13

509 48 26
                                    

"Yarın görüşürüz Jeno!"

Çantasını toplarken oldukça mutluydu Xiaojun, Jaemin'in bile dikkatini çekmişti bu durum. Üstelik her gün durağa kadar üçü birlikte yürürdü -ki Jaemin oldukça rahatsızdı bu durumdan- ama bugün daha sınıftan çıkmadan ayrılmıştı alelacele yanlarından Xiaojun.

Yalnız kalan ikili şaşkınlıkla birbirine bakarken gülümsedi Jeno, eskiden sürekli olan bu gülümsemeyi şimdi ara ara gören Jaemin şaşırmıştı anlık. Çünkü Lee Jeno'nun çapkın sırıtışı capcanlı karşısında duruyordu.

"Boş musun güzellik?" dedi Jeno yanağından makas alıp.

Kelimeler ağzına gelse de dilinden dökülmeyince başını sallayabildi Jaemin. Elinden başka bir şey gelmemişti. Halbuki akşama bitirmesi gereken testleri vardı. Babasının sıkı kontrolündeyken boş vermişlik yapamazdı.

"O hâlde randevuya çıkabiliriz."

Gözleri kocaman açılsa da çoktan sınıfın dışına doğru sürükleniyordu Jaemin, Jeno tarafından. Şaşkındı çünkü bu "randevu" beklenmedikti. Garip hissediyordu çünkü babasına önceden kütüphanede kalacağını söylemişti, eğer Jeno ile bir yerlere giderse yalan söylemiş olacaktı ve bu asla yapmayacağı şeyler listesinde başı çekiyordu.

"Ne? Ne randevusu ?" kendisini okul çıkışına doğru çekiştiren bedenin mutluluktan dediklerini duymadığını anladığında sesini yükseltti Jaemin. "Pochemuchka!"

"Seni çok seveceğin bir yere götüreceğim!"

Kendisinin aksine oldukça rahat olan lakin asabi taklidi yapan Jeno'nun gülmemek için kendini sıktığını ve dudaklarının titrediğini gören Jaemin tutamadı kendini. Jeno çaktırmamaya çalışırken daha da batırarak komik görünüyordu ki, Jaemin'in bu görüntü karşısında ifadesiz durabilmesi mucizeydi.

Jaemin'in dudaklarının arasından kaçan kahkahalara Jeno da eşlik ederken gelen otobüsü gördüğü gibi Azalea'sını da çekiştirdi. İkili kıkırdaya kıkırdaya boş koltuklara otururken Jaemin cam kenarına, Jeno ise hemen yanına oturmuş, başını omuzuna koymuştu hızla.

"Ay nasıl da güzel güldük ya-"

"Jeno, kaldır kafanı omuzumdan."

Jaemin'den gelen uyarıya dudaklarını büzen Jeno başını kaldırıp sert bakışlı bedenle göz göze gelirken iç çekmeden edememişti.

"Sinirliyken tatlısın, mutluyken tatlısın, üzgünken de tatlısın ama bir daha üzülmeni istemiyorum." Jeno'nun sözleri üzerine dondu kaldı Jaemin. "Neden bu kadar tatlısın Na Jaemin?"

Sessiz kalmayı seçen bedene karşı iç çekti ve başını çevirdi ve geldikleri durakla kalktı Jeno. "Boş versene, zaten geç kalmak istemeyiz randevumuza değil mi? Hızlı olalım."

Bir anlığına konuşmak istedi Jaemin, Jeno'ya iltifatlarları için teşekkür etmek istedi lakin yapamadı. Öylece arkasından takip etti otobüsten inen lacivert saçlı bedeni.

"Gideceğimiz yer uzak, bu yüzden Dejun'un motorunu ödünç aldım."

Otobüsten indikleri anda kendilerini karşılayan kırmızı motora ağzı açık baktı Jaemin ama duyduğu isimle anında çatıldı kaşları. Yeni bir kıskanma vakasının anlaşılmaması için boğazını temizledi bir süre, sonunda Jeno'ya dönme cesaretini bulduğunda umursamaz gibi davranmak adına gözlerini Jeno hariç her yerde gezdirmişti. "O zaman Dejun ne ile döndü evine?"

Jaemin sorusunu üzerine kaskı ayarlarken kıkırdadı Jeno.

"Sevgilisi aldı onu bugün, o yüzden verdi motorunu da bana zaten."

Sonunda kaskı ayarlayan Jeno, Jaemin'i motorun koltuğuna yan bir şekilde oturtup kaskı takmak adına bacak arasına girerken yavaşça araladı bacaklarını iki yana Jaemin. Jeno işine odaklanmışken bir anlığına dışarıdan nasıl göründüklerini fark edince kıpkırmızı kesildi siyah saçlı lakin takılan kasktan kimse fark etmemişti durumu.

Jeno yeni bir kaskı da alıp kendisi için takarken Jaemin sessizce izledi onu. Üzerine giydiği deri ceketi, siyah pantolonu ve kırmızı kaskıyla fazla mı ateşliydi Jeno Lee?

"O zaman gidelim!"

Kaskına ve gürültülü motor sesine rağmen Jeno'nun sesini duymasıyla hız yapacaklarını anlayan Jaemin çabucak beline sarıldı önüne oturan bedenin. Arkadan tutmaya cesaret edememişti.

Jaemin'in bu hareketi üzerine güldü lacivert saçlı beden. Motor sesi yavaştan azalırken döndü arkasını ve sesini duyurmak adına bağırdı. "Vay be, asla bana tutunmazsın sanıyordum!"

Kaşlarını çattı fakat siyah kaskı yüzünden görülmeyeceğini anlayan Jaemin de bağırmaya başladı sesi duyulsun diye.

"Kafayı mı yedin, arkadan tutunursam kesinlikle düşerim!"

Sırıttı Jeno gözünü yoldan ayırmadan, durağı çoktan geride bırakmışlardı lakin sohbetleri henüz yeni başlıyordu. Bu yüzden motoru sürerken bir yandan da bağırmaya devam etti.

"Bana düşmeye razısın yani?"

Mecburen sarıldığı bedenin utanmadan dedikleri üzerine tutuşunu sıkılaştırdı Jaemin uyarı niteliğinde, nefes alması zorlaşmıştı lacivert saçlının.

"Pochemuchka!"

Hoyrat bir kahkaha attı ve gazı kökledi Jeno.

"Her iki anlamda da nefesimi kesiyorsun Azalea!"

«...»

Selamlar! Kpss sınavımdan önce bir bölüm atayım istedim, çok boşlamışım ben pochemuchka'yı 😭

Bu arada önceki bölüme hiç yorum yapmamışsınız, kötü mü yazdım diye üzüldüm bu bölüme biraz daha atışmalarını koydum. Siz bunların didişmelerini okumayı seviyorsunuz galiba XJKDPSĞWĞAŞSKDKD

Neyse, satır arası yorumlarınızı bekliyor olacağım, bu bölümü yorumsuz bırakmayın olur mu 😔

Nomin ile kalın!

-Cholog

-Cholog

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Pochemuchka | NominWhere stories live. Discover now