gift ★ 3racha

15

selam!!

yorum yapmayan okurlarımı cidden sevmiyormusum :(

ona gore.

🥺🧚🏻‍♀️🍓❤️✨🎨♥︎

"o orospu çocuğu wonpil asla içeriden çıkmayacak chan. beni duyuyor musun?"

sanki her şey onun suçuymuş gibi acımasızca chan'ı sarsarken dengemi şaşıp yere düşmüştüm.

ona hâlâ kızgındım aslında. kırgındım da.

ama beni şefkatle kucaklayıp yerden kaldırırken kırgın gözlerimle baktım ona uzun uzun.

birkaç gündür bünyem çok güçsüzdü ve yaşananların yoğunluğu birer yük gibi üzerimdeydi. çok yorgundum ve dinlenemiyordum asla.

bir haftadır karakol işleri ile uğraşıyorduk. jeongin'i kaçıran wonpil sonunda yakalanmıştı.

jeongin vücudundaki kesikler yüzünden hastanede yatıyordu. aynı zamanda da psikolojisi bozulduğu için psikiyatri bölümünden destek alıyordu.

biz de sık sık ziyaret ediyorduk arkadaşımızı. hatta onun yanında 3 gecedir ben kalıyordum. bu gece minho gelecekti. eve gidip duş falan almalıydım.

okulumu yeterince ihmal etmiştim zaten.

olsun, tilkime değerdi.

***

eve gidip uzun bir duş alınca tanrı'ya şükür ki biraz daha kendime gelmiştim.

ayaklarımı uzatıp netflix'e girdim, daha film bile seçmeden guruldayan karnım kaç gündür doğru düzgün yemek yemediğimi aklıma getirmişti.

birkaç dakika boş boş tavana bakakaldım. sorunluluklardan sıkılmıştım.

kapı çaldığında bıkkınlıkla kalktım yerimden ve ısrarla çalınan zile küfürler ettim.

kapıyı açtığımda kurye vardı karşımda. ve en sevdiğim fast food duruyordu elinde.

pizza?

evet.

iyi de, ben sipariş vermemiştim ki??

hâlâ guruldayan karnıma küfürler ederek kuryeyi geri çevirdim. "ben sipariş falan vermedim, iyi geceler."

pizzacı kapatmak üzere olduğum kapıya ayağını koydu. "efendim, bu sizin adınıza sipariş edilmiş, lütfen kabul edin ki beni zora sokmayın."

bıkkınlıkla nefesimi verdim. karnım açlıkla çığlıklar atarken onayladım ve cüzdanımı getirmek için birkaç saniyeliğine izin istedim.

elimdeki 20 doları ona uzatırken gözlerini devirdi.

"ödemesi de yapıldı efendim. iyi geceler." elime büyük boy pizzayı tutuşturup koşa koşa motoruna gidince mal gibi kalmıştım.

omuz silkerek içeri girdim ve kapıyı popomla kapattım.

pizza kutusunu ve iki şişe içkiyi, rose şarap ve viski, dikkatlice koltuğa koydum. ardından amerikan mutfaktan zıplaya zıplaya salondaki koltuğa vardım ve rastgele bir film açıp izlerken yemeğimi yedim düzgünce.

son zamanlarda çok zayıflamıştım çünkü doğru düzgün beslenemiyordum.

her neyse. şarabımdan da sakince yudumlarken her şey güzeldi.

ta ki kıtlıktan çıkmış gibi kocaman pizzadan kalan son dilimi yerken pizzaya yapışık notu fark edinceye kadar.

kağıdı ağzımdan çıkardım ve yüzümü buruşturarak üstündeki notu okudum.

"sevgilim, seni har şeye rağmen seviyorum ve çoğu konuda suçlu hissediyorum. lütfen sinirinle hareket edip kendini aç bırakma.

ayrıca, kafanı topladığında gel bana. o zamana kadar senden uzak duracağım, söz. iyi geceler güzelim, afiyet olsun."

yazısı tükürüğümden dolayı kaymış yazıya bakarken gözlerim dolmuştu. küfrederek viskiyi aldım elime ve dibine vurdum içkinin birkaç büyük yudumda.

ağlamaktan harap olurken uyumayı diledim çünkü yorgundum.