intikam

1K 57 15
                                    

Bölüm 13...



Sikimi avcunun arasına alıp sıkmasıyla dudaklarımdan çıkacak inlemeyi elimi dudaklarıma götürerek engellemiştim.  Bu haraketime kıkırdayarak okşamaya devam etmişti. Nemli ellerini baskısını kumaş engeline rağmen iliklerime kadar hiss ediyordum.  Biraz daha doğrulmuş kafamı dağıtmaya çalışmıştım ama o böyle beni okşarken bu dediğim imkansızdı.  Aşağı yukarı yavaş hareketlerle okşarken deli olacaktım. Bilerek yapıyordu. Benim kıvrammam hoşuna gidiyordu.  Yalnız olsaydık benimde hoşuma giderdi ama biz yalnız değildik .

Askerlere tekrar baktığımda bir çoğunun uyuduğunu ,kalan bir kaç kişininde sohbet ettiğini gördüğümde rahatlamıştım. Ama bu rahatlama Yoongi'nin elinin pantolon ve iç çamaşırımdan içeri girene kadar sürmüştü. Nefesimi tutup yüzüne bakmıştım ama o gözleri kapalı başını koltuğa yaslamıştı. Nasıl böyle rahat ola biliyordu aklım almıyordu.
Yüzündeki aptal sırıtma sinirlerimi bozmuştu ama yapacak bir şey yoktu.

Nemli elini sikimin üstünde hiss ettiğimde titremiş kolununa tutunmuştum.  Aşağı yukarı gel-git yaparken ses çıkmaması için dudaklarımı bir-birine bastırıp beklemiştim, yolun hemen bitmesi için.  Dokunuşlarını seviyordum ama bu kadar insan içinde olduğunda tehlikeli oluyordu . Bir aşağı bir yukarı haraket ederken verdiği zevkle gözlerim kaymış açık tutamamıştım.  Pes ederek başımı koltuğa yaslayarak kendimi bu dokunuşlara bırakmıştım.

Dudaklarıma dişlerimi geçirdiğimde kanadıkca koluna tırnaklarımı geçiriyordum ama , o daha hızlanarak beni daha da deli ediyordu . Yol bitmek bilmezken aşağı yukarı yavaş yavaş eli uzunluğumda dolandıkça daha ne kadar dura bileceğimi düşünmüştüm.  Sona yaklaşmıştım ama burada boşalamazdım. Uzunluğum sızdırmaya başlamıştı ve o eline bulaşan sıvıdan daha rahat bir şekilde hareket etmeye başlamıştı. Islak sesler duyduğumda beynimde tehlike çanları çalmaya başlamıştı.  Durmamız gerekiyordu ama onun buna niyeti yoktu. Birazda hızlandırdığı haraketleri otobüsün durmasıyla son bulmuştu. 

Hemen toparlanıp otobüsten inmişti.  Ama ben dağılmıştım. Heleki altımdaki şişlik ve deliğimdeki yanma ter içinde kalmama sebep olmuştu . Pencereden etrafı kolaçan eden adam bana dönüp göz kırptığında bunun intikamını çok fena alacağımı beynime not etmiştim .

Birer birer inen askerlerden sonra bende derin bir nefes alıp aşağı inmiştim. Ormanlık bir alandı ve bayada tenhaydı burası.  Gizli görevin ne olduğunu bilmediğim için ne yapmam gerektiğinide bilmiyordum. Askerler çadırları Yoongi'nin emriyle yan yana kurduktan sonra sona kendi çadırı kaldığında onuda diğer çadırlardan biraz daha uzağa kurmalarını istemişti.  Ne yapacağımı bilmiyordum ve kimse de onu yap şunu yap demediği için etrafta olup biteni izlemekten başka çare kalmıyordu .

Saatler geçtikten sonra akşam olmuştu . Çadırlar kurulmuş yemek hazırlanmış ve yenmişti.  Şimdi ateş başında çember kurarak otururken her kes bir şeylerden bahs ediyordu. Yoongi sessizce kenarda oturmuş dalgın gözüküyordu. Meraklanmıştım canını sıkan şeyin ne olduğunu. Ama sorsamda cevaplamazdı.  Ortada yanan ateşe daldığımda askere ilk geldiğim gün aklıma gelmişti.  Geçmişe nasıl takılı kaldıysamda üşüdüğümü bile fark etmemiştim . Ateş vardı ama sadece önden ısıtıyordu. Sırtım buz gibi olmuştu.

Bir kaç dakika sonra elinde battaniyeyle gelen askeri gördüğümde sırıtmıştım.  Demek üşüyen yalnız ben değildim. Her bir askere battaniyeyi dağıttıktan sonra geriye bir tane battaniye kalmıştı ve onu da Yoongi'ye vermişti. Asker bana bakarak konuşmaya başlamıştı.

"Komutanım yanımızda sadece 11 tane battaniye getirmişiz .Jimin'in geleceğini bilmiyorduk. "

Haklıydı ben plana son anda dahil olmuştum. Eh yapacak bir şey yoktu.

love zone Where stories live. Discover now