "Benimle baloya gelse yeter başka bir isteğim yok."

"İyi eğlenceler! Umarım ruh hastası çıkmaz." Felix kapıdan çıkarken onun bu dediğine güldü.

"Döndüğümde her şeyi anlatırım sana!" Minho'nun cevap vermesini beklemeden personel odasından çıkıp Hyunjin'e doğru yürüdü.

Hyunjin de eşyalarını toplamış, sırt çantası sırtında çıkış kapısının önünde bekliyordu.

"Çok beklemek zorunda kaldın özür dilerim." Felix bu dediğinde samimiydi. Bu yabancıya karşı her ne kadar bi yakınlık hissetmese de onu bekletmişti ve bu onu kötü hissettiriyordu.

"Böyle yakışıklı bir bey için tüm gece bekleyebilirim." cümlesinin sonunda göz kırptı.

Normal bir zamanda olsaydı bu Felix'in hoşuna giderdi. Changbin ile çıkmadan önceki Felix'in..

Ama bunu şu an duymak sadece ağzında iğrenç bir tat bıraktı. Ve bu yüzünün ekşimesine sebep oldu.

Bunu her ne kadar saklamaya çalışsa da Hyunjin onun modundaki bu değişimi fark etmişti. Ve bu onu biraz strese sokmuştu.

İlk buluşmada onu dış görünüşü ile övüp bunun üzerinden flörtleşme.

Zihnine bu notları aldı. Ardından boğazını temizleyip Felix'in dikkatini üzerine çekmeye çalıştı.

"Yemek yiyelim mi? Çok çalıştın acıkmışsındır." Hyunjin belki fark etmiyordu ama gözleriyle resmen yalvarıyordu.

Felix ona gözleri parıldayarak baktı. "Hiç sormayacaksın sandım. Açlıktan ölüyorum desem?"

Hyunjin onun bu dediğine güldü. Kendisi atıştırmıştı ama Felix hiçbir şey yememişti.

"Ne yemek istersin?"

Felix çok düşünmeden cevap verdi. "Han nehrinde tavuk-bira yapsak nasıl olur? Uzun süredir bana eşlik edecek birisini arıyordum. Ve sonunda yakarışlarım duyulmuş olacak ki sen geldin."

"Bana hepsi uyar. Ama içmek senin için sorun olmaz değil mi?"

"Yarın cumartesi. Ve merak etme düşündüğün kadar zayıf bir içici değilim." Felix cümlesinin sonunda kahkaha attı. Hyunjin bu söylediğinden utanmış olsa da belli etmemeye çalıştı. Yolun kalanında sesini etmemeye çalıştı.

Nehre geldiklerinde Hyunjin Felix'i bir süre yalnız bırakıp yemeklerini almaya gitti. Felix çantasını çimlere bırakıp hırkasını da oturmak için yere serdi. Yerle temas ettikten sonra çimlere uzanıp gökyüzünü izledi.

Kendisini gününün nasıl geçtiğini düşünmeye zorladı ama gününün çok hızlı geçtiğine karar verip bu fikrinden vazgeçti. Zaten Hyunjin de çok çabuk gelmişti.

Felix doğrulup oturdu. Hyunjin'e getirdiklerini açmada yardım etti. Hyunjin Felix'in karşısına kuruldu ve onu izlemeye başladı.

Felix Hyunjin'in onu izlediğini fark etmeden yemeğini yemeye başlamıştı bile. Tavuğu hızlıca yiyişinden çok acıktığı belli oluyordu, Hyunjin ona içmesi için bira kutusunu açıp uzattı.

how to win a guy in 10 days ° hyunlix Where stories live. Discover now