komutanın için bacaklarını arala

950 51 5
                                    

Bölüm 19...




Bir aileye sahip olmamanın ne demek olduğunu bilmemek isterdim. Bir aileye sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmek isterdim.  Aile sıcaklığını tatmak o sıcak sofralarda hep beraber yemek yiyip sohpet etmek ne de güzeldi kim bilir. Bir evin sıcaklığını daha önce hiç tatmamış olmak acı vericiydi. Mutlu bir aile tablosu nasıl olur onuda bilmiyordum . Ama şu an elimden tutarak beni peşinden sürükleyen adama ailem diye bilirmiydim ? Beni ailesi olarak görürmüydü ? Peki ya benim ondan bunu istemeye hakkım varmıydı ki ? Ben bir askerdim . Görevim bittiğinde buradan gidecektim . O burada kalacaktı.  Ben o zaman ne yapacaktım? Artık onsuz yaşayamazdım .Bunu ayrı kaldığımız 50 günde daha iyi anlamıştım.  Ama o bir komutandı . Benim görevim bitsede onunkisi bitmeyecekti. Ona görevim bittiğinde benimle gelmesini söyleyerekte bencillikte edemezdim. İşini ne kadar çok sevdiğini en iyi ben bilirdim. Gelmesini istesem gelirmiydiki sanki.

Her zamanki gibi kafamdaki düşüncelerle o kadar çok boğuşmuştum ki bölüğün koridorunda el ele yürüdüğümüzü bile fark etmemiştim. Bu çok tehlikeliydi.  Tedirgin olmuş bir şekilde ona baktığında umurunda dahi olmadan devam etmesi bile beni rahatlatmamıştı.

"Komutanım?"

Etrafa korku dolu bakışlarımla bakarken en az bakışlarım kadar korku dolu sesimle önümdeki adamı durdurmuştum.

"Sorun ne ?"

"Kameralar ?"

"Ne kamerası Asker ?"

"Komutanım koridorda kameralar var ve biz el ele yürüyoruz

"Çalışmıyor hiç biri. Korkmana gerek yok"

Bu kadar kolaymı? Elimi öperek yeniden yürümüye  başlamıştı. Kameralar çalışmasa bile bizi bir başkası göre bilirdi . Ama o umursamazca yürümeye devam etmişti.Yakalanmaktan korkmuyormuydu ? Ben neden bu kadar çok korkuyordum peki ?

Ben ve bu kafamda ki düşünceler . Etrafımda olan şeyleri bile kavrayamıyordum . Ne zaman odasına gelipte beni kapıyla arasına aldığını bile fark etmediğim gibi.

"Artık kimse bizi göremez bebeğim "

Dudaklarımın üstüne sıcak nefeslerini vererek konuştuğunda tüm korkularım bir anda uçup gitmişti . Az önce kafamda binlerce düşünce varken hepsi bir anda buhar olup uçmuştu sanki . Bir çift siyah göz esir almıştı beni . Esir düşeceksemde onun siyahlarına  esir düşmek isterdim . Ellerim alışkın olduğum içinmi yoksa içimden geldiği içinmi bilinmez doğruca omuzlarına tutunmuştu  . Sağ elini kapıya yaslamıştı ,sol eliyle belimi kapıya sabitlemişti. Sanki kaçacakmışım gibi bir tutma çabası içindeydi . Oysa ben kaçmazdım ki . Ben ondan kaçamazdım.  Aklım  ,kalbim ,ruhum onu isterken ben ondan kaçamazdım.

"Seni çok özledim Yoongi"

"Sen az önce bana ismimlemi seslendin Asker"

"Evet.İster kız ,istersen ceza ver. Ama bu gece sana isminle seslenmeme izin ver" 

Ona bu gece ne komutanım demek istiyordum ,ne deki babacığım.  Sadece ismi dökülsün istiyordum dudaklarımdan.

"Birileri ben yokken
fazla cesaretlenmiş ?"

Tek kaşını kaldırıp imayla sorduğu soruya göz devirmemek için kendimi zor tutmuştum.  Ama istediğim şeyin cesaretle alakası yoktu ki ? İşveli bir şekilde elimi saçlarına daldırıp biraz daha sokulmuştum beni kapıyla kendi arasına alan bedene.  Aramızdaki o santim mesafeninde yok olmasını istiyordum.

love zone Kde žijí příběhy. Začni objevovat