İçimdeki Evren (Kitap Oldu)

BÖLÜM 3 (Vega Gezegeni)

-Hileci kadının tekisin ciddiyim. 

-Hadi ama Hex ben ne zaman hile yaptım.

-Her zaman Victory senin bu yeteneğin doğuştan geliyor.

-Ciddi olamazsın abartıyorsun.

Cyrus;
-Gençler bir kerede kavga etmeyin. Yaratıcılar aşkına ikinizide dövmek istiyorum. Bide ikiz olacaksınız.

Victory;
-Hex abartıyor.

Muhabbetin ortasında kapı açıldı. İçeriye Valen, Alec ve ben girdim.

Arron;
-Dışarıdan ne konuşuyorsanız hepsi duyuluyor biraz sessiz kavga edin.

Cyrus;
-O zaman şunları susturun. Bıktım kavgalarından.

Alec;
-Yine mi kavga ediyorsunuz?

Ses çıkmadı.

Cyrus;
-Sizi görünce susuyorlar.

Valen;
-Çocuk musunuz? Biraz ciddileşin konuşmamız gerekenler var.

Herkes toparlandı. Ayakta olan Alec ve Valen'da koltuklardan birine oturdular. Direk söze girdim.
-Gezegende bir ajan olduğunu düşünüyorum. Bizim hakkımızda, gezegen hakkında bilgi edinip dışarıya taşıyan biri.

Hex;
-Kim olduğunu veya hangi gezegenden geldiğini biliyor muyuz?

Hayır anlamında başımı salladım.

Cyrus;
-Nereden anladınız peki?

-Bugün halk ile görüşme günümdü. Görüştüğüm kişilerin bir kaçı tuhaf cevaplar verdi. Bazen var olmayan şeyler gördüklerini veya günlerinin birkaç saatini asla hatırlamadıklarını söylediler.

Cyrus;
-Nasıl yani anlamsız.

Alec;
-Bunların olması çok anlamsız önlemleri arttırmalıyız.

Valen;
-Ama nasıl bir önlem. Bütün halkı taramaya alamayız.

Arron;
-Kesinlikle kimseyi korkutmamalıyız. Bu konuyu babamla konuşmalıyım. Sizin ilk göreviniz gün içerisinde daha dikkatli olmanız. Her şeye dikkat etmelisiniz. Tuhaf davranan birini görürseniz gerekirse detaylı bir görüşme ve taramaya alın. Aranızdan iki kişi ekstra olarak halka belli etmeden sayıma başlasın. Halkımızın sayısından emin olalım. Ekstra olarak adres doğrulama da istiyorum.

Alec;
-Biz görev dağılımını yaparız.

Arron;
-Valen, Alec siz dağılımı yapın o zaman bende babamın yanına gidiyorum. En yakın zamanda sayıma başlayın. Ardından toplantı düzenleyelim.

Alec;
-Tamamdır merak etme sen.

Odadan çıktım. Kendi odama ilerlerken etraftaki çalışanlara daha dikkatli bakmaya başladım. Yüzümdeki ciddiyeti fark edince çalışanlarımız gülmek yerine başlarını yere eğdi.
Odama girdim. Saate baktım. Bu saatte genellikle yanlız kalmayı severdi babam. Üstümü çıkartıp banyoya gidip aynaya baktım. Musluğu açıp ellerimi yıkamaya başladığımda gözlerimi aynadan çektim. Ama birşey fark edip hemen aynaya geri baktım. Anlık olarak bakışlarım bana ait değilmiş gibi geldi. Sanki başkası bana bakıyordu. Aynaya yaklaştığımda bu his gitti ve gözlerim normal bakışlarıma döndü. Anlam veremedim. Yorgunluktandır diye düşünmeye çalıştım. Yüzümü yıkadım. Aynaya tekrar baktım herşey normaldi.

Banyodan çıkıp dolaptan yeni kıyafet aldım. Üstümü değiştirmeye başladım. Pantolonumu giymeye başladım. Kemerimi takarken kemer hizasında tenimde bir şey fark ettim. Bir ize benziyordu. Yaklaşıp bakmak için eğildim. Sol elim ile kemerimi kaldırıp bakmaya çalışırken elimde bir iz fark ettim. Bu sefer elime odaklanmıştım ki kapım çaldı. Yatağın üstüne bıraktığım tişörtüme uzandım. Tişörtümü giyerken 'gel' dedim.
Giyinince elime tekrar baktığımda iz yoktu. Anlam veremedim. Kapıya döndüm. Aradan babam bakıyordu.