Kahvaltı

522 90 62
                                    

Beğenin Lütfen

Yorum da atın

Omzumda hissettiğim kıpırtıyla uyanmıştım ama uykuya devam etmek istiyordum. Daha rahat bir pozisyona geçip uykuya dalmayı beklerken birinin ayağa kalktığını koltuktaki ağırlığın azalmasıyla fark edip gözlerimi araladım. Dabi ayağa kalkmış bize bakıyordu. Göz göze geldiğimizde dağılan saçlarını düzeltirken sessizce konuştu. 

"Günaydın."

Gözüm duvardaki saate kaydı, 11 oluyordu. "Sana da günaydın." diye mırıldandım. Omzumda yatan Clay tekrardan kıpırdanıp bu sefer koluma sarıldığında başımı yavaşça kaldırıp ona baktım. 

Uyurken, uyanık olduğu zamanlardaki gibi şeytan durmuyordu. Gülümseyerek elimi, iyice dağılmış uzun saçlarına götürdüm ve saçlarını yüzünden çektim. 

"Bir de iyi anlaşamıyoruz dersiniz." mutfakta kendisine su dolduran Dabi dalga geçerek bana baktığında dudaklarımı büzdüm. 

"O uyurken iyi anlaşıyoruz."

Bir bardak daha doldurup yanımıza geldi ve suyu bana uzattı. 

"Teşekkürler." bardağı alıp tek dikişte bitirdim ve tekrar ona verdim. 

"Sana kötü davrandığından bahsediyorsun ama omzunda uyurken olan rahatlığına bak." dedi, dalgın dalgın Clay'e bakarken. "Bazı şeylerin değerini bilmelisiniz."

Aniden değişen modundan dolayı anlamsızca ona bakarken başını hafifçe iki yana sallayıp arkasını döndü ve bardağı mutfak masasına bıraktıktan sonra tuvalete gitti.

Odaya tekrar sessizlik hakim olduğunda başımı Clay'in başına yasladım ve öylece beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra Clay başını aniden kaldırıp nefes nefese etrafına bakmaya başladığında şaşkınla ona döndüm. 

"Clay?" dedim, telaşla. "İyi misin?"

Birkaç saniye daha odaya baktıktan sonra bakışları bana döndü, rahat bir nefes verdi ve önüne düşen saçlarını geriye attı. "Ansel." dedi, titreyen sesiyle.

"Sorun ne?" bedenimi ona çevirdim, "Kabus mu gördü-"

"Ölüyordun." bakışlarını yere çevirdi.

"Ne?" kaşlarım havalandı.

"Rüyamda." gözlerini tekrar gözlerime dikti, "Ölüyordun." dudaklarımı aralayıp bir şey demek istedim. O sırada, hala titreyen elleri dikkatimi çekti. Onu kendime çekip sıkıca sarıldım.

"Sakinleş. Gördüğün gibi ölmedim ve uzun bir süre de böyle bir planım yok." dedim, işi dalgaya vurarak.

Ellerini yavaşça sırtıma çıkarıp bana sardı ve başını omzuma gömdü. Bazenleri küçük bir çocuk gibi oluyordu. Sanki küçüklüğüne dönüyordu.

Annem ilk öldüğü zamanlar sürekli kabus gördüğü için uzun süre benim odamda benimle yatmıştı. Her ne kadar ben de kabuslar görsem bile onun ablasıydım ve o sadece 6 yaşında bir çocuktu. Sürekli onu sakinleştiriyordum.

"Ne oluyor lan? Bir anda sevgi yumağı olmuşsunuz." arkadan Dabi'nin sesi geldiğinde Clay'den ayrılıp başımı ona çevirdim.

"Sen hiç sevgi yumağı olmadın sanırım." dedim, gülerek. Ayağa kalkıp kollarımı iki  yana açtım ve ona doğru yavaş adımlar atmaya başladım. "Gel sana da sevgi gösterelim."

Kaşlarını çattı, "Yaklaşma lan." ben her adım attığımda o da geriye doğru bir adım atıyordu, "Kızım yaklaşmasana!"

"Sevgiden korkma bu kadar!" kahkaha attım, "Sarılacağım sadece!"

Dabi x Reader (Bnha x Reader)Where stories live. Discover now