21

255 28 0
                                    

"benimle çıkar mısın jisung"

ağzımı açamadım. şuan burda minhoya evet diyip sarılmam gerekirken ağzımı açamıyordum. hatta kaskatı kesilmiş hareket bile edemiyordum. yaklaşık 10dakika öylece birbirimize bakarken minho bi anda kısalmaya başlamıştı. Aa hayır minho yok oluyordu. kafamda birsürü ses yankılanmaya başlamıştı. başım, başım ağrıyordu.

yazardan

"jisung ben artık gerçekten bıktım. 4aydır seni bekliyorum. doktorlar bana inanmıyor. hareket etti diyorum. gördüm, gözlerimle gördüm diyorum. git uyu diyolar bana jisung. sensiz nasıl uyuyayım? sensiz nasıl yapayım sevgilim? anlamıyorlar anlatamıyorum. sensiz yapamam diyorum minho yapmalısın jisung uyanacak gibi durmuyor diyolar. jisung bana yalan söylüyorlar değil mi?"

hıçkırık. jisungun bu sözlerden sonra duyduğu tek şey minhonun hıçkırıkları olmuştu.

"jisung fişi çekeceklermiş artık. ben istemiyorum. sen bana kesin bir şey demeden seni öldürmek istemiyorum. ya geleceksen tekrar? ben geleceğine inanıyorum jisung. sende bensiz yapamazsın değil mi?sen olmazsan ben ölürüm jisung. sende öyle demiyor muydun, sensiz yapamam minho sen olmazsan ben ölürüm diye"

duraksadı genç adam. ölüyordu jisung. kendisi olmadığı için miydi.

'ben burdayım sevgilim. burdayım, lütfen ölme'

zayıflamıştı. ne yemek yiyor doğru düzgün, ne uyuyordu. sadece o sandalyede jisungun başında öylece oturuyordu. özlemişti ve artık yapamıyordu. yaşama hevesi gitmişti.

sabahları kahvaltı hazırlamamın ne anlamı var jisung yoksa diyordu hep. yemek yiyemem jisungta yemiyor diyordu. o açsa bende açım, o gülmüyorsa bende gülmem, o mutsuzsa bende mutsuzum, eğer o ölecekse bende öleceğim..

scars •minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin