17

1.3K 55 15
                                    

Bugün günlerden pazartesiydi yani yeni bi okul günü... Dün Canlar İzmir'e geri dönmüştü onlarla geçirdiğim şu birkaç gün ilaç gibi gelmişti...

Kapımın çalınıp açılmasıyla içeriye annem girdi.

"Prensesim nasılmış bakalım?"

"İyiymiş kraliçem sizin kaçamak nasıl geçti gönderdiniz Volkan abimi babamla başbaşa kaldınız"deyip göz kırpmamla gözlerini kocaman açıp kolumu hafifçe vurmuştu.

"Hayaaat!"

"Tamam tamam annecim ben çok acıktım kahvaltı bizi bekler." dememle gülüp koluma girmişti. Birlikte odadan çıkıp asansöre binerken yemek odasına geçtik. Hepsi yerlerine oturmuş kendi aralarında şakalaşıyorlardı. İlk babamı daha sonra da Volkan ve Barlas'ı öperek ikisinin ortasına oturdum.

"Cidden hainlik bu benim bu ikisinden ne eksiğim var bana söyler misin Hayat ne eksiğim var fazlam var benim bı kere be beni neden öpmedin?" deyip yakınan Sarp'ın üstüne güldük.

"Yarında seni öperim olmaz mı?"

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

"Evet Rüzgar sen söyler misin aşk nedir?" diyen edebiyat hocasına bıkkın bi bakış attım bugün onunla üst üste 4 dersimiz vardı şimdi ise üçüncü derdindeyik üç saat boyunca susmamış konuştukça konuşmuştu.

Aile, sevgi, saygı, huzur, değer gibi birçok kavram hakkında konuşmuştuk.

Rüzgar'ın "Hocam ben cevap vermesem?" demsiyle ona doğru dönüp baktım.

"Rüzgar gözlerini kapat değer verdiğin birini gözlerinin önüne getir ve hissettiklerini söyle." demsiyle Rüzgar gözlerini kapatmış biraz düşündükten sonra cevap vermek için dudaklarını aralamıştı.

"Aşk ne biliyor musunuz? Onu ilk gördüğünüzde korkmak.

Onu kaybetme ihtimalini düşündüğünüzde paniğe kapılmak.

Nefret ettiğiniz şeyleri sevmeye başlamak.

Onun içindeki küçücük ışığı gördüğünüzde onun iyi olacağına inanmak.

Git dediğinde gidememek.

O hoşça kal derken kal demek..." diye gözlerime baka baka konuşmasıyla gözlerimi ondan çekmeden dinledim konuşmasını bitirmesiyle hemen önüme döndüm.

Çok çok güzel açıklamıştı sınıftan bi alkış tufanı kopmasıyla hiç bir şey yapmadan önümdeki kağıdı karalamaya devam ettim.

"Peki sence aşk nedir Hayat?" demesiyle başımı kaldırıp hocaya baktım.

"Benim pek bı düşüncem yok hocam aşk bir hevestir bence ama madem bir şey dememi istiyorsanız aşk var diyorsanız şunu söyleyebilirim, bir yerde okumuştum:

Kimse bir Cemal Süreya gibi sevmiyor kadınını. Ve kimse bir Piraye kadar gururlu ama sevdasına sadık kalamıyor.

Çok sevmelerin devri kapandı Çok sevmelerin zamanı değil artık. Sevip kavuşmayı beklemenin devri değil bu devir.

Kimsenin ardından yas tutulmuyor, ayrılığın acısı yılları bulmuyor.

Şarkılarda aranmıyor, şiirlere yazılmıyor artık kaybedilenler.

Dokunmadan sevilmiyor, görmeden taşınmıyor kimse yüreklerde.

Sevdaya dahil değil artık hiçbir şey.

Sadık kalınmıyor verilen sözlere, yeminler.

Yani diyeceğim yine aynı şeye çıkıyor bu devirde aşk eşittir heves." dememle sınıftakiler alkışlamaya başlamışlardı.

Ne Oluyo Ya!Where stories live. Discover now