KESİT

8.7K 945 71
                                    



"Kuzularım hoş geldiniz." Dedi annem. "Oğlumla kızım da çok yakışıyor. Kıskanmayın, nazar etmeyin lütfen." Akrabalarına döndü.

Hepsi kahkahalar attı. Siktir, barıştık mı sanıyorlardı? Of! Barış'ın kucağındayken görürse kadın da tabii öyle sanardı!

Sessizce masaya oturdum. Teyzesinin yanına geçmiştim. Barış yanıma oturamayacaktı.

"Gel oğlum gel."

Barış'ın teyzesi hemen yanımdan kalktı. Barış yanıma oturdu.

"Sağ ol teyzeciğim. Beni karımdan ayırmadın."

Karımdan...

Barış belime sarıldı.

Ne kadar fenaydı!

"Barış yapma lütfen! Barıştık sanacaklar!" Diye fısıldadım kulağına.

Çenesini omzuma yasladı.

"Senden başka hiçbir şey düşünemiyorum Zülal... Bırak öyle sansınlar. Zaten çok sürmeyecek bu ayrılık."

Ne kadar da kendine güveniyordu! Onu itmeye çalışsam da adam bana öyle bir yapışmıştı ki itemiyordum.

Ellerini karnıma koyduğunda gerildim.

"Zülal..." Annem bana baktı. "Hamile misin anneciğim?" Şok içinde kalakaldım.

Herkes çığlık çığlığa sevinçle bağırdı.

Bu da nereden çıkmıştı?

"Şey, Barış bana mesaj atmış. Gelinin hamileymiş yazıyordu. Sen söylemeyince soramadım da çünkü üzgündün..." Gülümsedi. "Anne mi olacaksın sen?" Kahretsin ki gözleri dolmuştu!

Ağzım açık Barış'a döndüm.

"Sen hamileyim deyince ben de anneme haber verdim." Dedi masumca.

Yemin ederim delirecektim! Kafayı yemek üzereydim! Ben hamile falan değildim! Annem ağlasa da ona gerçeği söylemek zorundaydım.

"Aptal mısın sen? Sana şaka olduğunu söylemiştim. Neden hemen mesaj atıyorsun?"

Öfkeyle fısıldadığımda kulağıma yaklaştı.

"Geri alamadım Zülal! Ciddi gibiydin! Gerçekten baba olacağımı sanmıştım!"

Annem bize yaklaştı. Gözyaşlarını gördüğümde dayanamayıp ayağa kalktım ve ona sarıldım.

"Anneciğim ben seni çok seviyorum..." Yavaşça geri çekildim. "Aslında ben hamile-" Sözümü kesti ve aniden bana daha sıkı sarıldı.

"Hep oğlumun evlendiğini, çoluk çocuğa karıştığını düşünüp imkânsız derdim... Oğlumu nasıl adam etmeyi başardın?" Yanaklarımı okşadı. "Güzel gelinim benim... Seni çok seviyorum kuzum. İyi ki geldin ailemize..." Elini karnıma götürdü. "İyi ki torunum da bize katılacak..." Dehşetle Barış'a baktım.

Çatık kaşlarla bizi izliyordu.

İyi de ben hamile değildim ki! Karnımda bir bebek yoktu! Bunu bu kadına nasıl söyleyecektim? Öğrenince yıkılacaktı.

"Anneciğim, şey..."

Sustum.

Kadın mutluluktan hüngür hüngür ağlıyordu!

Pastasındaki mumları aniden üfleyiverdi.

"Dilek tutmayacağım, benim zaten dileğim kabul oldu. Bir torunum olacak!"

Keşke gerçekten hamile olsaydım...

Panik içinde ne söyleyeceğimi bilemedim. Herkes bizi teker teker tebrik ederken ben donup kalmış gibiydim.

"Bir hafta içinde hemen gidip nikâhınızı kıyıyorsunuz. Zülal'im de hemen oğlumun yanına taşınıyor. O alyanslar parmağınızda olacak!" Annemin sesi netti. "Sonra da kuzuma oyuncaklar alamaya başlayacağım... O kadar mutluyum ki!"

Hemen nikâh mı kıyacaktık?

Barış ayağa kalktı ve yanıma geldi. Eski kocama çaresizce sokuldum.

"Kızım benim, annesinin güzeli..." Annem yanağımı öptü. "Benden ne dilersen dile! Ailemize bir torun vereceksin..." Karnımı okşadı.

Kadın hâlâ ağlıyordu.


Erken kesit!

Sınır geçmediği takdirde ilerleyen günlerde Alparslan ve Eylül'den bir kesit gelebilir.

Sevgiler...❤️

MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin