49. Bölüm: Onun Anıları

1.3K 215 167
                                    

Bir önceki bölümü atlamayın canlarım <3

Karşımda umutsuz bir ifade ile bana bakan adamı daha fazla sarsmamak için kendimi zar zor tuttum

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Karşımda umutsuz bir ifade ile bana bakan adamı daha fazla sarsmamak için kendimi zar zor tuttum.

Şimdi anladığım kadarıyla Akgün adındaki biri benim için endişeleniyordu. O kimdi bilmiyordum. Bu adam ise onun için beni bulmuştu ve bir şeyleri bildiğimi sanıyordu ama ben unutmuştum.

Sıkıntı unuttuğum şeyde başlıyordu.

O rüyamdaki kişiyle bağlantılı olduğuna kalıbımı basardım.

Hatta Akgün denen kişi o olabilir miydi?

Lowell'in kolunu sıkıca tutarak yaklaştım. "Bana bak, neden gitmem gerektiğini söylediğini bilmiyorum ama ben buraya bir şeyleri bulmak için geldim." derken sıkıntılı bir nefes almıştım. Yaşlı adam ne yapacağını bilemez halde bana bakarken sessizce sinirli sinirli konuşmamı dinledi. "Rüyamda biri var. Beni seven biri. Onu bulacağımı söyledim ve bulmam gerek. Kendisini göremiyorum. Bir silüet yani. Ve nedense bilgili biri duruyorsun. Burada ne haltlar oluyor? Bir insan başka insanın zihnine girebilir mi?"

Her kelimemle daha da gerginleşen yüz hatları beni umutlandırdı. Bu adam kesinlikle bir şeyler biliyordu.

İlk önce bir şeyleri söylemek ister gibi suratıma baktı. Yüzünde oluşan terleri görebiliyordum. Hadi dercesine kolunu sıktım. Sonunda gözlerini yumdu ve kafasını iki yana sallarken, "Olmaz. Gitmen gerek Turgut. Bunun sonunda zarar görmek istemiyorsan hemen burayı terk et. Unutman senin şansın." dedi seri bir şekilde. Sonra kolunu elimden kurtardığı gibi kapıyı açtı ve hızla yürüdü.

İlk birkaç saniye dediklerini sindirmeye çalıştım. Ne zarar görmesinden bahsediyordu bu?

Zeplin büyük bir suç işliyordu. Bir tek bundan emindim!

O yüzden Lowell'in peşinden koşmaya başladım. Ben kendi kendime düşünürken çoktan merdivenlere varmıştı bile. Kapıyı açıp merdivenlerin olduğu bölmeye arkasından indim ve başında onu yakaladım. O kolunu elimden kurtarırken, "Benden uzak dur!" demişti sinirle. İşte şimdi kızdırmıştı beni. Hem konuşup kafamı karıştırıyordu hem de benden uzak dur tribine giriyordu!

"Boş yapma ihtiyar! Her şeyi anlat bana! Akgün nerede? Beni nereden tanıyor?" İstemsizce onu biraz sarstım. Şuan yaşlılara saygı falan umrumda bile değildi. Sikmişim saygısını burada hayatım kaymıştı resmen!

"Akgün'ü falan unut! Yok öyle biri. Evine dön ve kız kardeşini alıp ülkene geri git! Senin iyiliğin için bu uyarıyı yapıyorum ama aptal gibi hala sorguluyorsun!"

"Ben bir bilim insanıyım." dedim aptala anlatır gibi tane tane söyleyerek. Benden kısa adam sinirli bir nefes verdi. Yüzüm asıkken devam ettim. "Basit bir cevabı bile veremiyorsan gider Dominic'e sorarım." deyip omuz silkmiştim. Tam arkamı dönecektim ki panikleyen Lowell yaşlı elleriyle beni tuttu ve bağırtıyla, "Dur!" dedi. "Dur! Aptal mısın cidden! Ah, bu deliliğin cidden Kardelen'e benziyor." derken korkuyla eski yerime getirmişti beni. Duyduğum isimle şaşkınca Lowell'e baktım. Annemi tanıyor muydu?

BİLİNCİN ÖTESİNDEKİ | bxbTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang