9. Bölüm

7.1K 664 355
                                    

"İyi işti Jeon, sıkı çalıştın!"

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

"İyi işti Jeon, sıkı çalıştın!"

Stüdyonun içerisine Hoseok'un gülen yüzüyle yarışır sesi dolduğunda kulaklığı çıkartıp abartılı ve son derece egolu bir şekilde gösterişli bir selam çakarak içeriden çıktım. Uzun zamandır üzerinde çalıştım albümle ilgili bir şeyler yapmaya başlamanın zamanının geldiğini hissediyordum çünkü yaklaşık iki yıldır aynı şarkıları milyon kere kaydedip silmiştim. Bu yüzden de asla yayımlayamamıştım ve hayranlarımın git gide öfkelendiğini hissediyordum. Eh, kim olsa öfkelenirdi ama beni anlayışla karşıladıklarını da görebiliyordum çünkü ne kadar mükemmeliyetçi ve titizlikle çalıştığımı biliyorlardı. Her albümün bir öncekinin üstü olması hem onları hem de beni tatmin ediyordu yani evet, belki bu şarkıları da günün sonunda silecektim ama, diğeri emindim ki daha iyisi olacaktı. Ki, Hoseok'un yanına çıktığım anda bu düşüncemi doğrudan kanıtlayan cümleyi kurdum.

"Bok gibi oldu."

"Saçmalıyorsun? Binlerce sanatçıyla çalıştım ama hiçbiri seninki gibi bir albümü tekte kaydedecek yetenekte değil." derken gözlerini devirip koltukta bacaklarını ayırarak yayılmıştı. Kore'nin saygın ve en başarılı prodüktörlerinden birinden bunları duymak elbette gururumu okşasa da ben beğenmediğim sürece kim ne derse desin umurumda olmuyordu.

"Jungkook..."

"Düşünüyorum. Sus artık, çok gürültü yapıyorsun."

"Neyi? Zaten mükemmel, düşünmeni gerektirecek hiçbir şey yok."

Onunla kavga etmeyi gönülden istiyordum ancak kafam birkaç gündür darmadağınken ciddi anlamda odaklanmakta zorluk yaşıyordum. Öfkeli olduğum bu birkaç günün sonucunun kafa karışıklığı ve dikkat dağınıklığına dönüşmesinin sebebi ise bir gün öncesinde arabasında seks yaptığım adamı DSP binasına girdiğim anda siktiğimin Lunafly'ıyla kıkırdıyor oluşuydu. Normalde gram umursamayacağım şey beni öylesine çileden çıkartmıştı ki takip eden günlerde de pek sakin kalamamıştım. Şöyle ki cidden öfke doluydum. Sabah Bam'ı bahçede gezdirip eve bıraktıktan sonra DSP'nin otoparkında güvenlikle kavga etmiş, Lunafly'ın arabasının ön kısmına anahtarımla benim yerime park ettiği için öfkeden gülen bir taşak çizmiş, biraz Namjoon'la atışmış sonra da Jimin'e terör estirmiştim. Rose ise gün içinde çekimlere geç kaldığım için beni milyon kere azarlamıştı beni. Üstelik Rose'yle kavga ettiğim için ondan sürekli kaçıyordum. Şimdi de kafayı taktığım için albüm işlerine odaklanamıyordum.

"Silelim komple. Bütün albümü en baştan yapacağım."dedim gözlerimi kapatıp siyah deri koltuğa yayılırken. Bunun Hoseok'u delirteceğini biliyordum ama eksik olan şey her ne ise o onu çözmeden bu albümün tamamlamacağını düşünmüyordum ve o eksik için kesinlikle koca bir albümü silebilirdim. Ki öncesinde de sildiğim olmuştu.

"Siktir amına koyayım, senin keyfin için on dört tane şarkıyı mı sileyim?"

"Daha güzelini yapacağım. Neden yaygara koparıyorsun?"

Baptise in your thighs | taekookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora