17

2.6K 200 117
                                    

İki gün önce dünyayı salladık Army'ler olarak 🤧 23 Ağustos da yazıyorum bu bölümü, ne zaman okuyacaksınız acaba..

~

Jungkook'un elini tutmuş, onun dünyaya aykırı olan güzelliğini izliyordu. Onun böylesine güzel olduğunu, ona 'sevgili' gözüyle bakmaya başladığında fark etti.

Uyanacağını fark edince, kendisinin saatlerdir uyumadığını fark etti ve başını yatağa koydu.

"Jimin?"

Başını kaldırdı. "Hm?"

"Susadım.."

Hemen ayağa kalkıp, kapının yanına yaklaştı ve su doldurup, tekrardan Jungkook'un yanına yaklaştı.

Bardağı ona tuttu, fakat Jungkook içmiyordu. Gözlerini onun dudaklarından çekti. Kuyu misali düştüğü o gözlere baktı.

"İçmeyecek misin?"

"Jimin. Yaram sızlıyor. Kalkmakta zorlanıyorum.."

Gözleri doldu. Jungkook onun yüzünden vurulmuştu ve şuan acı çekiyordu, acı çeken kişinin kendisi olması gerekiyordu.

"Jimin. Sevgilim. Bunları üzül diye mi söyledim ben? Ağlama güzelim. Özellikle benim yüzümden ağlarsan.. Dayanamam."

Gülümsedi. Ağlamamalıydı, ağlarsa onu üzeceğini anladı o an. Ama kendine engelde olamıyordu, zor bir durumdaydı.

Titreyen dudaklarını yaladı, gözlerinden bir damla akarken.

"Jimin. Ağlama. Lütfen.. Vurulmam senin suçun değildi."

Derin bir nefes aldı ve artık rahatsız gelen o sandalyeye oturdu. Jungkook'un elini tuttu ve başını eğdi.

"Özür dilerim."

"Özür dilenecek bir şey yok. Ben.. sana bir şey olsaydı yaşayamazdım. Sana olacağına, bana olsun dedim."

Gözleri daha çok doldu, onun yüzünden. Jungkook çok güzel seviyordu, kalbiyle seviyordu. Onun kalbine aşık oldu.

"Jungkook.."

-tony montana dinlerken buraları nasıl yazıyorum, kendime hayret ettim doğrusu.. bi tebrik isterim

Elini Jungkook'un çenesine yerleştirdi ve baş parmağı ile okşadı. Sevdiğini hissettirmeye çalışıyordu, ama işe yarıyormuydu bilmiyordu. Aklına gelen şey ile ayağa kalktı. Onun susuzluktan kuruyan dudaklarını ıslatmak istedi.

Yüzüne yaklaştı ve beklemeden dudaklarını, dudaklarına bastırdı. Bir süre öylece beklediler, en sonunda Jimin dudaklarını araladı. Jungkook'un alt dudağını esir aldığı sırada, o da üst dudağı ile ilgileniyordu.

Dillerini birleştirdiler, sanki daha önce hiç öpüşmemiş gibi öpüşen ikili.

Dudakları ve dilleri uyum içinde hareket ediyordu. Uyumlulardı, bedenleri birbirleri için yaratılmıştı adeta.

Dudağını ısıran Jungkook yüzünden inleyerek geri çekildi.

Jungkook Jimin'in dudağına dokundu, ardından biraz okşadı.

"Özür dilerim.. bu kadar sert davranma-"

"Saçmalama Jungkook... Çok güzel öpüyorsun."

Jungkook elini bu sefer onun boynuna yerleştirdi ve ardından kendisine çekti, böylelikle Jimin üzerine düştü.

"Napıyorsun?! Yarana bir şey olursa?!"

Gülümseyerek kendisine bakan Jungkook'un gözlerine, gözlerini dikti. Onun gözlerine baktığı an, aşkı gördü. Aşk sözlerde değil, gözlerde derler.

I'm Yours || JikookWhere stories live. Discover now