63

343 16 2
                                    

Uraz'ın Anlatımıyla;

Hayat'ı hasteneye getirmiş bekliyorduk. Şu an da doktorlar tüm tetkikleri yapmak için onu götürmüştüler. Hayat'ın annesi ve babası yolda gelmek üzereydiler. Ben ve Sarp yani Hayat'ın en küçük abisi hastanedeydik diğerleri yani Volkan Barlas ve Kuzey o adamı dövmeye gitmişlerdi.

"Sen niye gitmedin öldürmesinler." deyip Sarp'a baktım kardeşler arasında en sakini Sarp'dı, benden adresi istediğinde adresi ve adamın fotoğrafını ona atmıştım dövmeye gideceğini düşünüp.

"Ben gittim dövdüm ben buraya giderek abimler bide Kuzey gitti bı güzel onlarda dövsünler."

"Yani dövsünler dövsünlerde üçü çok sinirli tek bırakmak biraz mantıksız değil mi?" dememle hafifçe gülmüştü.

"Gitsem bile emin ol uğraşamam onlarla az önce polisi aradım zaten biraz sonra hepsi hop karakola düşer." demesiyle güldüm. "Biraz kafa dinleyelim." demesiyle başımı salladım.

"SARP!! SARP OĞLUM HAYAT NEREDE?" diye bağırıp korkuyla Hayat'ın annesi (Ayla) ve babası (Sinan) gelmişti.

Sarp onların yanına gidip ilk onları sakinleştirmişti daha sonra beni çağırdıkları için bende gittim.

"Oğlum ne oluyor lütfen anlat." deyip bana bakan Hayat'ın babası ile başımı salladım.

"Ara sokakta bı adam Hayat'ı sıkıştırıyor Hayat yolda hırkasını düşürüyor sınıf arkadaşı Ali'de hırkayı vermek için peşinden gidiyor işte o adamın Hayat'ı duvara sıkıştırdığını zorla öpmeye çalıştığını görüyor. Gidip adamı itiyor adam ise kaçıyor. Sonra ben gittim oraya Hayatla buluşacaktık tek gelemsin diye gidince bana anlattılar Hayat'ı sakinleştirip eve getirdim. Demir ve Derin adında iki arkadaşımı aradım geldiler. Derim Hayat'ın yanında kaldı benle Demir gidip o adamı aynı yerde bulunduk yanında bir kaç kişiyle işte kavga ettik Hayat arayıncada hemen geri sizin eve döndük. Arkadaşlarım gitti sonra Barlas geldi yüzümü sorunca da Hayat olanları anlattı haliyle Barlas'da sinirlenip bağırmaya başladı Hayat'a. Benle Barlas tartışırkende Hayat bayıldı. Şimdide de yüksek ihtimalle oğullarınız karakolda o adamı dövmeye gittiler çünkü." deyip onlara baktım Hayat'ın annesi geçirdiği şokla bayılmıştı. Sarp hemşire çağırıp annesiyle gitmişti ben ve Hayat'ın babası tek kalmıştık.

"O adamı yaşatmayacam kimse benim kızıma bu korkuyu bu durumu yaşatamaz beni anlıyor musun?" demesiyle başımı salladım.

"O ite hayatının sonunu yaşatacam. Ben şimdi Hayat'ın doktoruyla konuşup ve eşime bakacam daha sonra karakola geçecem kızım sana emanet teşekkür ederim bu arada."

"Ne demek." dememle başını sallayıp koluma iki kere vurduktan son gitmişti.

Çalan telefon sesiyle cebimden çıkardım. Hayat'ın abisi Yiğit arıyordu. Ne diyeceğimi bilemeyip telefonu meşgule verdim. Aramanın gitmesiyle karşıma kendi fotoğrafım çıkmıştı. Onun duvar kağıdında ben vardım...

Şifreyi girmemle telefon açılmış rehberde ben çıkmıştım beni arayacaktı. Demek bu olay olurken beni arayacaktı yetişememişti o it izin vermemişti.

Öfkem yeniden gün yüzüne çıkarken sakin olmaya çalıştım. Rehberden çıkamamla ana ekrandan Hayatla olan fotoğrafımızı gördüm. Çok çok güzeldik... Gözleri bile gülüyordu ama bugün bugün bu gözlerinde ki ışık gitmişti. O hıçkıra hıçkıra ağladıkça kalbime bıçak saplanıyordu.

Gelen mesajla kimin attığına baktım.

Aşk abim Yiğit: Prensesim bu telefon niye açılmıyor?

Aşk abim Yiğit: Daha sonra bunun hesabı sorulacak ona göre yanağını ısıracam haberin olsun o yüzden kilo al.

Aşk abim Yiğit: Seni çok özledim abicim.

Ne Oluyo Ya!Where stories live. Discover now