"Saçların çok güzel, şekere benziyor."
Hufflepuff'lı güzel Metamorphmagus Park Seonghwa'nın Gryffindor'un sosyal kelebeği Jeong Yuhno'ya adım adım nasıl düştüğünün hikayesi.
Welcome to Hogwarts
Light angst with happy ending.
Side;; woosan, jongsang...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🧙🏽
En hafif tabirle sinirliydi Seonghwa. Birinin kendisini öyle gizlice izliyor olması onu fena halde rahatsız etmişti. Savunmasız bir haldeyken kişisel alanının işgal edildiğini fark etmek kimsenin hoşuna gitmezdi zaten.
Asasını hiddetle çekip hızlı ve güçlü adımlarla ikiliye doğru yürüdü. Seonghwa'nın onlara doğru geldiğini fark eden Yunho ve Hongjoong ise panikle yerlerinden kalkıp genci beklediler. Açıkça ne söylemeleri gerektiğini düşünüyorlardı. Panik, vücutlarını hızla ele geçirirken akıllarından geçen her şey büyük olanı daha da sinirlendirmekten başka bir işe yaramazdı. Acilen onu sinirlendirmeyecek, hatta mümkünse onu yumuşatacak kıvama getirecek bir şeyler bulmaları gerekiyordu.
"Amacınız ne?" Seonghwa'nın ağzından zehir damlıyordu sanki, o kadar sinirliydi yani. Sıkmaktan ellerinin beyazladığı asayı uzun olan Gryffindor öğrencisine doğrulttu. Önceki günlerde de onun bakışlarını sürekli hissettiğini hatırlıyordu.
"Ne için izliyorsunuz beni?"
Yunho'nun aklından yaptıkları plan tamamen uçup gitmişti. Olabilecek hemen hemen her senaryoyu düşünmüşlerdi ancak olayların böyle gelişmesini ikisi de hiç beklememişti.
"Ağladığını gördüm." Sesi çok kısıktı uzun olanın. "Nedenini merak ettim. Bir de eğer yardımcı olabilirsem bunu yaparken mutluluk duyacağımı söylemek istedim." Eh, bence onun için yeterince açıklayıcıydı. Yumuşak sesinin büyük olanı etkilemesini umuyordu.
Seonghwa alaycı bir ses çıkardı. "Bana yardımcı olabileceğin tek bir şey bile yok Yunho-ssi."
"Seonghwa-ssi, Yunho'yu görmezden gelebilirsin, ancak ben okul başkanı olarak desteğe ihtiyacı olan insanlara bu desteği vermekle yükümlüyüm." Söylediği her bir kelimede ciddi olduğunu göstermek için gözlerini siyah saçlı çocuktan hiç ayırmadı Hongjoong. Yüzündeki ciddi ve arkadaş canlısı ifade buna destek çıkıyordu. "Daha önce elimden geldiğince diğer öğrencilere destek çıkmaya çalıştım. Aynısını senin için de yapmak istiyorum."
"Desteğe ihtiyacı olan acınası insanlardan değilim. Beni başkalarıyla karıştırmayın. İki göz yaşı döktüm diye desteğe ihtiyacım olduğunu düşünmeyin." Keskin sesi ikilinin derisini adeta bir bıçak gibi keserken ne Yunho'nun ne de Hongjoong'un ağzından tek bir kelime çıkmıyordu. Az önce ağlarken çok küçük ve savunmasız görünen Seonghwa sinirlendiğinde kısılan siyah gözleri ve sıktığı keskin hatlı çenesiyle oldukça güçlü, tehlikeli görünüyordu.
Seonghwa önünde okul başkanı olduğundan asasını bir büyü yapmadan indirdi. Yine de herhangi bir atak fark ederse karşılık verecek kadar tetikteydi. Buradan binasına puan kaybettirmeden ayrılmak için elinden geleni yapacaktı. Ama bu ona büyü yapıldığında karşılık vermeyeceği anlamına gelmiyordu.
