14

394 35 36
                                    

Geldikleri alana çatık kaşlarıyla baksa da içten içe çıldırıyordu Jaemin, kaskını çıkarıp dikkatle bakarken etrafa, sonunda bakışları Jeno'nun üzerine geri dönmüştü. Randevu diye getirdiği bu yer...

"Delirdin mi sen, biz daha öğrenciyiz! Yasa dışı yapılan bu sokak yarışı mı mutlu edecek beni?"

Jaemin'in sızlanmalarını motora yaslanarak dinleyen Jeno kaskını çıkarmamıştı Azalea'sının aksine, öylece kırmızı kaskıyla sevdiği çocuğa bakıyor, gülümsediğini görmemesini şu anlık bir lütuf sayıyordu çünkü Jaemin aptal gülüşünü görünce utanır, sinirlenirdi.

"Birincisi, Azalea, bu yarış yasa dışı değil." Kaskını yavaşça çıkarırken yüzündeki gülümsemeyi usulca sildi Jeno. "İkincisi ise her devlet yapılan bu 'yasadışı' yarışlardan haberdardır lakin kendi cebine de para girince sessiz kalmayı tercih ederler, o kadar."

"Ah, doğru ya." Kaskı Jeno'ya verip kaşlarını hüzünle indirdi Jaemin. "Dünya böyle bir yerdi."

Kendi kendine içsel sıkıntılara giren bedenin kolundan tuttuğu gibi kalabalığa sürükledi Jeno, Jaemin'in kimsenin çözmeye yeltenmediği dünya sorunları ile aklını bulandırmasından çok kendi yaşamına bakmasını ve hayatını yaşamasını istiyordu. Sonuçta yüksek ses çıkaramazsa yalnızca kendini yoracağı bu düşünceler bir gün elbet yiyip bitirirdi bünyesini. Filmlerdeki bir kişiye bile ulaşsak hikayesi gerçek dünyada işe yaramazdı. Paran varsa duyarlardı sesini, cebin doluysa bakarlardı yüzüne ve dinlerlerdi yalandan dahi olsa sözlerini. Sonuçta kendi işleri için çıkar oluşturuyorsa önemliydi diyeceklerin, gerisi boştu.

"Bu dünyanın nasıl olduğu ile ilgilenmiyorum," dedi Jeno, Jaemin'in elini bırakıp. Jaemin kendisine boncuk gözlerle bakan Pochemuchka'sını gördüğü gibi gerildi. Bu Jeno'nun birazdan seni kızartacak şeyler söyleyeceğim bakışıydı! "Sonuçta, benim dünyam sensin."

"Delirmişsin."

"Sen delirttin."

Çenesini okşayan bedenden uzaklaşıp gözlerini devirdi Jaemin, elleri heyecandan titriyordu fakat bunu belli etmemeyi seçerek cebine koymuştu ikisini de. Bu sırada umursamaz bir tavırla etrafı izliyordu. Klasik, filmlerde de görülen yarışlardan birine benziyordu geldikleri yer. Neredeyse çıplak olan kız ve erkekler harici güzel gelmişti ortam Jaemin'e. Eh, bir de yasakları çiğnemenin verdiği heyecan da eklenince üzerine...

"Gel seni yarışçıların yanına götüreyim," Jaemin'in belinden tutup yürütmeye başlayan Jeno da oldukça heyecanlıydı. "Şanslısın ki bugün yarışanlardan biri benim abim."

Jeno'nun sözleri üzerine şaşkınlıkla açıldı Jaemin'in hareleri, Jeno'nun abisi Lee Minhyung! Şu an Taeyong babasına şirkette yardım etmek için ceoluk yapıyordu. Birkaç magazin haberinde kendi şirketini açmaya yönelik çalışmalarının olduğunu duymuştu Jaemin, üstelik yaşı henüz on sekizdi! Kuzeni Jaehyun daha Ten'in peşinden koşturadursun, milletin abisi şirkette ceoluk yapıyordu...

Gülerek başını iki yana sallayan Jaemin uydu sessizce Jeno'ya. Madem abisi yarışıyordu bugün, heyecanla izlemek düşerdi ona da. Sonuçta Jeno ile yakın(?) arkadaşlardı(?)

"Mark!" Siyah saçlı abisini gördüğü gibi neşeyle cıvıldadı Jeno, bu sırada Jaemin de merakla televizyonlarda gördüğü yüzü canlı görecek olmanın heyecanıyla gözlerini iyice açtı. "Hey, Haechan'ı sömürmeyi bırak da bana bi selam ver!"

Jaemin dikkatini o kadar çok Minhyung'a vermişti ki birini öptüğünü (bu durumda sömürdüğünü demek belki daha doğru olabilir) yeni fark ediyordu. Gözleri fal taşı gibi açılırken belindeki Jeno'nun elinin sıkılaştığını hissetti. Sonrasında gözlerine kapanan el ve yeniden hayıflanan Pochemuchka'nın sesi...

Pochemuchka | NominDonde viven las historias. Descúbrelo ahora