3

3.7K 505 47
                                    

-

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-

3| Yaşadığımız şeyin aynısı gibi hissetirmesi için tüm dünyada bambaşka şeyler aradın.

Kütüphanenin sessizliği içinde önündeki kitabına odaklanmış durumdaydı Jungkook, birkaç sandalye  ya da sayfa çevirme sesi ulaşmıyordu ona. İçinde bulunduğu seneye kadar yurt odasında ders çalışmayı tercih ederdi. Kimsenin onu rahatsız etme ihtimali olmuyordu o anlarda. Kim Taehyung sessiz biriydi, yine odada ders çalışabilirdi fakat onu görmek istemiyordu.

Ellerinin birbirine değdiği günün üzerinden üç gün geçmişti, birkaç kelime dışında konuşmamışlardı. Taehyung zamanının çoğunu yurt odasının dışı da geçiriyor, geç saatlerde odaya dönüyor, uyuyordu. Onun ilk senesi olmasına rağmen kolay arkadaşlıklar kurmuş olduğunu düşünmeden edemiyordu. Bu düşüncede onu rahatsız eden, sinirlerini yıpratan bir şey vardı ama çözebilmesi zordu. Kitabın kapağını kapatarak etrafına bakındı. Ders çalışırken bile aklı farkında olmadan onun düşünceleriyle doluyordu.

Min Yoongi'nin aşık olduğu çocuğu kütüphanenin orta masalarından birinde gördü. Arkadaşının onun güzelliğine vurulmasına anlam verebiliyordu. Jungkook'un hayatında gördüğü en güzel Omega olabilirdi. Birine gülerek bir şey anlatıyordu. Dikkatini verdiğinde karşısında oturan kişinin oda arkadaşı olduğunu anladı. Açık kahverengi gömleğini sabah giymiş olduğunu hatırlıyordu. Tesadüf gülümsemesine sebep oldu, yerinden kalkarak onların masasına ilerledi.

"Merhaba, ben Taehyung'un oda arkadaşı Jeon Jungkook."

Sohbete dalmış olan ikili bakışlarını birbirlerinden çekerek masanın başında dikilmekte olan Jungkook'a baktılar. "Merhaba." dedi Taehyung, gergin hali gözler önündeydi. "Ben de size katılabilir miyim?" diye sordu Jungkook, oda arkadaşının iç geçirdiğini görebiliyordu. "Tabii." dedi Omega, sandalyeyi işaret ederek oturmasını bekledi. "Biz tanışmıyoruz sanırım." Taehyung arkasına yaslanarak onlara bakıyordu şimdi. "Ben Park Jimin. Taehyung'un liseden arkadaşıyım." Jungkook gülmemek için kendini zor tutuyordu, Min Yoongi'nin aşık olduğu çocuk ile konuştuğuna onu inandırmak zor olacaktı.

Park Jimin, lise arkadaşının aksine neşeli bir kişiliğe sahipti. Jungkook gibi konuşkandı. Kısa bir an içinde kendilerini konudan konuya atlarken bulmuşlardı. "Alfalar o kadar da kötü değilmiş." dedi Jimin, kendi kitabının kapağını kapatmış, ders çalışmak için kütüphanede olduğunu unutmuş gibiydi. "Taehyung da bir Alfa olarak iyi biri." dedi Jungkook, ikisinin birbirlerine olan bakışlarında tuhaflık vardı. Jungkook aptal değildi. Kendisinin de çok yakın arkadaşları vardı, bu tarz bakışmaların sessiz sözler olduğunu anlayabiliyordu. "Taehyung görebileceğim en nazik Alfalardan biri." dedi Jimin gülümseyerek, bir an onların eş olduğundan şüphelendi, yerinde kıpırdandı.

i think i'm lost again' taekookWhere stories live. Discover now