Ağlayarak uyanmıştım. Rüyamda Minho başımın ucunda ağlıyordu.
onu ağlarken görmek istemediğimi söyledikce her yerde ağladığını görür olmuştum.
aşağı kattan annemin sesini duyunca yataktan çıktım. uyanmamı söylüyordu. elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı masasına oturdum. yemeğimi yedikten sonra üstümü giyinip evden çıktım.
okula yaklaştığımda kapının orda s
minseo ve minhoyu görmüştüm. konuşuyorlardı. bir sorun yokmuş gibiydi aralarında.
yanlarından geçerken minhoya selam verip vermeme arasındaydım. bir anda minseo önümde durup bagırmaya başlamıştı. evet. bu günüde hatırlıyordum. minseo onları ayırdığımı söyleyerek üstüme gelicek, minho ise hiçbir şey yapmayacaktı.
minseo benim üzerime üzerime yürürken minhoya döndüm. gözlerini kaçırıyordu. o zamanda burda minhoya sinir olmuştum. şimdide yüzünü yumruklamak istiyordum.
minseonun yüzüne bile bakmadan, minhoya bakarak,sinirle ordan uzaklaştım.
sınıfa girdiğimde telefonuma mesaj gelmişti. biliyordum. minho yazmıştı. cebimden çıkardığım telefonun ekranını açtım ve bildirime bastım.
minho
jisung gerçekten çok özür dilerim ama 2 haftadır ayrıyız ve ben minseoyu gerçekten çok özlemişim.
minho
biliyorum hatalıyım, aptalım. ama seviyorum jisung. minseo benim ilk aşkım. konuştuk anlaştık. hatalı olduğunu kabul etti. barıştık. bir daha yapmayacak jisung. ama o şerefsiz arkadaşımla hala konuşmuyorum. konuşmamda.
jisung
evet gerçekten aptalsın minho
jisung
üstüne bide o salak kız üzerime gelirken durdurmadın bile
jisung
ben sana gerçekten inanamıyorum
jisung
sanırım 'sonsuza kadar' kelimesi burda bitiyor ha?
minho
hayir jisung seni kaybetmek istemiyorum.
minho
arkadaşız zaten ve bu arkadaşlığımız devam edebilir.
jisung
neden
jisung
orda benim haklı onun haksız olmasına rağmen o kızın götünün kalkmasına izin verdin üstelik beni korumadın bir kelime bile etmedin
jisung
neden hala seninle arkadaş olayım?
minho
çünkü ben seni istemeyene kadar benim yanımdasın jisung.
