HAZIRLIK

730 88 400
                                    

'Hoşçakal cansuyum. Verdiğim sözü tutamıyorum affet. Seni sonsuza dek seveceğim demiştim. Yapamadım. Yapamam. Sevme diyince sevmemek kolay değil elbet ama ben günlerdir bunun için uğraşıyorum. Senden vazgeçtiğim için affet. Gerçekten ölüp yanına gelemediğim için affet. Ben seni öyle sevdim ki vatanım kadar sevdim. Vatanım gibi sevdim. O küçük ellerini kendime yuva bildim. Vatanını koruyamayana adam mı derler. Bana diyorlar. Çünkü benim iki vatanım var. Birini diğerinin topraklarına bıraktım. Seni bıraktığım toprakları kanımın son damlasına kadar koruyacağım. Seni koruyamadım ama vatanı ölünceye kadar koruyacağım. Oğlumuzun üzerinden eksik olmayacak bayrağımızın gölgesi. Hoşçakal sevgilim. Seni unutmayacağım, oğlumuza unutturmayacağım. Sakın şüphen olmasın Melek' i ne kadar severse sevsin seni de sevmeye devam edecek oğlumuz. Çünkü seni sevmemek mümkün değil. '

Fotoğrafı kutuya koyarken arkasındaki dizeler çarptı gözüme.

"Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi gün."

Ne çok severdin şiirleri. En çok Cemal Süreya' yı. İddia falan hikaye demiştin. ' Cemal Süreya karşılık bulamadığı o aşktan sonra bir daha aynı insan olmayacağını biliyordu. Bunun sembolü olarak soyadından bir harfi feda etti. ' İşte bende bundan sonra aynı adam olmayacağım. Soyadımdan bir harf vermedim belki ama soyadımı başka bir kadına veriyorum. Bunun sorumluluğunu taşımak zorunda olan yeni bir adamım ben artık.

Melek ' in bana olan hislerini belki o kendine bile itiraf etmeden anlamıştım. Melek benim için çok değerliydi. Annem gibi vatan uğruna can vermeye hazır güçlü, mağrur bir kadın asker nasıl değerli olmasın. Ben bir tek onu yaşatmak için seçtim. Sevdası kalbinden taşmaya başladığında kendime kızdım. Yanlış bir şey mi yaptım, umut mu verdim diye. Baştan aşağı Cansu ile dolu bir kalple ona nasıl umut verirdim ki. Alev ona bir şans vermediğim için bana onlarca laf saydı. Umursamadım. Dolu bir kalbe kimse giremezdi ki. İnsan aynı anda iki kişiyi sevemezdi aşkla. Sadece denedim bak olmadı demek için yapmış olurdum. Belki olur diye umutlanır sonunda çok daha büyük acı çekerdi. Belki eksiği kendinde arardı. Ona bunu yapmaya hakkım yoktu.

Herkesin gözünde o kadar güçlü, her zorlu şarta o kadar dayanıklı bir adamdım ki kimse ne halde olduğumu anlamıyordu. Taştan kalbimi görüyordu da duvarlarından sızan kanın kokusunu almıyordu. Karımın o eşssiz kokusunu bastıran yanık ve kan kokusu nasıl içime işledi görmüyordu. Sevgiyi bilmeyen Yaman komutanı görüyordu herkes ama ardındaki Cansu' nun kocasını bir tek Cansu görmüştü. Belki bir de Melek. Yoksa o sert her iki lafından biri ceza olan adamı kim severdi ki. Keşke Melek' te görmese sevmeseydi. O sevginin başka birine olduğunu bile bile beni sevdiği için ona kızdığım zamanlar oldu. Kalbi ona ait olacak bir adamı hak ediyordu. Kendine bunu yaptığı için ona zaman zaman öfkelendim.

Onu sevmek isterdim. Sevilmeyi hak eden biri olduğunu hiç inkar etmedim. İçindeki aşkın cenazesini kaldırmadan başkasını seven adama adam mı denirdi. Cansu' yu kalbimden söküp atmak sevme yeteneğimi de söküp atmak demek belki ama Melek' e sadık bir eş olacağım. Ona saygımı hiç kaybetmeyeceğim. Verebileceğim bir saygı var ellerimde. Ondan saygımı asla esirgemeyeceğim.

YAŞAMAYANLAR AŞK (+18)Where stories live. Discover now