Sınama Beni

944 45 73
                                    


Meris

Güneş doğana kadar bir daha hiç konuşmamıştık. Karşımdaki manzaranın, güzel şarkının ve yanımdaki huzurumun kaynağının tadını çıkartmıştım sadece. Buradan kalktıktan sonra ona olan yakın davranışlarımdan dolayı utanıp elimin ayağımın birbirine karışacağından emindim ama olsundu. Bu anı bozmamak ve yanımdayken ona mümkün olduğu kadar doyabilmem için sonrasındaki utanma sürecine tahammül etmeyi seçmiştim. Yaklaşık yarım saattir bu şekilde duruyorduk ve güneş artık tamamen doğmuştu. Onu yanımda tutacak hiçbir bahanem de kalmamıştı böylece. Yanımda hatta kollarımdaki Hande'yle gündoğumunu izlerken düşündüklerim yeniden geldi aklıma. Yanımdan ayrılsın istemiyordum. Evet sadece maçlarını ve röportajlarını izleyip içimdeki hayranlığı bastırmak kolaydı fakat şimdi, sarılmıştım bir kere nasıl unutabilirdim bunu? Gülüşünü, sesini, bakışlarını, kokusunu, teninin üzerimde bıraktığı etkiyi nasıl unutabilirdim? Bu geceden önce çok kız geçti elimden, kabul. Hande bu gece o mekana gelmese yapacağım şey yine ya tek başıma buraya gelmek ya da mekanda tanıştığım bir kızın evinde sabaha karşı uyanmak ve öylece çıkıp kendi evime gitmekti. Hayatıma giren ve sevdiğim insanlar da olmuştu hepsinin de beni çok sevdiğinden emindim ama hiçbiri sadece gözlerime bakarak dengemi, kalbimin ritmini bu kadar bozmamıştı. Hayranlık duygusunun bu kadar kuvvetli olmaması gerekirdi. Onu daha mekanın kapısında ilk gördüğüm an anlamıştım aslında içten içe başıma neler geleceğini ama ateşime çekilmekten de geri durmaya çalışmadım.

Onu bir daha ne zaman görürüm, yine böyle davranmaya, böyle sımsıkı sarılmaya şansım olur mu hatta onu bir daha görür müyüm onu bile bilmiyordum. Beraber geçirdiğimiz zamanın güzelliğini ve aniden oluşan yakınlığımızı düşününce onu yeniden göreceğime inanıyordu bir tarafım fakat yine de bundan emin olamazdım. Onu tekrar görememek beni çok üzer biliyorum. Mesaj atmak mantıklı mı? Belki evet ama ben yapmam işte. Bugün sınırı yeterince aştım, koştum resmen ilan-ı aşk etmiş kadar oldum. Bunca şeyin üstüne ondan bir şeyler beklerim. Çünkü ikimiz de benden ve ne istediğimden eminiz bence. Hande'yi tekrardan görememek veya bu kadar yakınında olamamak ihtimalini düşündükçe ona içime sokacak kadar sıkı sarılmak istiyordum. Tabi bu da oluru olan bir seçenek değil benim için.

Kafamın içindekilerden kurtulup Hande'ye bakmak için başımı eğdim. Benim başımı eğmemle Hande'de hareket etti. Ben kalkmasını beklerken o tamamen yan dönüp başını biraz daha yukarı yaslayarak iyice sokuldu bana. Boynumda hissettiğim nefesi beni taşikardiye sokmak üzereydi. Ağır ve düzenli aldığı nefeslerden uyuduğunu anlamıştım. Ondan ayrılma düşüncesi hala beni çok korkuttuğu için böyle biraz daha uyumasını istedim. Döndüğü için açılan örtüsünü tekrardan düzelttim ve çok yavaş hareketlerle sırtımdaki ceketi de alıp onun üzerine örttüm. Müziği kapatmak için telefonumu elime aldığımda Zehra'dan gelen bildirimleri gördüm ve okumaya başladım.

Zehra: Hande yanındaymış attığınız fotoğraftan gördüm.

Zehra: Erkek arkadaş muhabbetimi ve neden üzgün olduğumu bilmiyordu ama zaten senin bahsetmediğinden eminim. Sana zaten Hande konusunu sormak için yazmıştım, daha müsait bir zamanda konuşmak en iyisi

Zehra: Bakışların her şeyi çok belli ediyor haberin olsun, umarım ondan etkilendiğin kadar etkileyebilirsin onu. Hande'nin mutlu olmasını istiyorum, senin de öyle ve onu üzecek biri gibi durmuyorsun, ona bakarken gözlerinin içi parlıyor sanki. Şans seninle olmuş ve şu an berabersiniz. Bu şansı iyi değerlendir Meris

Zehra: Seninkine de selam söylersin

Benimki... Umarım Zehra umarım. Hande uyanmasın diye hala çok kıpırdamadan durmaya çalışıyordum ve bunda başarılı olmuştum. Hızlıca Zehra'ya cevap verdim.

Şans Where stories live. Discover now