Geçmişin Pençesi

73 26 19
                                    

Geçmişimiz bizi şu an olduğumuz kişi yapardı fazlasıyla. Ama değiştiremesek bile değişebilirdik. Farklı düşünen insanlar olabiliriz daha mutlu daha huzurlu, geçmişimizi arkamızda bırakabiliriz. Çünkü geçmiş tozlu sayfalardan ibaretti. Gereksizdi. Şimdi önümde uzun bir yol var. Aydınlık bir yol. Şiddet olmadan yalnızca aşk.

Sevilmek ne güzel bir duyguydu geçmişin pençesinden kurtulmak. Artık sadece üç tane ilacım vardı. Her gün gerçekten mutlu olarak uyanıyordum. Çünkü aydınlık adam gerçekti. Psikolog beni odaya çağırdığında ayağa kalktım. Bu sefer tam bir Anka kuşuydum. Özgür ve bir o kadar güzel.

"Nasılsın Gece?" Şimdi iyiyim diyebilirdim. Çünkü bu hissettiğim mutluluk gerçekti. Her şeyin değişeceğine dair umudum güçlenmeye başlamıştı.

"İyiyim gerçekten iyiyim hayatımda güzel değişiklikler var. Kurtuldum dayaktan aşağlanmaktan, artık tam güzel güçlü bir kadınım."

"Bencede öylesin hayat bu her zorluktan geçersin. Ama biz sendeki değişimi görüyoruz. Ve bundan dolayı mutluluk duyuyoruz. Sanırım sevgi seni iyileştiriyor. Geçmişin onu düşünüyor musun?"

"Hayır. Düşünsemde artık duygu değişimlerim olmuyor. Oradaki ben değilim. Şu an buradaki kişi benim. Gerçek ben bu."

"Ne güzel gerçek sen açıkçası sevdim. Geçmişin pençesinden kurtuluyoruz Gece. Asla hatırlama onlar seni belirlemiyor."

"Evet." Dedim kısaca oturduğum koltuktan kalktım. Yüzümde gerçek bir gülümseme vardı. Fark etmiştim. Gülümsediğimde daha güzeldim. Sonunda herkesi çağırmışlardı. Bizi yani psikologla konuşan insanları dışarı çıkarmışlardı. Gözlerim Ayvazı aradı. Sonunda gözlerim onunla buluştu. Her zamanki gülümsemesi vardı yüzünde. Çocuk Ayvaz onu görebiliyor ve kucaklayabiliyordum. Belki de çocuk Ayvazı daha çok seviyordum kim bilir.

"Dün kalbine dokunmamdan rahatsız olmadın değil mi Anka. Beni yanlış anlama sakın seni sevdim ben hem de çok sevdim."

"Neden? Peki."dedim gülerek o da gülümsedi.

"Ben senin içini sevdim. Doğallığını acılarını hatta benimle paylaşmadığın ne varsa onları sevdim."

"Bende senin bana sevgiyle ve saygıyla yaklaşmanı sevdim. Çünkü yıllarca bunu görmedim ben." Bu sefer sevinçten ağlıyordum. Başımı Ayvazın omzuna koydum. Korkmadığını biliyordum. O da ağladı benimle birlikte. Sanırım bunun sebebi kalbimizin yerinden çıkacak gibi atmasıydı. Sadece bu anda kalmak istiyordum. Ama vaktimiz dolduğunda ayrıldık birbirimizden herkes odasına gitti. Ama benim kalbim hala güm güm atıyordu.

Geçmişin pençesinden böyle kurtuluyordum işte. Kimseden korkum yoktu artık. Ne Altay ne annem ne de bana dayatılanlar umrumda değildi. Yalnızca ben ve o.

Anka UMUT SERİSİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt