KESİT

9.5K 887 90
                                    


"Merhaba. Geç kaldım."

Kapıdan duyduğum sesle birlikte tüylerim ürperdi.

Hızla kapıya döndüğümde Barış'ın bakışları üstümdeydi. Tam karşıma oturduğunda yüzünde alaylı bir gülüş vardı.

"Sorun değil Barış. Biz de yeni başladık." Dedi Alparslan Bey.

O da mı toplantıya katılacaktı?

Gittikçe gerilirken ona bakmamaya çalıştım.

İnadıma yapıyordu! Beni sinirlendirmek için elimden geleni yapıyordu.

Toplantı masasındaki tüm gözler ikimizin üstündeydi. Rahatsızca yerimde kıpırdandım.

Alparslan Bey boğazını temizlediğinde minnetle ona baktım. Bu sefer tüm gözler ona döndü.

"Fikrini geliştirdin mi Zülal?" Diye sordu.

Not aldığım yerleri okurken yavaşça başımı salladım.

"İngilizlere harika bir teklif yapmalıyız. Ben tasarım konusunda onları ikna edemediğimizi düşünüyorum. Bu yüzden daha onların tarzında bir tasarımla fikirlerini değiştirebiliriz."

Barış'la göz göze geldiğimizde bakışlarımı kaçırdın.

"Harika bir fikir." Alparslan'a döndü. "Biz Zülal'le tasarımı yaparız. Birlikte çizeriz." Herkes şaşkınca ona bakıyordu. "Bize iki gün ver."

Birlikte çizim mi yapacaktık?

Eski kocamla mı çalışacaktım?

Panikle başımı olumsuz anlamda salladım.

"Emir'le yaparım!"

Kaşlarını çattı.

"Burada mimar olan benim. Patronun sayılmıyor muyum? Görev veriyorum sana."

Öfkeyle dişlerimi sıktım.

"Barış!" Alparslan Bey'in sesi sertti. "İstemiyorsa zorlama. Sana Sude yardım eder. Çizimini de iki gün sonra bekliyorum."

Rahat bir nefes verdim.

Eylül'le göz göze geldiğimizde bana kocaman tebessüm etti.

Neyse ki Alparslan Bey beni bu durumdan kurtarmıştı.

Barış alayla güldü.

"Ne yapalım? Zülal benden korkuyor. Benden çekinen, korkan biriyle zaten çalışamam."

Ne korkacağım be senden?

Hırsla elimi masaya vurdum.

"Barış!" Kendimi tuttum. "Yani Barış Bey... Çalışalım tabii. Zaten sadece iki gün."

Yüzündeki gülümseme genişlerken ayağa kalktı.

"Başlayalım o zaman Zülal. Anca biter. İki gün az bir süre." Alparslan Bey'e döndü. "Sana harika bir çizim vereceğimize söz veriyorum."

Alparslan Bey bana bakarken sessizce başını salladı.

"İki güne bekliyorum. Haftaya toplantımız var. Ona göre yetiştirmeye çalışın."

Emir hayretle bana bakıyordu.

"Aptalsın sen!" Diye fısıldadı. "Seni oyuna getirmek için yaptı! Ona istediğini verdin! Ne güzel Alparslan Bey reddetmişti! Sen ne diye tamam diyorsun? Bırak korkak desin! O kim ki?"

Haklı olduğunu geç fark ettim.

Maalesef ki Barış beni oyuna getirmişti ve yine istediğini almıştı!

Kesit ikinci çiftimizden... Yani Zülal'in ağzından da bir sahne yazdım.

Yeni bölüm haftaya sizlerle olacak inşallah.💘

MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin