94

143 10 0
                                    

Saat gece üçe geliyordu kapımı kilitlemiş Uraz'ı bekliyordum. Kuzey'i çok çok zor bir şekilde ikna etmiştim Uraz bana kırgın olmasaydı Kuzey'e bir saat boyunca dil dökmezdim. Birlikte uyurduk ne güzel ama Uraz'ım tripliydi. Uraz'ımı görmemle hemen perdeyi çekmiştim o da içeriye girmişti. Onunla birlikteyken aramızda kırgınlık olmasını hiç bir şekilde istemiyordum. Uraz buz gibi oluyordu çünkü yüzünde hiç bir mimik kalmıyor gözleri bile buz kesiyordu. Perdeyi düzelttikten sonra ona doğru adımlayıp sıkıcı boynuna sarıldım. Tam geri çekilecekken Uraz karşılık vererek kollarını belime sıkıca sarmıştı. Geri çekilip ona baktım kollarım hâlâ  boynuna sarılıydı onunkilerde belime sarılıydı. Gözleri çok çok güzeldi en sevdiğim şey gözleriydi ama şu an buz gibi bakması en nefret ettiğim şeydi. Oda çok aydınlık değildi bizimkiler uyanık olduğumu anlamasın diye ama yinede bu azıcık ışıkta bile gözlerindeki anlamı anlayabiliyordum.

Parmak uçlarımda yükselerek dudaklarına sıkı bir öpücük kondurup geri çekilip ona baktım.

"Böyle bakma." dedim sessizce. Böyle kırgın bakmasın.

"Seni çok seviyorum." dedi konudan bağımsız olarak bu artık bizim çözüm cümlemiz olmuştu. Bazen tartışırdık konu uzardı birden beni sevdiğini söylerdi ya da aynı şeyi ben yapardım konudan bağımsız onu sevdiğimi söylerdim. Sonra o konuşma güzel bir şekilde hallolurdu, dedim ya bu bizim için yöntem olmuştu.

Belimdeki elini sıklaştırıp bana dahada yaklaşarak dudaklarımızı birleştirmişti. Bedenleri kız bı bütün olmuştu. Sol eli belimde sağ eli ise boynumdaydı. Her zamanki daha sert bi şekilde öpüyordu beni dudaklarıma yavaş yavaş boynun kaydı ve sayısızca öpücük kondurdu. Son kez durduklarımı öpüp emdikten sonra geri çekildi. Elimi tutup kalbinin üstüne koydu.

"Bu kalp sadece seninleyken bu kadar hızlı atıyor. Senin sesinle huzur buluyorum senin dokunuşunla rahatlıyorum. Senin var olmanla yaşıyorum. Seni çok seviyorum kendimden bile çok seviyorum ve sen istemediğin sürece asla seni bırakmayacam." deyip bana sarılmıştı boynuma öpücük kondurmasıyla bende onun boyununa öpücük kondurup geri çekildim.

"Uraz bende seni çok seviyorum seninle huzur buluyorum mutlu oluyor her gece yatmadan önce gözlerini görmek, uyanırken ilk seni görmek istiyorum. Bilmiyorum belki hislerimi senin kadar hissettiremiyorum ama bilki gerçekten seni çok seviyorum." dedim elini tutarak.

"Biliyorum bebeğim biliyorum. Madem gece uyumadan önce benim gözlerimin görmek istiyorsun gör bakalım." deyip saçlarıma öpücük kondurmasıyla güldüm, birlikte yatağıma geçip uzanmıştık. Başımı göğsünü koyup sıkıca ona sarıldım. Sağ elimi tişörtünün içine koyup baş parmağımla okşamaya başladım.

"Uraz." diye konuştum.

"Söyle bebeğim?"

"Bir daha bana sinirlenip kırılma tamam mı?"

"Bir daha beni yok sayma tamam mı?"

"Tamam ama sende abartma tamam mı?" dememle kısıkça gülüp saçlarımı öperek 'tamam' demişti. Eliyle tişörtünün içindeki elimi tutup tişörtünün üstüne koymasıyla keyfime yerine gelmişti.

"Niye çıkarıyorsun elimi?" diye sordum bilmezlikten gelerek.

"Sence?"

"Bilmem."

"Okşama şöyle." demesiyle sessizce güldüm.

"Niye niye?" deyip başımı hafifçe kaldırarak ona baktım "Bence sen niyesini çok iyi biliyorsun değil mi güzelim?" deyip dudağımdan öpmüştü.

İkimizde tekrardan sessizleşmiştik. Elini tutarak ellerimizi kaldırıp ellerimize baktım. Ellerimiz bile çok güzel duruyordu.

"Uraz düşünsene iki katlı kocaman bahçesi olan çok güzel bir evimiz var. İkiz çocuklarımız var bir kız bir erkek. İsimlerideee ne olsun ne olsun? Neyse bulamadım isimlerini sonra düşünürüz. Bahçede............." deyip hayaller kura kura Uraz'a anlatıyordum Uraz dinliyor bazı yerlere müdahale edip kendiside bir şeyler söylüyordu. O kadar güzel hayallerimiz vardı ki hepsini onunla gerçekleştirmek istiyordum.

Uraz'ın rahatsızca kıpırdanmasıyla "Rahat değilsen tişörtünü çıkarabilirsin." dedim. Saçmalamayın tabikide kendim için değil tişört ile uyuyamadığını rahat etmediğini biliyordum.

"Emin misin?" demesiyle başımı salladım. Hızlıca tişörtünü çıkardıktan sonra uzanıp tekrardan bana sarılmıştı.

"Eee nerede kalmıştık?" deyip boynumdan öpmesiyle gülmüştüm.

Onu çok ama çok çok seviyordum.

Ne Oluyo Ya!Where stories live. Discover now