Benim gönlü güzel okuyucularım bilgisayarımda oluşan arızadan dolayı yeni bölüm biraz gecikti. Elimde olmayan sebeplerden dolayı oluşan bu gecikme için hepinizden özür dilerim :)
*-*-*-*-*
Son misafirde gittiğinde akşam olmuştu. Çocuklar bütün gün koşturup oynamışlar ve iyice yorulmuşlardı.
"Yakup hadi sen benimle gel yukarı çıkalım beni bu gece yalnız bırakma." Dediğinde Hatice Hanımın ne yapmaya çalıştığını anlayan Meltem Hanım küçük kızlara dönüp "Kızlar sizde bu gece babaannenizle yatmak ister misiniz?" diye sordu. Ama ne kızlar nede Yakup bu teklifi beğenmemişti. Gülay ayakuçlarına kadar kızarırken Yusuf beyazlar içinde ki genç kadına kızarmanın ne kadar yakıştığını düşünüyordu. Çocuklar hep bir ağızdan "Hayır, biz odamızda yatmak istiyoruz." diye bağırıyorlardı.
"Tamam, bağrışmayın herkes odasında kalıyor." Diyerek Yusuf sorunu çözmüştü.
"Ama..." annesinin itiraz çalışmasını bakışlarıyla engelleyen Yusuf "Hadi herkes odasına beş dakika sonra kontrol edeceğim herkes pijamalarını giyip yatmış olacak." dediğinde çocuklar koşarak yukarı odalarına çıkmışlardı. Arkalarından ayaklanan Fatma Hanım "Bizde gelini odasına çıkartalım." Diyerek Meryem Hanın ve meltem hanıma bakmış onların başlarıyla verdiği onaydan sonra yanında Gülay ile birlikte yukarı çıkmıştı. Fatma Hanım Gülay'ı yatak odasına kadar götürüp yatağa oturttuktan sonra duvağını kapattı.
"Yusuf gelmeden yüzünü açmak yok." Diye de tembihledikten sonra odadan çıktı. Aşağıya indiğinde hala oturmakta olan Yusuf'a bakıp sen hala burada mısın? Bakışları yollayınca yerinden kalkan genç adam herkese iyi geceler dileklerini gönderdikten sonra üst kata çıktı.
Odaya girdiğinde Gülay'ın yatağın üzerinde oturup kendisini beklediğini görünce yanına yaklaşıp ellerinden tutup ayağa kaldırdı. Duvağını açtığı genç kadının güzelliğini birkaç saniye seyretti. Sonra cebinden çıkardığı kutudan bir kolye çıkartıp genç kadının boynuna takıp alnından öptü. Yusuf bütün bunları yaparken Gülay gözlerini yere dikmiş hiç kıpırdamadan duruyordu. Ne yapacağını bilemediği için sessizce olayları akışına bırakmıştı. Alnına bir öpücük kondurup kendinden uzaklaşan Yusuf'un sesiyle kendine geldi.
"Ben çocuklara bakıp geleyim." Diyen genç adam odadan çıkarken Gülay'a gelinliğini çıkarması için zaman tanımıştı.
Yusuf çocukları kontrol edip geldiğinde Gülay'ı yatakta buldu. Kendiside eşofmanlarını alıp üstünü değiştirmek için banyoya girdi. Geri geldiğinde Gülay'ın yatağın sağ tarafında yattığını görüp tebessüm ederek elindeki takımı dolaba astıktan sonra diğer tarafa dolaştı. Yusuf da hep yatağın sol tarafında yatardı. Yatağa yatıp sağ kolunu başının altına alıp kafasını Gülay'dan tarafa çevirdi. Genç kadın yatağın diğer tarafında Yusuf'a arkası dönük yatıyordu. Fakat nefes alış verişinden uyumadığı anlaşılıyordu. Yatak o kadar büyüktü ki Yusuf yatağın bir ucunda Gülay diğer ucunda yatarken aralarında bir metreye yakın bir boşluk oluşmuştu.
Bir müddet sonra kapının önünden gelen tıkırtılarla Yusuf bir kolunun üstüne dayanıp bakışlarını kapıya çevirirken Gülay yatağın içinde oturmuştu. Kapı aralanıp üç tane baş içeri doğru uzanınca ikili göz göze geldi. Ve daha sonra bakışlarıyla izin alan küçüklere elleriyle gel işareti yaptılar. Üçü birden yatağın üstüne atlayıp aralarına girdiğinde çocuklar arasında küçük bir tartışma çıktı. Kızlar ikisi de Gülay'ın yanında yatmak isterken Yakup hem Gülay'la hem Yusuf'la yatmak istiyordu. Sonunda kızlar Gülay'ın iki tarafına geçerken Yakup Yusuf'un yanına yatıp aralarında Sedef olmasına aldırmadan annesinin elini tutarak uyumayı kabul ettiğinde herkes yerinden memnundu. İşte o zaman Gülay anladı Yusuf'un büyük yatak istemesinin sebebini.

YOU ARE READING
İkinci Bahar
Romanceİkinci Bahar Çok sevdiği karısı ve iki kızıyla mutlu mesut yaşarken bir sabah evden çıkıp giden karısından bir daha haber alınamamış. Karısının kendisini ve kızlarını terk etmesi ile hayatı altüst olmuş bir adam. Daha on dokuz yaşındayken evlenmi...