"tek bir kelime daha, Jeong Yunho"

106 12 95
                                    

🧙🏽

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



🧙🏽

Ne ara kendine gelip de Yunho'yu ittiğini hatırlayamıyordu Seonghwa. Dudaklarında hissettiği dudaklarla birlikte gözlerini kocaman açmış ve puslu gözlerle kendisine bakan Yunho'yu hızla kendinden uzaklaştırmıştı.

Her şey o kadar ani yaşanmıştı ki kendisi bile kavrayabilmiş değildi. Tek bildiği Jeong Yunho'nun onu panik atak geçirirken öptüğüydü ve bundan son derece rahatsızdı.

Tam da bu nedenle elinde asasıyla alev saçan gözlerle karşısındaki gençlere bakıyordu. Hepsinin yüzlerinde ayrı bir şok ifadesi vardı. İyice inceledi onları. Wooyoung'un zaten gergin olan yüz hatları çenesini sıkmasından dolayı daha da gergin görünüyordu, kaşları hafif çatılmıştı ve dişleriyle dudaklarının içini kemiriyordu. San, Wooyoung'un elini sıkıca tutuyor ve çehresindeki şaşkınlığa rağmen endişeli gözleriyle Seonghwa'ya bakıyordu. Yunho ise yüzünde şaşkınlığa sadece iki saniye kadar yer vermişti, şimdi yüzünde daha çok endişe ve merak izleri görülüyordu.

Seonghwa'yı ne için öpmüştü, bunu yapması için gerekli cesareti kim vermişti bilmiyordu içinde beslediği öfkeden dolayı saçları koyu bir kırmızı rengine bürünmüş çocuk. Yine de hiçbir şeyin bunu yapmasını haklı çıkarmayacağının yeterince farkındaydı.

Büyücü yasalarına göre bu durumun taciz sayılabileceğini ve eğer onu şikayet ederse en yakın süreçte okuldan atılmasını sağlayabileceğini biliyordu, yine de Seonghwa kimsenin okuma hakkını elinden alamayacak kadar iyi bir insandı. Bir de bu olayın ailesinin kulağına gitmesini istemeyişi vardı ama olsun.

Sıkı sıkıya tuttuğu asasını derin bir nefes vererek indirdi. Şiddet hiçbir şeyin çözümü değildi, olabilirdi ama daha yeni ceza almışlardı, olmamasını tercih ederdi.

İçindeki öfkeyi kontrol altına almaya çalışırken hala karşısındakilere bakıyordu. onlara bakıyordu bakmasına ama hala asıl çabası saçlarını eski haline getirmek üzerineydi. Bunun Yunho hala oradayken olmayacağını anlaması uzun sürmedi.

Sonuçta tüm bu olayların başlangıç noktası o değil miydi?

Önce onun yalnız kalmak için gittiği yerin özelliğini tamamen kaybettirmişti onu orada rahatsız ederek, sonra gün içinde onun peşini bırakmamıştı ve en sonunda da eğitim hayatının ilk cezasını almasına sebep olmuştu. Resmen onun 'sakin' hayatını tamamen mahvetmişti.

"Bir daha benimle tek bir kelime daha konuş," elini havaya kaldırıp işaret parmağını gösterdi. "tek bir kelime daha, Jeong Yunho, en acılı yollarla pişman olmanı sağlarım. Bunda hayatımda hiç olmadığım kadar ciddiyim."

Hışımla elini indirdi ve arkasını dönerek binasının sıcak ortamına doğru ilerledi. Panik atağından zorla sıyrıltılmış olabilirdi ancak yine de etkileri sürüyordu ve bu nedenle arada bir dengesi kayboluyordu, sürekli duvardan destek almak zorunda kalıyordu.

sugar : yunhwaWhere stories live. Discover now